Oglum kolu kadar kakasını yapıp ayagı kayıp bu bokun üzerine düşmüştü, hem de hastane tuvaletinde. Ayakkabısı, üstü başı hem bok, hem de hastane tuvaleti pisligi olmuştu. Eve götürüp domestosa yatırdım kendisini. Allahtan küçüktü hatırlamıyor, büyüyünce kız arkadaşının yanında filan anlatırım. Ehehe.
Suların kesik olması
Tuvalet kağıdının bitmiş olması
Elektriklerin gitmessi
Sifonun da bozuk olmasi .
Bunlardan daha kötü birşey gelme ihtimali evinize uçak düşme ihtimaline eşdeğerdir.
sakarcı şeytanın dürtmesi. pantolonun ihanete uygun bir arka cebi baş kahramanlardan biridir. evde bir yedeğinin olmadığı telefonunun düşmesi hadisesidir şüphesiz. kampa bir gün kala fotoğraf makinem arızalı olduğu için sadece telefona güvenerek yola çıkacaktım. çekmeyen yerde hissedilecek iletişim kopukluğundan çok fotoğrafsızlığa dert yandım. he sonra bu olay ofise yarım kilo pirinçle gitmeme sebep oldu o da ayrı bir başlık hikayesidir.
(bkz: culup) (bkz: ofise yarım kilo pirinç dolu poşetle gitmek)
daha bugün öğle vakti kakamı yaparken düşündüm bunu. zaten duş alırken ve kakamı yaparken, yani işin içinde biraz çıplaklık varken aklıma hep böyle şeyler gelir. ya binaya uçak düşer ya da büyük bir deprem olur.
galiba bende "enkaz altından çıplak çıkarılma fobisi" var.