sol da yok sag da yok, hepsi faşist aslında. türban tartışmasına bakarsanız görürsünüz, bir solcunun başörtüsü gibi bir hakka karşı olması anlaşılır bir şey midir? statükoyu savunuyorsa ancak öyle ama o zaman da solcu degil faşist oluyorsun be güzelim denilesi haspaya, edilen iki çift güzel söz dür.
kendisini "türk solcusu" olarak tanımlayan faşist midir bilmiyorum; ama soldan bir bok anlamadığını kendini tarif edişinden anlıyorum. olsa olsa "türkiyeli solcu" olur, ötesi pek mümkün değil gibi geliyor bana.
turk solu dergisinin, en faşist yapı olması, bunun ispatıdır. başbakanı öldürmek istediklerini kapak konusu yapacak kadar, ileri gitmişlerdir, ittihatcı yapının, bürokraside etkin olmasından dolayı hala yayın hayatlarına devam edebilmektedirler.
kemalist sol'a gerçek manada solcu bir tanım yapılamaması halidir. çünkü, sonradan atatürk e isnat edilen, inönücülügün, tanımıdır aslında kemalist sol. inönü, cumhurbaşkanlıgı koltuguna, atatürk ün ölümünden sonra, ittihatcı darbe ile oturmustur. atatürk son günlerinde inönyü, çiftligine sürmüştür.
"cumhuriyet "kemalist sol" denebilecek hem sosyalizmden hem sosyal demokrasiden ayrı bir yerde durur ki bu açıdan belki kadro'nun devamı sayılabilir" , cümlesinde anlam buldugu üzere, gerçek manada solun, sosyalizmden ve sosyal demokrasiden uzak durması mümkün degildir, e bu nasıl mümkün olabilir zaten, bunu böyle koydugumuz zaman, kemalist sol diye atatürk e isnat edilmeye çalışılan şeyin, aslında solculuk degil, faşizm oldugu gerçegine ulaşılır. kuvvacıların, chp nin ve onun gibi gurupların, son dönemde aşikar hale gelen fikirlerinin ve eylemlerinin, atatürkle nasıl bir bagı olabilir.
türk solu veya ulusal sol denen grup, türkiyedeki milliyetçilerin dünyaya ve etrafa bakışındaki ve yapısındaki kaba sabalık ve cehalet matrahından kurtulmak ve onlarla karıştırılmamak, bir arada anılmamak için bu ismi seçer ve bazı sol klasik söylemleri ihtivasına alarak çizginin soluna atlar. cumhuriyet ile ünlenen ulus kelimesi de ayrı bir laiklik, ayrı bir çağdaşlık katar onlara göre.
türk solu grubunun internet gazetesinde kürtler e yapılan ağır ithamlar ve bir başka sayfasında ahmet kaya çalması komedileri bunlara kanıt olabilir.
türk solunun askerin peşi sıra yürümesi ve muhtıralardan yana olması da buna kanıt olur.
türk solu, yunan solu gibi kendi faşistlerini yargılamaya cesaret edemedi. kendi halkını aşağılayarak, yok ederek özentiler deryasında yüzdü ve aha geldiği nokta.
hayır, ben de bir solcuyum, türk kökenliyim, ama bu solcular karıştırılmamak ve aynı kefeye konulmamak için bunları dile getiremiyorum.
tıpkı milli simgemiz olan bozkurdu ülkücüler yüzünden kullanamamak gibi.
aslında, tam da tarihin bu noktasında baktıgımızda, başlıkta ki önermenin, haklı bir önerme içerdigini görürüz.
ilhan selçuk, gazetesine ses bombası atılıyor, mahkemede, bombaların adli incelemesini istemiyor, aynı bopmbaların danıştaya saldıranların evlerinden çıkıyor, o haberi, gazetesinde yazmıyor, o konulara girmeyip, şeriat söylmeleri ile gündem degiştiriliyor, devlet bahçeli ile görüşüyor, fikir beraberligi açıklanıyor, garibanla ilgili hiç bir icraatın içinde olmayan, sendikal işlerle hiç ilgisi olmayan, tamamen, anti hükümet, dindar müslüman karşıtı bir yayın içerisinde. konuları tamamen, başörtüsü konusnda üniversiteleri germek, ulusalcılık diye bir şey icat etmekle ilgili, kendilerine, zengin, sol görünüşlü ama, aynı zamanda vatan millet edebiyatı içerisinde bir kısım yaratmak, cumhuriyet mitinglerinde ortaya konulan katılımcı profili.
15 mayıs 2006, hükümetin bd ye rest çektigi tarihten iki gün sonra başlayan, tehlikenin farkındamısınız kampanyası, sürekli darbelerin içerisinde yer almış bir kimlik ilhan selçuk ve bugün biliyoruz ki, türkiyede yasana barbeleri, amerikanın çocukları yapmış, ( örnekse, reagan a iletilen 12 eylül notu, bizim çocuklar türkiyede başardılar.)
son dönemde uygulanmaya çalışılan türk milliyetciligini, ulusalcılık şeklinde yükseltme çabaları, cumhuriyetin ve tuncay özkan ın tv si aracılıgı ile..
danıstay saldırganları, cumhuriyet gazetesi bombacıları ve ankara eryamanda yakalanan, basbakana suikast girişimcilerinin baglantısı, hepsinin kuvvacı kilikleri, cumhuriyetin, bu davalrı haber yapmayarak ortaya koydugu karartma girişimi, üstelik eylemin birisi, zararsız ve ses getirmeye yönelik oldugu anlaşılsada, kendisine karşı yapılmışken..
ilhan selçuk un, devlet bahçeli ile görüşmesi, bir takım chp lilerin, mhp ye oy vermesi, (hıncal uluç resmen yazdı mhp ye oy verecegim diye), son dönem, chp- mhp- saadet- iP- kuvvacılar- sol dergisi- gibi, işbirligi içerisinde, aynı söylemi ortaya koyan, geçmişte, farklı gibi gözüken, hatta 5000 gencinin sag- sol olaylarında yitirmiş bir ülkenin, çatışan iki tarafının bu şekilde ortaya çıkması,
ayrıca son dönemde, genç subaylar rahatsız başlıgının, aslında, bir paşanın anılarının yayılanması ile ortaya çıkan, 12 eylül öncesi sokak çatışmalarının tehditi oldugu, yani, 12 eylül öncesinde bazı genç subayların, sokaklarda karşıt görüşlerdeki grupları, birbirlerine karşı örgütlediginin ortaya çıkması, çatlının devlete çalıştıgının ortaya çıkması, hasan cemal in ,kimse kızmasın kendimi yazdım, anılarında ortaya çıkanlar ve hasan cemal in son dönem olaylarda hükümetin yanında yer alması, aslında sag- sol olaylarının, bir amerikan kurmacası oldugu tezinin en büyük delilidir.
ilhan selçuk, devlet bahçeli, erbakan, deniz baykal, dogu perinçek vb, çogaltıla bilir bu isimler arasında, sadece doz farkı olan söylemlerinin, son döemnde ıraga girilsin kampanyası yürütücülerinin kimliklerininde aslında bunlar oldugu gerçegi ile bakıldıgında, hepsinin arasındaki illiyet bagının düşünülmesi hadisesidir.
arkadaş çok önemli bir icat yapmış gibi keskin bir başlık açmış ama içi boş.
şu an ki hükümetin icraatlarını yaparken abd den izin almasını kamufule etmeyemi çalışıyorlar böle.
yakında sözlükte arapça kelime kullanımını arttıralım diye kampanya açarlarsada şaşırmam hani.
