Konferans sırasında arkadaş olan üç uzman birlikte tuvalete girerek ihtiyaç gidermişler. işini ilk bitiren ellerini yıkadıktan sonra makineden peş peşe kurulama kağıtları alıp ellerini kurulamış. Tam 16 adet kağıt havlu harcamış. Arkadaşlarına dönmüş:
- Bizim okulda önce temizlik öğretilir.
işini ikinci bitiren tek bir kağıt havlu çekmiş ve elini kurulamış ve diğerlerine dönmüş:
- Bize okulda çevreciliği öğrettiler. Çok kağıt harcamak çevreye zararlıdır.
Üçüncü kişi ne ellerini yıkamış, ne kağıt almış. Kendisine şaşkın şaşkın bakan arkadaşlarına dönmüş:
100 numaradır efendim,içinizdeki pislikleri saldığınızdan ötürü daha rahat düşünürsünüz:) Ne demiş atalarımız,"Türk'ün aklı ya sıçarken ya da kaçarken gelir."
işeme, sıçma deliği. kutsal değil, aksine lanet(!) bir yer.
peki neden?
insanoğlu, kendi bokundan neden iğrenir?
kendi bokuyla barışık olmayan tek hayvan insandır. illa bokunu ye demiyoruz ama neden iğreniyor, o da gerçekten araştırılmaya değer.
fen bilgisi, 5. sınıf bilgilerini biraz hatırlarsak; canlıların ortak özellikleri: solunum, hareket, irkilme, beslenme, üreme. canlıların günlük olarak yaptıkları eylemler ise solunum, beslenme ve boşaltım.
eğitiminde anne ye çok fazla yük düşmektedir. sigmund freud'un dediği gibi, ilk 6 yaşına kadar bir çocuğa bu konuda ne verdiyseniz, onunla büyüyor.. şayet bu evrede tuvalet ve yapılması gerekenleri kavrayamamış, konu hakkında sözlü ve fiili şiddete mağruz kalmış bireyler, ileriki geç dönemlerinde tuvalete karşı önyargılı ve çekingen olurlar.
arkadaş ve misafir evlerinde tuvaleti kullanamazlar, temizlemeden duramazlar. evinde tuvalet kendisi dışındaki birisi tarafından kullanıldıysa, uzunca süre tuvalete giremez, şadırvanlara yönelir, tuvaletlerini tutarlar.
müstakbel yetişkin olarak çocuğun; yetiştirilişinde çok büyük önem arz eden ancak; toplumsal değerlerin sürekli; dışladığı, kötülediği yerler. zihinsel ve fiziksel gelişimini tamamlayamamış çocuğun, haz kavramı ile ilk kez karşılaştığı, zihninin boşaldığı nadir anlardır. cinselliği, kaprisi, rekabeti, egoyu henüz bilmeyen çocuğun; bunlara adım atışında muazzam bir mevkiye sahiptir. bu nedendendir ki; bu ihtiyaç olarak nitelendirilen durumlarda çocukların rahat bırakılması, eğitimlerinin sağlıklı uygulanması bakımından, değerlidir.
sadece sıradan insanlar için sıçmak dışında bir işe yaramayan yer. bir sanatçı içinse hira dağı gibidir. ilham perilerinin tuvalette yaşamakta oldukları gibi haklı bir inanış da vardır.
basit bir şey diye geçilmemesi gereken, eğitimine dahi ihtiyaç duyulan bir gerekliliktir. çocuklar ortalama 2,2.5 yaşlarında tuvalet eğitimine hakim olurlar. bunda ailelerinin rolü büyüktür. küçük çocukların altlarına tuvaletlerini çok sık yapmalarının ve tuvaletlerini tutamamalarının sebebi, mesane kaslarının henüz gelişmemiş olmasıdır.