bugün

Sosyal medya da ve arkadaşlarda fazlaca görüp, ismi ve kapak cazibesine dayanamadan aldığım kitap. sonunda iyi ki almışım dediğim kitap. yazarla resmen sohbet ettiğiniz kitap. arada sırada yazarın size espri yaparak güldürdüğü, bazen kulağınızı çektiği, zaman zaman da ağlattığı kitap. Sonrasında araştırdım meğer geç kalan benmişim yazarı cihad kök ve kitabı tuzu uzatır mısın hayat zaten çok satanlardaymış. oldukça keyifli, akıcı ve bir okadar da samimi bir dili var. iyi ki yazmışın cihad kök. bir gün tanışıp kitabını imzalatmak dileğiyle. kitaptan ufak bir parçada yazmak hoş olur galiba. buyrun efendim... "Şu gökten zembille inip her şeyi bilenler varya,
Kendilerinden başka “hiç kimsenin bir önemi olmayanlar hayatta”…
Havada gezen burunlarınızı,
Küçük dağları yaratmış adımlarınızı,
Kendinizden başka herkesi küçümseyen bakışlarınızı,
Kalın duvarların ardındaki ön yargılarınızı,
Haksız yere ağlattığınız insanların göz yaşlarını,
Kırdığınız kalplerin kırıklarını,
Alın!
Alın ama hepsi birden nasıl sığar acaba?..."
Bir kitapta hiç bu kadar altını çizebileceğim yerlerin olduğu ve iki günde de bir kitap bitirebileceğim aklımın ucundan geçmezdi. Alın okuyun bu kitabı , okurken de düşünün. Kitapta kendimden parçalara rastladım belki de elimden bu yüzden hiç düşürmedim .

--spoiler--
"Ben de yalnızım; gel kahve içelim. Sen oradan yudumla ben hissederim..."

"gerçeğe uyanmaktır büyümek ve hayallerinin gerçekleşmeyeceğini öğrenmek."

"Sen , benimseyip sahiplenen herkesin yaptığı gibi doğru olanı yaptın. O'na değerli olduğunu hatırlattın. Yarın olsa , emin ol yine aynı şeyi yaparsın. Zaten yapmalısın. Yoksa o'nun tüm dünyadaki yedi milyar insandan, senin için farklı olduğunu o'na nasıl anlatacaktın. "

"Hem hatırla ilk pedallarda da kanamıştı dizlerin."
--spoiler--
en yakın zamanda sipariş edeceğim kitap.
"Ben de yalnızım; gel kahve içelim. Sen oradan yudumla, ben hissederim..."
Üzdüler seni değil mi, kırdılar, canını sıktılar. Bırakıp gitmek istedin ne varsa, "Allah belasını versin" dediğin zamanlar oldu mutlaka. Gözyaşın aktı, annenin öpmeye kıyamadığı yanaklarına. Çıkmak istemedin evden bazen, sarılıp yastığa kimsede hissedemediğin "sıcaklığı" aradın yatağında. Üstüne üstüne geldiler, anlamını yitirdi sevdiğin ne varsa.

Yaklaş bir şey söyleyeceğim kulağına; boş ver, aptal onlar halden anlamazlar. Sen iyi bak kendine. Dikkat et yemene içmene; sıkı giyin, çorapsız basma yere.Gördün işte kimsen yok senden başka. içindeki çocuğun ellerini hiç bırakma ve sımsıkı tutun inandıklarına.
"Tabii bir de kendini bir şey sananlar var. "Şey" ne demek peki? Hiçbir şey! isimsiz, tanımsız, anlamsız! Sıfırın, "sözelci" olanı!"
kesinlikle tavsiye edilir..