daha dakikalar önce fight club'ı tekrar izlemiş birisi olarak gördüğümde beni şaşırtan isim olmuştur. filme gelecek olursak herkesin olmak isteyipte olamadığı öznel hayale en karizmatik örnek olarak can bulmuştur.
"napolyon, bir kurdele parçası uğruna hayatlarını feda edecek insanlar yaratabilmekle övünürdü.
"düşün: bir grev başlatıyoruz ve dünyadaki servet dağılımı yeniden düzenlenene dek hiç kimse çalışmıyor."
...
"şimdi kalk git ve küçük hayatını yaşa, ama unutma ki gözüm üstünde, raymond hessel. ancak peynir satın alıp televizyon seyretmeye yetecek kadar para kazandıran boktan bir işte çalıştığını görmektense, seni öldürürüm daha iyi."
...
[tyler soruyor:] "şu anda marilyn monroe yaşıyor olsaydı, sence ne yapıyor olurdu?"
"şunu unutma," diyor tyler. "ezmeye çalıştığın bu insanlar, senin muhtaç olduğun herkestir. biz senin çamaşırını yıkayan, yemeğini pişiren ve önüne götüren insanlarız. senin yatağını biz yapıyoruz. uykudayken seni biz koruyoruz. ambulansları biz kullanıyoruz. telefonlarını biz bağlıyoruz. bizler aşçıyız, taksi şöförüyüz ve senin hakkında her şeyi biliyoruz. sigorta bildirimlerini, kredi kartı ödemelerini biz takip ediyoruz. hayatının her alanını biz denetliyoruz."
"biz tarihin ortanca çocuklarıyız. bizi her gün milyoner olacağımıza, film yıldızı, rock yıldızı olacağımıza inandıran televizyon programlarıyla büyüdük, ama bunların hiçbirini olamaycağız. ve bu gerçek kafamıza ancak dank ediyor," diyor tyler. "o yüzden bize karşı dikkatli ol."
...
"güçlü kadın ve erkeklerin oluşturduğu bir sınıf var ve bunlar hayatlarını bir şeye feda etmek istiyorlar. reklamlar insanları gerek duymadıkları arabaların ve kıyafetlerin peşinden koşturuyor. kaç kuşaktır insanlar nefret ettikleri işlerde çalışıyorlar, neden? gerçekte ihtiyaç duymadıkları şeyleri satın alabilmek için."
tyler durden hepimizin içindeki gerçek bendir. niceliğin değil niteliğin hüküm süreceği bir potansiyel evrenin kralı ve halkı ve kölesidir tyler durden. yaşama müdahil olabilmenin yaşamaktan çok daha fazlasını gerektirdiğini en iyi anlatan edebi kahramandır. tavşanın korktuğu için kaçmadığını, bilakis kaçtığı için korktuğunu anlatmaktır bütün derdi. yaptığı sabunların metaforik değerini anlamamızı ister, zira o ruhsal bir arınmanın peşindedir. tyler durden, kuşatılmış ve dışarısı olmayan bir evrendeki tek nefes alma imkanı, tek umuttur. kısacası, tyler durden insanın kendine yakışanı giymesi ve kendi de dahil gerektiğinde herkesi sille tokat dövebilmesidir. bir de tabi ki tyler durden, bütün insanlığın bulanan midesi, dönen başı ve sızlayan kaslarıdır.
--spoiler--
her insanda biraz tyler vardır. ama o tyler'ın çıkması büyük bir travma ya da büyük bir faciayı bekler. belkide hayatınız o kadar iyi giderki tylerla hiç tanışamazsınız bile. tylerla bir an önce tanışmak istiyorsanız. dibe vurmak için daha çok çalışmalısınız.
--spoiler--
aslında, dövüş kulübündeki ağzında sigara olan ve karizmatik olan adam* değil diğer elemanın kendisidir. tyler durden'ı anladığınızda filmi anlıyorsunuz zaten.
(bkz: defansın bel kemiği)
(bkz: şah damar) *
chuck palahniuk'un yarattığı müthiş edebi kişilik. brad pitt'in fevkalade cana getirdiği karakter. Üzerine yüzlerce sayfa yazılabilecek insanüstü. ferrarisini satan bilge'de hikmet bulacağını zannedenlere önerilebilecek ilk isim. tarihin ortanca çocuğu.
karın kasları ağzımıza sokulmak üzere tasarlanmış gibi duran abimiz.
--spoiler--
The first rule of Fight Club is - you do not talk about Fight Club. The second rule of Fight Club is you do not talk about Fight Club. Third rule of Fight Club, someone yells 'stop', goes limp, taps out, the fight is over. Fourth rule, only two guys to a fight. Fifth rule, one fight at a time, fellas. Sixth rule, no shirts, no shoes. Seventh rule, fights will go on as long as they have to. And the eighth and final rule, if this is your first night at Fight Club, you have to fight.
--spoiler--
aile filmlerinin içine pornografik sahneler-sesler yerleştiren, lüks restorantlardaki çorbalara işeyen, şehrin bir ucunda yaşayan, olmak isteyip de olunamayan karakter.
1. Tüketim kültürünün narkoz etkisinden kurtulmak için fiziksel acıyla tanışmalı, dibe vurmalı ve yeniden doğmalıyız... "Önce teslim olman gerekir. Korkuya değil! Ama öldürecek kadar acıya, asla korkuya değil. Her şeyi yapmak isterken hiçbir şey yapamaz duruma gelmişsin..." Tyler her şeyi yapmak istemez, kendini yaptıklarıyla kanıtlamaya çalışmaz.
2. Kadınlara inanabilirsiniz ama güvenmeyin... Kadınlar erkekleri yetiştirenlerdir. Bu sebeple onların önüne geçemezsiniz. Onlara inanabilirsiniz. Ama kadınlara güvenemezsiniz. Onlar sizi doğuran, besleyen ve büyütüp başka bir kadına teslim edenlerdir.
3. Kendimiz olmak olduğumuz gibi görünmektir. "Sizler özel değilsiniz, yakışıklı ya da snop da değilsiniz. Sizler diğer organik canlılar gibi sıradansınız... Yaptığınız iş değilsiniz, cüzdanınızdaki para, üzerinizdeki üniforma ya da size bugüne kadar değer verilmesini sağlayan diğer özelliklerin de bir anlamı yok"
4. Özgürlük her şeyin önündedir. Ancak özgürlüğüne tüm umutlarını kaybederek sahip olabilirsin. Yeni dünya düzeninde sahip oldukların sana sahip, bunu unutma... Önemli olan sahip olduğun şeylerden kurtulma cesaretinin olup olmadığı... Yaşamak için tek yol özgür olmaktır, özgür olmak da sahip olduklarını terk edebilmekte yatıyor.
5. Kendinizi geliştirmek kişisel tatmindir, soruların asıl cevabı ise kendini yıkmaktır. Hayat boyu olmanız gerektiği gibi yaşamaya çalışırsınız. Fakat kendiniz olamazsınız. Bu bilgi dünyasında daha ne kadar depo olarak kullanılacaksınız? Kendini yıkmak, her şeyin ötesinde kendini kaybeden pozisyonuna sokarak dünyadan soyutlanmak değildir. Dünyadan zevk almaktır.
