zengin ve şımarık kızımız çok asosyaldir, hiç arkadaşı yoktur. intihar girişimleri olur. babası eğlensin biraz insan içine karışsın diye parayla sevgili falan tutar ona. sonra kız bir gün taşralı mahir'e aşık olur. ancak mahir nişanlıdır. kızımız mahir de mahir diye tutturunca, kızın babası mahir'den hiç hazzetmese bile ona para karşılığında kızıyla evlenmesini teklif etmek zorunda kalır. işsiz, güçsüz, parasız ve ailesine bakmak zorunda olan mahir teklifi kabul eder.
buraya kadar vallahi aynen kemal sunal'ın bir filmine benziyor. hani şu mehtap ar'ın zengin ve zavallı kız rolünde olup, onu jean paul belmondo'ya benzettiği fim. adı aklıma gelmedi. ama hatırladınız değil mi?
neyse, devamı şöyle: sonra bu mahir'in nişanlı olduğu taşralı kız da holding'te işe başlar ve hemen holdingin sahibi olan genç adamın dikkatini çeker. (onu da keremcem oynuyor bu dizide) burası da gayet sıradan, fas fakir olup da şıp diye zengin koca bulan, hatta zengin kocadan başkasına bakmayan ortalama türk kızı hikayesi. türk dizilerinde fakir koca bulmak zor efendim, hepsinin eşşek yüküyle parası oluyor ve nedense hep fakir kızların peşinde koşuyorlar.
son zamanların en beğendiğim dizisidir. o kadar ki salı günü kaçırdığım için bu saatte seyretmek zorunda hissettim kendimi. hikayesi olsun, şarkıları olsun sıcacık sarıyor.
vedatla mahirin babasının dostluğunu izleyin derim...