bugün

fazıl say akıllı olsun akıllı.
okuduğunu anlamayan ve düşünemeyen milyonların olduğu ülkemizde sanatçının da işi tabiki çok zor.

"Arabesk müzik, 'ARABESK YAŞAM TARZININ' betimlemesidir. Aydınlığın, çağdaşlığın ve öncülüğün, sanatçılığın sırtına külfettir. 'EMEK KARŞITIDIR', duyarsızlıktır ve 'YARATAMAMAKTIR'!"

sözlük formatına tamamen aykırı olmaması açısından görülebilmesi ve anlaşılması açısından tırnak içi belirtmek ihtiyacı duydum.
önce şunu bir not edelim ki konu hakkındaki temel fikrimiz belli olsun.

Ne demiş Louis Armstrong amcamız?

"iki tür müzik vardır; iyi müzik ve kötü müzik. Ben birincisini yeğlerim (dinlerim vs.)

bizde louis amcamıza aynen katılıyor ve bir müziğin iyi ya da kötü ya da yavşak ya da bizatihi bit, olmadı dana burnu vesair olup olmadığını türü değil, melodi kalitesi ve nasıl icra edildiği belirler diyoruz.

mozart'ın en muhteşem eserini hayatında elini piyanoya en fazla 3 kere değdirmiş ben çalarsam o kötü müziktir.

hayatında yaptığı tek beste tuvalette sıçarken ıslıkla yaptığı erdener'in önden birinci senfonisi olan, ki onu da işlem bittikten sonra unutmuşumdur, olan bendenizin o muhteşem bestesini idil biret icra etse o yine kötü müziktir.

mozart'ı fazıl say ağzını burnunu büküp şapırdatarak da çalsa o iyi müziktir.

en klişe, en basit, en sıradan melodileri kullanıp ağlak yanık arası bir sesle yine en klişe, en basit, en ağlak sözlerle, tahminen 3-5 dakika arası bir sürede oluşturulmuş bir şarkı icra ederseniz o kötü müziktir.

ama bir görüşte aşık oldum gibi üst düzey söz kalitesi, üst düzey melodi kalitesi olan bir şarkıyı koca bir orkestra ile gümbür gümbür icra ederseniz sırf introsu bile size oha dedirtir, bestecisine ( (bkz: orhan gencebay)) saygı duyarsınız.

işte o iyi müziktir.

arabesk de olsa iyi müziktir.

evet şimdi çayı alabiliriz fazıl efendi.
fazıl say kim lan? onun sözüne itibar ediyorsunuz allah'ım yarabbim deli ortaya bir laf atmış kırk kişi çıkaramamış.
fazıl say için;
(bkz: adamın götünden kan alırlar kamil kan)
bu milletin anası ağlarken bu milletin vergileri ile devletin zarif tımarına mazhar olmuş kişinin pençesinde kıvrandığı kemalist kişilik bozukluğu hastalığından mütevvellit kullandığı ilaçların yan etkisi nedeniyle yakalandığı ağız ishalinin artık kontrolden çıktığını göstermesi bakımından anlamlıdır.
şu "arabesk yavşaklığı" tartışmasını çok uzattık!
bir de "fazıl say haklı, bu müzik iğrenç!" veya "bu tartışma 80'lerde kapandı!" diyenler var ki...
onlar olup biteni hiç anlamamışlar!
bir kere... facebook ve twitter ortamında fazıl'ın epeydir dile getirdiği iddialara ve açtığı siyasal tartışmalara bakacak olursanız...
onu asıl ilgilendirenin bir müzik formu olarak arabesk olmadığını anlarsınız.
fazıl say kendinin solcu ve "halkçı" olduğuna inanıyor! halkı tanıdığını sanıyor!
fakat iki seçim arka arkaya ak parti'yi iktidara taşıyan halk çoğunluğuna bir türlü akıl erdiremiyor!
çok partili demokrasi tarihimize bakıp halkın kendini pek kültürlü sanan bürokrasiye hiç yüz vermediğini; sandıkta hep "devletçi"lerin kaybedip, "millet"in kazandığını görüyor.
kızıyor buna fazıl! öfkeleniyor!
hakaret ederek rahatlamayı seçiyor.
nasıl yılmaz özdil'e göre bu halk "bidon kafa"ysa...
nasıl bekir coşkun'a göre "göbeğini kaşıyıp durmak"tan başka anlamlı bir şey yapmıyorsa bu halk!
fazıl'a göre de yavşak!
arabeskmiş, marabeskmiş... bunlar işin sosu!
aslında fazıl, kendisine 60'lardan emanet duvara köylü çorabı asma, her sıkıştığında aşık veysel'e "sığınma" kıvamındaki resmi halkçılığıyla kavga ediyor epeydir.

haşmet babaoğlu

sevgili haşmet bitirmiş olayı.
bunun üstüne söz söylemem.
fazıl say'ın kurmuş olduğu, genel olarak katılmadığım cümle. öncelikle ne dediğini kopyalayayım. o sözler üzerinden söylemek istediğim birkaç şey var.

-
--spoiler--
"Arabesk müzik, arabesk yaşam tarzının betimlemesidir. Aydınlığın, çağdaşlığın ve öncülüğün, sanatçılığın sırtına külfettir. Emek karşıtıdır, duyarsızlıktır ve yaratamamaktır! Etik dışı, yalan dolanla doludur. Ortadoğu işi, 3. sınıf, acındırmaca, tembellik, yeteneksizlik, rant, çamur, muallaklıklar üzerinden yaşar. Arabesk müziği yapan yapsın! Bu sayfaya tek gık diyeni yukarıdaki sebeplerden hemen atacağım! Türk halkının arabesk yavşaklığından utanıyorum, utanıyorum, utanıyorum"
--spoiler--
"arabesk müzik, arabesk yaşam tarzının betimlemesidir." demiş. kesinlikle doğru. öncelikle arabesk kültürünü açıklamak gerekir. arabesk kültürü, 1980'li yıllarda şehre göçün sonucu ortaya çıkan yaşam tarzı ve dünya görüşünü yansıtan altkültürdür.

arabesk müzik ile alakalı bir yazımda da bahsetmiştim fakat yazıyı 2300 küsür entry arasından bulamadım o yüzden tekrar orda yazdığım şeylerden bahsedeceğim. arabesk, kendiliğinden ortaya çıkmamıştır. her şeyde olduğu gibi nedenleri vardı bu tarz bir müziğin ortaya çıkışının. ister kabul edin ister etmeyin bir arabesk gerçekliği var ve bunda utanılacak bir şey yok.

türk milleti, çeşitli acılar yaşadı yıllardan beri ve hala da yaşıyor. üzgünüm fazıl say beyefendi ama klasik müzik dinlemek beni rahatlatmıyor. belki müzikal anlamda siz çok daha fazla emekler veriyorsunuz; notalar, nağmeler vs.. ama benim için -kendi adıma böyle düşünüyorum- müziğin bana hissettirdikleri önem arz ediyor. bu beni varoş ve kültürsüz yapıyorsa da sorun yok. dinlediğim bir müzikten dolayı aşağılanmaya alışığım. fakat, size tepki gösterildiğinde bunu yadırgamamanız lazım. çoğunluk bir topluluğa hitap eden bir müzik tarzını (size göre müzik bile olmayabilir, bana göre öyle) dinleyenleri çok sert bir dille eleştirdiğinizde, o çoğunluğun da sizi eleştirme hakkına sahip olduğunu unutmamalısınız. bunda tuhaf bir durum yok.

bahsettiğim entrymde de belirtmiştim. şimdi de söylemeliyim ki; bu ülkede arabesk müziğin çok tutulmasını hiçbir zaman yadırgayamaz kimse. ülkede şartlar belli, çekilen eziyetler belli, insanların mutsuzluğu da gözle görülür şekilde. e peki bu arabesk yavşaklığından neden utanıyorsunuz? pardon ama piyano benim içimi titretemiyor. klasik müziği etkileyici bulanlara da eyvallah ama bana da saygı duyulsun. herkes istediğini dinlesin. bırakın bu lafları.

arabeskte benim ezgilerimi, benim acılarıma yakın sözcükleri, benim çaresizliğimi bulabiliyorum. bu nasıl etik dışı ve yalan dolan olabilir? hepimiz çok mu mutluyuz yani?

hiç kazık yemediniz mi mesela en güvendiğinizden ya da adice aldatılmadınız mı? dünyaya kahrettiğiniz zamanlarınız olmadı mı sizin? "yo ben bunların hiçbirini yaşamadım. yaşasam da arabesk dinleyecek değilim" diyorsanız, siz çok şanslısınız o zaman. tebrikler. herkes sizin gibi olmak zorunda değil ama bu "benden olmayanlar" mantığı beni öldürecek.

evet belki 3. sınıf, belki acındırma duygusu çok fazla arabeskte ama müzik işte o. bu kadar basit. müziğe bu kadar felsefik manalar yüklemiyorum ben. kendimi iyi hissettiren her şeyi dinliyorum. bu beni yavşak, kıro, entel, ergen, bebe, müzikten anlayan üstün insan veya müzikten anlamayan maganda filan yapmıyor.

müzikten anlamak nedir abi ya? matematik mi lan bu? bir sistematiği filan mı var?

- eööh müzikten çok iyi anlıyorum abi ben.
+ ben de fazıl say'dan özel ders alcam. hiç anlamam biliyor musun?

bu ne abi?
rahatlayın ve müziğin ahengine kaptırın kendinizi. insanları da saçma sapan şekilde eleştirmeyi bırakın.
duyarlı insan sözü.
bir yavsak sozu.
sonuna kadar desteklediğim açıklama.

tsm, thm dururken arabeske tapmak da nedir ulan?

üstelik vücuda da zararlı. ergenler oralarına buralarına paso faça atıyor, çok yazık.
siktiriboktan bir beyan. isteyen istediğini dinler kardeşim sen ne bok oluyorsun da milletin yerine utanıyorsun yavşak derler adama.
kesinlikle doğru bir söz.
her düşüncede, her cümlede, her yarışmada, her dizide karşımıza çıkan bu arabesk ögesinden gına geldi.
fikirlerini ve sanatını çok sevdiğim fazıl say'ın sonuna kadar katıldığım bir cümlesidir. utanmak az kalır iğreniyorum desem daha doğru olur. her yere her kuruma her ortama her tv programına sirayet etmiş bu bol acındırmalı arabesk ögelerinden utanıyorum. orhan gencebay, müslüm gürses, neşet ertaş, ibrahim tatlıses ve daha nicelerini dinleyen bu halktan utanıyorum.
arabesk yaşama yavşaklığından olması lazım.
doğru değmiş sanatçı. arabesk, kendi ilkelliği yüzünden toplumdan dışlananların, dünyayı suçlayarak rahatladığı kalitesiz, yoz, basit, yüzeysel müziğidir.
17 Temmuz 2020'de onuncusu senesi dolacak olan söz.
Adam haklı beyler ama yavşak demesi doğru değil.
güncel Önemli Başlıklar