son olup bitenlerden, fetönün yuvalanması olduğunun ortaya çıkmasından sonra tübitak bilimsel araştırma kurumu falan değildir. osuruktan tayyaredir, neyi beğenip beğenmediği de hiç kimsenin umurunda değildir. kendini çok önceden tüketmişti zaten.
emrah ablak'ın çizgi romanı bundan çok daha ciddi, çok daha bilimsel...
buraya tabi ki de tübitak çok rörerö reröre reöree hatta röereöröe ve hatta berbat bir hede yazacağım zira net bir şekilde ilk olarak başarısı öngörülmüş gençlerin hevesini kursağında bırakmakla başlayarak beyin göçüne de sebep oluyorlar. yoksa banane kim birinci seçilirse seçilsin babamın oğlu değil. ama şöyle de bişey var okunmuş pirinç moda diye hepimiz pirinç okuyacak değiliz.
istemeden de olsa iyi gözle bakıldığında belki belki projelendirmesi kötü yapılmışsa hakem tarafından reddedilmiştir denebilir. ama işte sonuçta reddetmiş kötü bir şey hakemin iyi özümsemesi gerekir tamam. ama hırsızın hiç mi suçu yok *.
şuradaki entry de (bkz: #35509348 bir yazar tübitakta dereceye giren projelerin bazılarını saymış ve toplu linkini de atmış. ama ülkemin bazı ebleh muhalifleri, yazarı eksi yağmuruna tutmuş. neden ? e çünkü eblehler. akıllı ve objektif bir insan eleştirirken doğrularını da ortaya koyar yahut göz önünde tutar.
çarptırılan olay gelip burada TÜBiTAK'a yüklenen gereksizler, olayı işlerine geldiği gibi çarpıtıp görmek istediklerini görüyorlar, niyetleri üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. şeref yoksunları.
sözlüğün -tıpkı türkiye, tıpkı dünya gibi- yazılanları okumayan tiplerle dolu olduğunu gösteren mesele.
yukarıda gereksiz ihtiyac rumuzlu arkadaş bi' giri yazmış. giride de tübitak'ın ortaöğretim projeleri yarışmalarında kimlerin derece aldığını gösteren, tübitak'ın sayfasından bir döküman yer alıyor. hadi bu giri öncesinde yazan adamları bir dereceye kadar anladık, ama adam şu giriyi yazdıktan sonra hala şuraya gelip "töbötök rörörö" yazan gerizekalılara neden ve nasıl tahammül edelim?
ilk değildir son da olmayacaktır.
Bilim denen şeyi çıkarlarıyla ölçen bir ülkeyiz.
Alakasız gibi görünen ama çok alakalı olan bir örnek vericem.
Bizim amasya elmalarını mevsiminde topluyorlar. Millete marketlere satışa sunuyorlar. Hatta millet daha da beğensin elma daha parlak gorunsun diye elmayı parafinliyorlar neyse efendim şimdi hani bunlar elmanın dış görünüşüne önem veriyor ya. işte bizim şu yabancılar bizim yemediğimiz ağacın altındaki ezik estetiksiz elmaları alıyor. Ve toz haline getiriyorlar. Marketlerinde elma tozu satılıyor yani. Yabancılar hazır mamalar yerine bu elma tozlarıyla bebek maması hazırlıyorlar ve çocuklar daha sağlıklı oluyor. Bize baksan vay benim çocuğum obez mi oldu yok bu yaşta şeker hastası olamaz bu çocuk diye dövünüp durup ilaçlara saldırıyoruz.
Yani elindekilerin kıymetini bilmeyen bir ülkeyiz. Emin olun ilerde de aynı şekilde devam edeceğiz.
tübitak denen kurumumsu şeye(!) papaz kaçtıyı imam kaçtıya çeviren bir buluşla gitseler kabul edilirlerdi. veya kupa kızını tesettüre sokan bir cihaz yapsalardı...
bence tübitak bu saçmalıkları dikkat çekmek için yapıyor. aynı ilgi isteyen çocukların mal mal hareket etmesi gibi. yoksa bu durumun başka bir izahı yok.