Ahlakın meydana gelmesinde en önemli sebep soydur. Bir toplumun ahlakı, soyunun karışması ile değişebilir. Ne yazık ki türk ahlakı da bazı Soysuzlar tarafından zedelenmektedir , çok geçmeden önlem alınmalıdır.
yabancıların dahi gıptayla baktığı yüksek ahlak ve şeciye örneğidir.
bilinmelidir ki; Ahlakın meydana gelmesinde en önemli sebeplerden biri soydur. Bir toplumun ahlakı, soyunun karışması ile değişebilir. Türk ahlakı en eski çağlardan beri toplumcudur. Yani Türklerde toplumun menfaatı insanlarınkinden üstün tutulur. Bununla beraber kuvvetli şahsiyetler daima saygı görmüşler ve topluma faydalı olmuşlardır. Ferdiyete değer vermeyen Türk ahlakı, şahsiyete saygı göstermiştir. Milattan önceki yüzyıllarda Kunlar, çocuklarını, topluma faydalı olabilecek bir terbiye ile yetiştirirlerdi. Topluma faydası dokunamayacak kadar yaşlanmış olanlar ise intihar ederlerdi.
Bir milletin yükselmesi için birinci şart olan disiplinde eşleri yoktu. Meşhur Mete (=Motun), sadakatlarını denemek istediği askerlerine, sevgililerine ok atmayı emrettiği zaman, bu buyruğu hepsi yerine getirmişlerdi.
Doğru sözlü idiler. Kunların baş düşmanı olan Çinliler bile onların çok doğru sözlü olduklarını, o kadar ki, verdikleri sözür yeter olduğunu yazarlar.
Açık sözlü idiler. Dalkavukluğun ne olduğunu bilmezlerdi. Vicdani kanaatlarını hiç çekinmeden söylerlerdi. Hükümdarlar da bu sözleri hiç kızmadan dinlerler ve doğru bulurlarsa uygularlardı.
kimsenin malına, mülküne göz dikmezdiler. Kimsenin namusuna yan bakmazdılar. Hırsızlık nedir bilmez, dilenciliği meslek edinmez, kimseyi de küçümsemezdiler. "Fransız müellif Motray, 1700'lerdeki halimizi şöyle anlatıyor:
"Türk dükkânlarında hiçbir zaman tek meteliğim kaybolmamıştır. Ne zaman bir şey unutsam, hiç tanımadığım dükkâncılar arkamdan adam koşturmuşlar, hatta birkaç kere Beyoğlundaki ikametgâhıma kadar gelmişlerdir."
dosdoğruydular. "Fransız generallerden Comte de Bonneval ise, şu hükmü veriyor:
"Haksızlık, mürabahacılık, inhisarcılık ve hırsızlık gibi suçlar, Türkler arasında meçhuldür Öyle bir dürüstlük gösterirler ki,insan çok defa Türklerin doğruluklarına hayran kalır.....
özet olarak; Ahlak, millet yapısının temelidir. O olmadan hiçbir şey olmaz.
o kadar üstün bir ahlaktır ki, siyasetcisi yolsuzluk yapar(sadece akparti hükümeti icin demiyorum, öncedende vardı), ticarette ve ekonomide 4 milyon dolandirici bulunduran ülkenin insanidir, ki belki dünyada en cok dolandiri bulunduran ülkeler arasindadir, polisi halkını savunacagına halkına girişir.. 80 yilda bir endüstrü kuramayan bir ülke yapilan türlü meselki ahlaksizlar hakkinda bir defa daha düşünmesi lazim..
ütopik mü'min ahlâkı ile türk ahlâkını karıştıracak kadar cahillikten beyni sulanmış ya da yalan söyleyebilecek kadar adi bir ahlâka sahip yazara ait başlık. türk ahlâkı nedir? yoldan geçen dar kot, mini etek, tayt giyen kızların poposuna bakıp yanı başımızda "orospu amcık! ah! ah, elimizde olacaktı şunu çatır çatır sikecektik amından götünden! " gibi tecavüzcü zihniyetle konuşmaktır; yoldan geçen kızlara laf atıp kuytuda tecavüz edip ırzına geçmektir. kendi kardeşi, annesi dışında tüm kadın ve kızları yatağa zorla da olsa atma arzusudur. ülkemize gelen turistlerden 5 tl'lik yol için 200 € almaktır. ana avrat, her türlü şekilde sövebilme kabiliyetidir. her türlü boktan, sıçmık bir alaycı, küçümser, kibirli ruha sahip olmaktır. anında kavga çıkarıp insanları öldürene kadar dövmektir, dövülenin dahi kapheliğidir. dilencilerden utanıp dilencileri türeten kahpe düzenin iti olmaktan utanmamaktır. türk ahlâkı boktandır. vardıysa da yok olmuştur. yalancı adilere, ikiyüzlü laf salatacılarına kızmıyorum. adamlar kafalarını dailerinin dışarısına pencereden dahi uzatarak bakmıyorlar. sokaktaki, dışardaki kırovari, dolandırıcı ne kadar kişi varsa ki üzücü; ama toplumun çoğu bunlardan oluşuyor. işte türk ahlâkı bu. azınlıkta görülen ahlâksa, zerdüştler mü'minden daha ahlâklı. nietzsche okuyan bilir, ilk okuduğumda böyle buyurdu zerdüşt'ü, mevlana ya da kur'an'ın dahi beni bu derece etkilemediğini farkettim. hatta kur'an ya da islam ile alakalı bi' kitap zannetmiştim. yani kur'an oldukça ucuz üsluba sahip bir dini kitap. daha etkileyici dini metinlerde var. hatta şuan anlıyorum ki kur'an'ın teist tanrısı bencil, bana tapıncı, zalim, bencil, kibirli, acımasız, insan vicdanı kadar merhameti olmaktan uzak emirci ve kontrol manyağı sevgiden uzak tamamen. sevilen hep kendisi... sevildiği müddetçe seven bi' tanrı, bu berbat. kur'an'a mü'min gibi bakan müslümanlar diğer metinlere ateist kafasıyla bakmaktadır. kur'an'a da ateist gibi bakınca daha kaliteli, ucuz olmayan dini metinleri görmeleri mümkün. tabi kalpleriyle bakmalılar, eğer diğer dinlerden en etkileyici olanı seçmek istiyorlarsa. hiçbir din ben yalanım, tek hakikat değilim ya da benim yolum kalpten, inançtan geçmez demez. ör, hristiyanlar müslümanların tarif ettiği gibi zalim, öcü değildir. incil'in de tefsiri, mealleri vardır. gayette etkileyicidir. hristiyan insanların da kalplerinde isa mesih, kutsal ruh, tanrı inancı vardır hristiyanlık dinine dayalı. onlarda kendilerini zina yapınca, herhangi bi' kötülük yapınca günahkâr hisseder. onlarda sadece kendi dinlerinin hak olduğuna hiç şüphesizce iman edip diğer tüm dinlerin hak din olmadığına inanır. onların kalbide inanç doludur, kimi zaman teist tanrılarına dua ederken ağlayıverirler. bu örnekler çoğaltılabilir. müslümanlarda diğer din sahiplerinin kendilerinden kat be kat daha safca, samimiyetle, hiç şüphesizce kalpten inananlardan oluştuğunu anlamalıdır.
cumhuriyet döneminde ortaya çıkan ahlak çeşidi. türklük bir soydur. ahlak kuralları bana göre dine göre şekillenir. slogan ahlakı bana göre tutmamıştır.
islam'la sulanmış, islamcılık adıyla yapılan türk düşmanlığı ile bitme noktasına gelmiştir. acilen bu mankurtluktan silkinip atalarımızın yoluna dönmemiz gerek.
