bazı sivri akıllıların normal bir durumdur, kimseyi ilgilendirmez, yargılamak, eleştirmek, birinin imanını ölçmek kimsenin haddi değildir, bira kutusunda türbansız içiniz diye bir ibare yoktur*, sadece türbanlıya mı günah, ona da günah türbansız olana da, türban takan da peygamber değil*, kendisinden başkasını ilgilendirmez tarzı son derece özgürlükçü, oldukça da geniş ve hoşgörülü fakat islam diniyle de bir o kadar çelişen kıvırtkan yorumlarda bulunmasına neden olmuş olaylardır. kısa etek veya dar elbise giyen veya ağır makyaj yapan türbanlılar için de benzer hoşgörülü yorumların yapıldığını görebilirsiniz. ve daha pek çok benzer durum için de. islam'ın hoşgörü dini olması böyle bir şey galiba. ya da islam reforme edildi de haberimiz yok.
dini ve günümüzde siyasete bulaştırılmış bir simge olarak türban, asla sıradan bir başörtüsü olarak addedilemez. çünkü değildir. türban takan bir kadın, bunu din namına yapmıştır. ya da dindar görünmek için*. itirazı olan? peki esas mesele nedir? buna benzer tutarsız, çelişkili hareketleri dünyada en çok islamcıların yaptığı gerçeğidir. işlerine geldiği sürece müslümanlardır sadece. hep böyle olmuştur. türbanlı kişinin bira içmesi örneklerden sadece biridir. bu konu irdelenirken yalnızca bu örneğe takılmamak lazım. büyük resmin sadece küçük bir parçasıdır bu. ancak çok şey anlatmaktadır aslında.
islam'ın emrettiği gibi baskıcı, kısıtlayıcı ve sıkıcı bir yaşam tarzının, özgürce ve neşeyle yaşama dürtüsüyle çelişmesidir tüm bu tutarsızlıkların ana sebebi. ve insan ne yaparsa yapsın, her zaman doğası galip gelmiştir. doğaya direnmek ise anlamsızdır, abestir. fakat zararları çoktur. ayrıca kimse bana bir kadının hem türban takıp hem de özgür bir birey olabileceğini iddia etmesin. bu imkansızdır! çünkü örtülen kafa değil, aslında beynin, mantalitenin ta kendisidir.
defalarca tekrar ettiğimiz gibi; dinciler ikiyüzlüdür, haysiyetsizdir, omurgasızdır, sahtekardır.
kendi bileceği iştir.
elhamdulillah müslümanım diyip, dinin gerekliliklerinin neredeyse hiç birini yapmayan erkeklerin oturup birasını içmesinin ne farkı var.
günah herkese günahtır hanımlar beyler. elmayla armutu karıştırmayalım.
günlük hayatında başı açık olan kadın da namaz kılmasın o zaman, ne de olsa hepten yandı. bu mudur yani?
he olayın içinde siyasi çıkarlar uğruna takılan bir türban varsa o ayrı. o zaten münafıklık sınıfına girer ki o zaman bira içse de içmese de fark etmez sonu belli.
bira içmek nasıl kişisel bir şeyse türban takmak da kişiseldir. işletmeye de helal olsun kıyafet ve insan ayrımı yapmadan serviste yapmışlar, tebrik ediyorum. özgürlüğün farklı versiyonu.
en az namaz kılan başı açık kadar normaldir.
nasıl ki başı açık, gavur değilse, türban takan da peygamber değil. her insan günahları ve sevaplarıyla ayrı ayrı yargılanacak.
peşin edit: insanların yaptıklarından siyasi malzeme çıkarmayın amk. kız arkadaşınla bira içerken, rica edip türban taktır, foto çek. al sana malzeme. Bırakın artık bu ucuz işleri. Resimler yalan demiyorum. sana ne? diyorum.
"hayatın dogmatizmi yenmesidir" son derece doğru bir tespitin yapılmasına olan olaydır. evet, hayat dogmatizmi her zaman yenmiştir ve yenecektir...
yobaz sürüsü isterse kıçlarını yırtsınlar... hayatın önünde duramazlar.
aslında yobazların da dini kuralları o kadar ipledikleri yok. dini kuralları "işlerine gelenler ve gelmeyenler" olmak üzere ikiye ayırırlar. tabi hiç bir zaman işlerine gelmeyen dini kurallar konusunda açıkça muhalefet etmezler ama göz göre göre çiğnemekte, çiğneyenleri desteklemekte bir sakınca görmezler; hele ki mesele gözlerinin nuru olan paraysa (bkz: faiz helaldir)...
işte böyle iki yüzlü, alçak, kendi inançlarına bile saygısı olmayan, boş beleş bir güruhturlar efendim...
türbanlılar da birayı benle aynı fiyata içtiği sürece sıkıntı yapmayacağım durumdur. hatta oturup karşılıklı içmek bile isteyebilirim. kim bilir ne hikayeler çıkar ondan.
hayır bu ön yargı niye,
ona da günah açık olanada,
işte bu ülke şu şöyle bu böyle demekle geçirdi bunca yılı boşu boşuna bırakın işleri,
herkes bu memlekette işini takip etse bu memleket 10 seneye kadar bi ingiltere olur.
.
dinle, titre.
ergense zaten direk arkadaş ortamıdır. ergin ise kabaca kendi mallığıdır. büyük ihtimal gösteriş budalasıdır. özenti davranışı yüzünden bu meseleyi suistimal etmek isteyenlere fırsat verir ve hakiki örtülü insanlara laf gelmesini sağlar. yani yaptığı sadece kendine değildir. vebal altına girer.
normal değildir ancak, kişinin Allah katında vereceği hesabı kendinin olduğu için şimdi kalkıpta milyonlarca başı kapalı hanımefendiyi aynı olayı yapabilecek potansiyeli olarakta görmek cahilliğin daniskasının üssü 10'dur. çok boş konuşuruz bende dahil bu konuda ama bir ayrım yapmak gereklidir. kendi inancı doğrultusunda kapananlar ve de gelenek olduğu için kapananlar... tanımlamam bazılarını rahatsız etsede ya da yeterli olmasa da konuya bu yönden bakmanızı rica ederim. isteği ile kapananların gelenek ve aile baskısı ile kapananlardan genellikle çok daha fazla özel hayatlarına dikkat ettiği ancak gelenek ve töre diye kapananların ise başlarındaki kıpkırmızı türbanın içine bulunan simsiyah örtü ile birleşince gözündeki eşşek kadar rimeli ya da allığı ya da tommy çakması bacağı göstermeyen yırtık efektli kotu ile ayağındaki deri çizmeyi saklamadağı açıktır. Bana göre kezban denilen budur. Ben inancına saygı duyulmasını isteyen herkese bunu vermeye mecburum ama maalesef özellikle doğulu ve güneydoğulu genç kızların daha çok dindar olan ailelerinin büyükşehirde doğanları ile konuşunca, görünce daha modern bir karma oluşturduklarını izliyorum. Buradaki fark aile baskısının sonucunda çalışan veya çalışmayan bu genç kızlarımızın giyimlerinde modayı yakından takip edip giyimlerini güncel tutmalarıdır. Amacın sadece kapalı olsunda bakarız çaresine sonra olan ailelerin tercihi olduğuna inandığım bu durum hem anne hemde baba tarafı dinin içinde yaşayan türbanlı demeyeceğim başı kapalı hanımefendilerde çok daha az görülür bir durumdur. içlerinden biri ile yaptığım konuşmada geçmişte bir kez mini etek giyip şampanyanın tadına bir kez bakmıştım demesi ile beni bir genelleme yapmaya itmez, itemez, onun benim gözümde bir assolist olmasına neden olamaz. Ezcümle hepimiz insanız ve bazılarımızın nefis bazılarımızın arzu dediğimiz olgularla yaşadığımız bu dünyada olabilecek şeylerdir, gülüp geçmek gerekir. Yapmış işte ne yapalım geri saramayız ya..
Bana zararı yok. Afiyet olsun. Kendi bilir gunahini.
edit: müsloşların en büyük problemi kendilerine en büyük zararı kendilerinin vermesi. kendilerini bile yargılıyorlar amk. gençtir, özenmiştir, türbanı zorla takıyordur, hemen yargılayın kafa kesin hadi.
sigara da içmicen o zaman bilader, sigara da allahın verdiği bedene zarar vermek değil mi. yağlı yemicen o zaman şişmanlamıcan sağlığını kötü etkileyecek herşeyden uzak duracaksın o zaman bu da haram ak.
tüm müslümanlar gibi islam inancının işine gelen gerekliliklerinin yapılıp işine gelmeyenlerin yapılmadığını gösteren olaydır.
bin kez söyledik ve görünen o ki bin kez daha söylememiz gerekiyor: islam inancında türban diye bir farz yoktur. olan himardır ve kitapta da "hanımlar, ziynetlerinizi örtünüz" der. bu da saç değil, göğüs ve avret bölgeleridir. araplar sapık olduklarından kadınların saçından tırnağına kadar her şeylerine ziynet gözüyle bakmışlardır.
öte yandan alkolle ilgili kesin hükümler vardır ve haramdır. yani içilmesi yasak, içilmemesi farzdır.
zurnanın zırt dediği iki nokta vardır:
1- harama el sürüp kitapta olmayan bir batılı uygulama.
2- batılı reklam ederek "bakın ben ne mükemmel müslümanım" demek.
mesele kişilik bozukluğudur. elbette günah tartısı yapacak değilim, umurumda da değil günahlar sevaplar. lakin memleket kişilerinin de biraz aklı başında olmasını isterim. zaten öncelikle bir kadının baş örtüsü kullanmadığı bir ülke hayal ederim, hadi kullandılar diyelim, üzerine bir de bu ve bu minvalde görüntülerle karşılaşmak hiç istemem. zira içkinin de bir adabı vardır.
edit: ayrıca bu görüntüye mütemadiyen rastlamaktayız.
