turkiye nin cennet bir vatan olmadigi gercegi

    13.
  1. cennet gibi bir yer olmadığı doğru bir önermedir. ama sevginin en saf, en temiz ve en erdemli olanı da herşeye rağmen sevmek değil midir?

    bir insan doğduğu, iyi kötü anılarının geçtiği, havasını soluduğu, caddelerinde sokaklarında aşkı ve hüzünü yaşadığı yurdunu sevemeyecek, hatta nefret ettiğini söyleyebilecek kadar ileri gidebiliyorsa o kendisinin erdemsizliğidir.yermeye çalışmıyorum, evet bu erdemsizliktir ve her insanın bu erdeme sahip olması beklenemez.bu bir eksikliktir ama bir günah değildir. vatanındandan nefret ettiğini söylemek o vatanı içinde yaşayan ve bu hale gelmesine az çok sebebiyet veren herkesden, insanlarından da nefret etmek demektir. bunda pay sahibi olmak ve ne kadar inkar etmeye çalışılsa da kendinden de nefret etmek. işte asıl bu gerçekten çok acı..

    bu ülkenin vatanseverleri bu ülkeyi herşeye rağmen, cennet olmadığını bile bile seviyor. bü yüzden sana rağmen senden de nefret etmiyor. bu duyguyu bilmeyenlere, tanımayanlara sadece acıyor. evet acımak da bir erdemdir.

    ve inan ki herşeye rağmen sevmek, aşkların en güzelidir..
    13 ...
  2. 24.
  3. Ulke cennet ama ulkeyi cennetlikten cikartan maşalarimiz var.

    (bkz: kürtler)
    (bkz: recep tayyip erdovan)
    4 ...
  4. 3.
  5. bakmayı bilip,görmeyi bilememektir.
    5 ...
  6. 6.
  7. turkiye veya herhangi bir ulke cennet vatan degildir. turkiye guzellikler acisindan cok sansli bir ulkedir ama guzellikler tek tek cirkinlige donusturulmektedir. dunya guzellik yarismasinda kendisine "istanbul hakkinda ne dusunuyorsunuz" sorusuna Yunan guzelinin verdigi yanit guzelim ulkemizi nasil berbat ettigimizi cok iyi acikliyordu. yunan guzel istanbul icin dunyanin en guzel sehridir demedi, "dunyada bir sehrin kurulabilecegi en guzel yer" dedi.
    3 ...
  8. 4.
  9. hazin bir gerçektir. bırakın da şöyle bir açıklayayım;

    şimdi geçen gün national georaphic channel'da şu anda ismini hatırlayamadığım bir programın konusu paris'in* kanalizasyon sistemi'nin nasıl çalıştığı idi.

    kanalizasyon sisteminin yapısı, tarihçesi, acil durumlarda sel ve taşkınlar oluşmaması için ne gibi önlemler alındığı, atık suların arıtılıp zarasız hale getirildikten sonra seine nehri'ne nasıl deşarj edildiği ve şu anda detaylarını hatırlayamadığım bir çok şey anlatılıyordu programda. ayrıca lağım sularının ileri ve biyolojik artıma tesislerinde işlenip nasıl içme suyuna dönüştürüldüğü de anlatılıyordu. fakat öyle bir şey vardı ki özellikle dikkatimi çekti.

    paris'e bazen o kadar çok yağmur yağıyormuş ki kanalizasyon taşma noktasına geliyormuş. tabi ki böyle durumlarda da paris'i bok götürmesin diye adamların a, b, c, ç, d, ve hatta e planları bile varmış. Bir de f planları varmış ki bu plan da diğer planlar sıçarsa diye en son çare olarak düşünülmüş. bu çare de kanalizasyon suyunu artımadan direkt olarak seine nehrine deşarj etmekmiş. yüz* yıl önce bu durum* çok fazla tekrarlanıyormuş. işte daha o zamandan atık suların su kaynaklarına arıtılmadan verilmesinin yarattığı çevre tahribatı ve ekonomik zarardan haberdar olan parisli oturmuş durumu çözmek için kafa patlatmış ve sonunda da olay çözülmüş*.

    şimdilerde böyle olaylar nadiren yaşanıyormuş paris'te.

    pardon. konumuz neydi? evet türkiye'nin cennet olmadığı idi. şimdi soruyorum bay ve bayan cennetlikler; türkiye'de kaç tane ileri veya biyolojik artıma tesisi var ve kaç akarsuyumuz, gölümüz, denizimiz atık suların arıtılmadan deşarj edilmesi sonucu kirletilmiyor? (cevap, bir elin muhtelif parmakları kadar.)

    cennette süzme bal ırmakları falan vardı değil mi? ama ben sanmıyorum ki o ırmaklara milletin boku karışıyor olsun.

    not: o kanalizasyonda çalışan işçilerin hali de içler acısıydı. ortalama ömürleri elli yıl falanmış bu da madalyonun öteki yüzü.
    3 ...
  10. 10.
  11. turkiye nin cennet bir vatan olmadigi gaziyla gittiginiz yurt dışında gittiğiniz bir lokantada önünüze gelen menüde herşeyin domuzla* ilgisi oldugunu farkedip, sadece ice tea icmeye mahkum oldugunuz zaman; markete girdiginizde beton suratli bir herifin "al sana gazete, al sana ekmek" modunda davranışlarına maruz kaldığınızda, erkek kuaforune gittiginizde yaniniza bir bayanin oturup perma yaptirdigini gordugunuzde (nerde fb-gs muhabbeti yapılan erkek berberleri), size anlata anlata bitirilemeyen manzarayi gordugunuzde bunun boğaz köprüsünün manzarasının eline su dökemeyeceğini farkettiğinizde, kahve istemek için gittiğiniz komşunuz "olur ama, 10 ruble" dediğinde, adres sorduğunuz kişi sizden bahşiş istediğinde gerceklik payi olmadigini anladiginiz durum.

    turkiye cennettir efendim, en azindan benim icin oyle.
    4 ...
  12. 21.
  13. cehennem zebanilerinin bedava gorerek coreklenmesiyle olmustur. mehmedimi sehit edip vatan alacaklar ibneler. tek oglunu topraga veren anam vatan sag olsun, gerisi yalan, oglum gitmis vatan sagolsun diyor! bir biter bin cogalir, turke kefen bicmeyi odetiriz elbet. o vakit donusur vatanim cennete.
    3 ...
  14. 1.
  15. eskiden kim "türkiye cennet değil" dese, teyp in sesi sonuna kadar açılır, bir başkadır benim memleketim şarkısı dinlenir, bağırışlar duyulmazdı. gerçi hala öyle gibi.. olsun.
    2 ...
  16. 5.
  17. 11.
  18. doğru yanları kesinlikle olan bir tespittir ammavelakin;
    (bkz: çünkü Türküm ve başka Türkiye yok) *
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük