eğer evde kumandanın kapağı çıkarım pilleri yemeye kalkan 2 yaşında bir çocuk varsa yapılması gereken eylemdir ama çoğu zaman kumanda naylonla kaplı alınır bozulduktan sonra tekrar naylon kaplamak oldukça nadir görülür.
telefon, tv, müzik seti gibi eşyaların üzerine dantel seren hastalıklı düşüncenin başka bir uygulamasıdır.. bu icadın patentinin türk annelerine ait olması kuvvetle muhtemeldir.. uygulama dantel fikrinden daha saçmadır.. zira dantelin amacı görsellik katmaktır ama aynı zihniyetin ürünü olan kumandanın naylon poşete konulması görsellikten çok uzaktır.. ilk başlarda naylonlama temiz gözükse de, evin babasının elinden hiç düşürmeyerek, soyulmuş deri halini kazandırması uzun sürmeyecektir.. daha sonra bantlar sağa sola kayarak, yapışkan kısımı ortaya çıkarır ve günden güne toz, kıl, yün toplama süreci başlamıştır artık... kısa sürede eve gelen misafirlerin dokunmak için tereddüt etmekte haksız olmayacakları bir obje halini alacaktır.. aslında misafir kumandayı eline alsa da kullanamayacaktır.. çünkü o kumanda sizindir ve kullanmak beceri gerektirir.. yazılar okunmaz, 1 kere basmak asla yetmez, potlaşmış naylon yüzünden her düğme artık başka bir düğme olmuştur.. evin annesinin, naylonu çıkarıp atarak bu gidişe bir dur diyeceğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz.. çünkü o, naylonu yenileyerek yeni bir dönem açacaktır..
Nedense aklıma ev telefonunu * eskimesin, yıpranmasın ve ayrıca da kullanılmasın diye poşetleyip divanın altında saklayan teyzem geldi.
Ey ademkızı, temiz kalmasını anladık da kullanılmasın diye saklamak ne oluyor? **
Son dönemlerde yavaş yavaş bu naylonlama adetinden vazgeçilmeye başlandığını şaşırarak farketmiş bulunuyorum.
Kendilerine lumpen şeklinde höykürmemizden rahatsız olmuş olmalılar ki naylonlama işini bir kenara bırakıyorlar.
Sanırım artık dikiz aynasına cd asan da yok, cep telefonunu kemerine taktığı kılıfın içinde tabanca gibi mağrur bir şekilde gezdiren de.
Lakin birkaç yerde hala daha koltuğu naylonlu araçlar gördüm. Plakalarını burada yazarak kendilerini sanal ortamda eşeğin götüne sokmak istemiyorum bu seferlik. Ama bir dahakine o naylonlar çıkmış olsun.
Bir ülkenin gelişmişliği, içinde barındırdığı lumpen organizmaların sayısı ile ters orantılıdır.
halamın iki haftada bir yaptığı eylemdir. ayrıca her hafta bu naylona suikast girişimlerinde bulunan kuzenlerimin de yediği paparanın hattı hesabı yoktur...
yeni alınan arabanın koltuklarındaki naylonları sökmeden kullanan arkadaşların ev hanımı versiyonlarıdır bunu yapan.nasıl bir koruma güdüsüdür anlamak mümkün değil.tahminimce kumandaya basmaya bile korkarlar zarar gelmesin diye kalkıp elle değiştirmeleri olasıdır.
geleneksel aile yapısına uygun bir davranış.klasik coğu evde yapılan pil takılırken cıkartıldığında o naylon "bak iyiki kaplamışız yoksa böle temiz kalamicaktı" dizelerinin yaşandığı hadise.
2000 li yıllarda görmek istemediğimiz davranıştır.
ayrıca musluğa kısa hortum takmak ve masa ayağının altına kağıt parçası koymak da aynı mantıktandır.
her kumandayı ele alışta haşur huşur seslerin insanın sinirini bozması ve naylonu her çıkarmaya yeltenişte aileden gelen tuşların silinmesine ve temiz kullanıma dair telkinler