benim bildiğim, yetiştiğim kadarıyla nejat uygur ve levent kırca öncülüğünde oluşan bir anlayış söz konusu. çıraklar ustalarının izinden gitti ve komedi bel altına, küfüre dayandı. en güzel örnek recep ivediktir sanırsam. 'hah tamam işte seviyeli bir tane komedi programı' dedikleriniz bile bir süre sonra çıtayı düşürdü, genele uydu (bkz: komedi dükkanı).
sokaklarda bile sık sık sözlerini duymamıza bakılırsa ne yazıkki recep ivediktir. türk gençliği küfürü sever küfürle güler oldu, aşağılayıcı espriler, küçük düşürücü yorumlar gözdemiz oldu,hala mehmet ali erbil gibi bir insanı türkiyenin en iyi komedyenlerinden görmemizin sebebinde budur aslında. mehmet ali erbil de programa çıkar orada ki izleyenlere bok atar hatta kendine dalga geçeceği bir ekip kurar ve o ekipten birinin donunu indirmek suretiyle bizleri güldürür...
tabiki espri bir ironi yeteneği ister, ama sadece karşıdaki insanı aşağılamak ironi değildir, bunu yapmakta komedyenlik değildir, gitgide espri anlayışımız buna kaydırılıyor, çünkü bunu yapmak onlara daha kolay geliyor, eskiden hababam sınıfının güldüren sahneleri saflık ve ince espri dolu olan sahneler iken yeni çekilen filmlerindeki sahnelerde güldüren! sahneler mehmet ali erbilin götü açık motosiklet sürmesi oluyor.
nerde kaldı ince mizah, nerde kaldı espri seviyesi, ne kadar daha eşek şakalarıyla, aşağılamalarla ve küfürlerle güleceğiz bakalım...
- önce saf bir tip seçilir. o saf tip film boyunca ezilir, dayak yer, gırgır geçilir.
daha sonra o saf tip zengin olur yahut kendini dövenlerden öcünü alır.
seyirci güler.
- psikopat bir tip vardır. kimse ona bulaşamaz. uyanıktır. herkesi dolandırır. belki bir gün kendini de dolandıran biri olur. bu kişi herkese küfreder. küfrettikçe seyirci güler.