turbanlinin ozgurluk anlayisi

entry21 galeri0
    1.
  1. Turkiye'yi turban krizine surukleyen turbanli hanim, New York Times gazetesinin Istanbul muhabiriyle yapmis oldugu soyleside yakinip duruyor: Demokrasi denen seyin ozgurluk ve hosgoru ilkelerine baglilik demek oldugunu, Turkiye'de kendisine yapilanlarin bu ilkelerle bagdasmadigini soyluyor.

    Amerika'da bulundugu sirada turbanli olarak dolasirken hicbir sekilde dislanmadigindan soz ediyor ve soyle diyor: "...Amerikan halki... her seyi hosgoru ile karsilar. Farkli bir gecmisiniz ya da kulturunuz, ya da dininiz de olsa sizi bagrina basar..." Bunlari soylerken, gercekleri tek yonlu olarak yansitmanin rahatligi icerisinde bulundugu muhakkak, cunku 'turban' in, Turkiye bakimindan 'ozgurluksuzluk' rejiminin (yani seriatin) simgesi demek oldugunun Amerikalilarca bilinmediginden soz etmiyor.

    Ve kuskusuz sunu bilmezlikten geliyor ki, ne Amerika'da ve ne de Bati'nin obur ulkelerinde, 'ozgurlukleri yok etme ozgurlugu' diye bir sey yoktur. Oralarda turbanli olarak (ya da baskaca bir kilikta) dolasanlara kimse aldirmaz, muhtemelen bakmaz, ama ozgurlukleri ve dolayisiyla demokrasiyi yok kilmaya yonelik tutum ve davranislara yasam hakki taninmaz.

    Su bir gercek ki, Bati ulkelerinde, turbanin seriat ozlemi anlamina geldigini ve seriatin her turlu ozgurlugu (ve ozellikle kadin hak ve ozgurluklerini) kokunden yok kilan, demokratik ve laik devlet anlayisini hedef alan bir rejim oldugunu ve bu sekliyle uygar ve cagdas yasamlar icin buyuk tehlike teskil ettigini bilen pek yoktur.

    Eger siz kalkip da onlara seriatin icyuzunu anlatacak olursaniz, o zaman nasil bir tepkiyle karsilasacaginizi anlarsiniz.

    Birakiniz baska konulari, seriatin sadece kadinlarla ilgili insafsiz yonlerini sergilemis olsaniz ve ornegin kadinlarin "aklen ve dinen dun (eksik) yaratiklar" olarak tanimlandiklarini, bu nedenle bircok gorevleri ustlenemeyeceklerini, ozellikle ulus (millet) otoritesini temsil gibi kamu gorevlerine getirilemeyeceklerini ya da taniklik ve miras gibi hususlarda erkegin yari degerinde kabul dildiklerini, ya da fitnelerinin buyuk oldugunu, ya da esek, domuz cinsi hayvanlar gibi namazi bozar nitelikte sayildiklarini, ya da bunlara benzer daha nice asagilamalarini aciklamis olsaniz, o zaman onlardan nasil sert bir karsilik geldigini anlardiniz.

    Muhtemeldir ki, turbanli hanimin da bunlardan haberi yoktur. Eger haberli ve buna karsin yine de seriat yonlusu ise kendisini tedavi ettirmesi gerekir. Yok gercekten haberli degil ise, yapilacak sey onu seriat kaynaklariyla karsi karsiya getirmek ve daha dogrusu kolundan tutup Diyanet Isleri Baskanligi'na goturmek ve bu baskanligin insanlarimiza bellettigi seriat verilerini gostermektir.

    Dedigim gibi, bu ise sadece kadinlarla ilgili hukumlerden baslamak bile yeterlidir. Bu yapilacak olursa turbanli hanim gorecektir ki, seriat hukumleri, Turkiye nufusunun cogunlugunu olusturan kadinlarimizin hak ve ozgurluklerini cigner nitelikte seylerdir.

    Sayisiz denecek kadar cok orneklerden biri olarak, Diyanet'in "Sahih-i Buhari Muhtasari..." adli yayinlarinin 10. cildinin 449. sayfasina goz atacak olursa, orada: "Mukadderatini kadinin eline veren bir millet felah bulamaz" seklindeki satirlari ve bu satirlarin aciklamasini bulacaktir.

    Aciklamada, bu hukmun, 'Islamin amme hukukunun' en onemli bir kurali olduguna isaret edildikten sonra aynen soyle deniyor: "Bu kaideye gore, Islam hukukunda amme velayeti denilen devlet teskilati riyasetini temsil edecek mevkie kadin intihap edilemez. Cunku kadinin fitrati bircok cihetlerden bu cok agir vazifeyi deruhte etmeye musaid degildir..."(Ayni yayin, cilt 10, sayfa 450).

    Bu hukumler ve bu aciklama, kadinlarin 'aklen ve dinen dun (eksik) ' olduklarini belirten bir baska hukumle baglantilidir ki, yine bu ayni baskanligin ayni yayinlarinin 1. cildinin 223. sayfasinda soyle yer almistir: "Kadinin dinen ve aklen erkeklerden dun (asagi) olduguna dair Ebu Said hadisi...". Bu hukme gore kadinlar 'eksik akilli' ve 'eksik dinli' olup "akilli ve dininde olan kimselerin aklini celebilen", "otekine berikine cokca lanet eden", kocalarina karsi "kufran-i ni'met gosteren" kimselerdir.

    Ayni hukme gore kadinlar "eksik akillidirlar", cunku "Kadinlarin sahadeti (tanikligi, sahitligi) erkeklerin sahadetinin yarisidir". Eksik dinlidirler, cunku 'hayiz' gordukleri zaman namaz kilamaz ve oruc tutamazlar (Bkz. Diyanet'in ayni yayinlari, cilt I. sy. 223, hadis No: 209).

    Yine Diyanet'in bellettigi seriat verilerine gore kadin, "iradesindeki fitri za'fa mebni" sadece sahadet bakimindan degil, fakat baska yonlerden de bircok gorevleri ustlenemez.

    Bu gorevler arasinda, biraz once degindigim gibi, ulus otoritesini temsil niteliginde olanlar yaninda kadi' lik, yargic' lik, imam' lik gibi gorevler vardir. Ote yandan kadin, "iradesindeki fitriza'f" nedeniyle kocasinin vesayetine terk edilmis olup, kocasi ya da akrabasindan biri olmadan gezi yapamaz (seyahat edemez). Diyanet'in soylemesi aynen soyle:"Islam dini..., kadinin bunye ve iradesindeki fitri za'fa mebni muayyen hususta, kadini, mehariminden bir erkegin vesayetine vermistir ki, kadinin uzak bir mesafeye gidebilmesi... icin zevcin veya bir mahreminin bulunmasini sart kilmasi bu cumledendir" (Diyanet'in ayni yayinlari, cilt 4, sy. 219 ve d.)

    Turbanli hanima, butun bunlardan gayri bir Diyanet'in, kadini "fitnesi buyuk", "ugursuz", "esek ve domuz cinsi hayvanlar gibi namazi bozan", "serkesliginden suphe edildiginde dovulmeye layik yaratik" vs.... seklinde tanimlayan yayinlarini gosterdikten sonra sormak gerekir:

    Eger turban Islam seriatina bagliligin simgesi ise, hak ve ozgurluk tanimayan seriat verilerini benimsemek, bu bagliligin geregi olmaz mi? Eger bunlari benimseyecek olursaniz, kisi ozgurluklerinden, demokrasiden, uygarca gelismelerden soz edebilir misiniz?

    Ve eger Amerika'da (ya da her hangi bir Bati ulkesinde) turbanla dolasirken, "Evet, iste ben bu zihniyetin simgesini basimda tasiyorum" deseniz suratiniza tukuruldugunu gormez misiniz?

    (bkz: ilhan arsel)

    büdüt: sevgili seoviciim..yazıyı okumadan direk eksi veren sığlardan olduğunu, yazıyı ekler eklemez eksileyerek vermenden anlıyor ve bu özelliğinden dolayı seni sklemiyorum..ha yok ben 25 saniyede 1000 sözcük okuyabiliyorum diyorsan da öpüyorum..
    15 ...
  2. 2.
  3. olduğunu sandığı ama gerçekte olmayan anlayıştır.
    3 ...
  4. 3.
  5. eger islamiyete göre kadın akli melekelerden yoksunsa, kadın kamu kurumlarına getirtilemeyecek kadar beceriksizse v.s v.s ise, bu beceriksiz elinden hiçbir halt gelmeyen kadın demokratik-laik cumhuriyet için tehlike oluşturmayı nasıl becerek denilebilecek söylem..!

    olay laikliğe, demokrasi gelince aniden bütün tehlikeleri yaratabilme potansiyeline sahip olabiliyorsa, ilgüüünnççç...
    buyur burdan yak..

    belki şununla alakası olabilir;

    (bkz: ötekine tahammülsüzlüğün zirve yapması)
    4 ...
  6. 4.
  7. özgürlüğü kısıtlayanın özgürlük anlayışıdır..yani efenim : yoktur!
    2 ...
  8. 5.
  9. insanları geren anlayıstır * .

    --spoiler--
    özgürlüğü kısıtlayanın özgürlük anlayışıdır..yani efenim : yoktur!
    --spoiler--

    tek bir şey demek ister bu deli. burası bir sözlük ve sen özgür müsün? eger özgür biriysen tanım yapma! kurallara uyma! eger özgür değilsen selametle.

    türban takıyor kendini kısıtlıyor özgür değil. allahım aklıma mukayyet ol yarabbim diyecegim ama anlamamanızdan korkuyorum. türban takıyor kendini kısıtlıyor özgür değil. o zaman. şu yeryüzünde bir tane özgür insan gçster intihar edecegim. bir tane. sizin anladıgınız sekilde ozgür olan tabi. yani kuralları umursamayan hatta kuralları siklemeyen. yani kuralın oldugu yerde insanlar ozgür değildir? oyle mi? cok güldüm sözlük cok. oyle boyle değil.
    5 ...
  10. 6.
  11. kıyafetiyle özgür olduğunu sanan aslında fikren tutsak, yasakçılıktan yana şakşakçı olan zihniyetin özgürlük anlayışından kat kat üstün anlayıştır. insanların fikirlerine saygı duymayıp ta özgürlük nutukları atanlara da .ıçımızla gülüyoruz desek abesle iştigal olmaz herhalde.
    4 ...
  12. 7.
  13. öncelikle o takılan örtü türban değil başörtüsüdür, ayrıca islam dinine inanmayan benim başörtüsünü hangi niyetle taktığımı nerden anlayabilir ki? dinin hükümleri hakkında hiçbir fikre sahip olmayan, dini algılamak istediği gibi algılayan, ayet ve hadisleri çok bi'şey biliyormuş gibi kendi kafalarına göre yorumlayan sığ insan fikirlerinden, öteye geçmeyen uzun ve boş bir yazı olmuş, şeriat kimsenin özgürlüğünü falan kısıtlamaz inanan insanlar inancı onu kısıtlayan bi'şey olarak görmez, dinde her şey birbirine bağlı ve mantıklıdır, bunu algılamak istemeyen insanların olaylara bu kadar yüzeysel bakması doğal.
    7 ...
  14. 8.
  15. iyi niyete her zaman inanmak istedim ama tubitak'in darwin engeline takilmasiyla gordum ki, sadece turbanla sinirli kalan anlayismis maalesef. kendi turbani serbest oldugu surece diger butun dusunceler kisitlanabilirmis, kisitlanmasinda sakinca yokmus is ki onun turbani serbest olsun.

    ozellikle, efendim yok cigdem hanim kendisi cikardi yaziyi, yok aslinda soyle oldu, yok boyle oldu gibi savunmalara, kivirmalara itibar edip, vaay turbanim olsun gerisi tastan olsun diyen anlayismis. uzucu. hep bunun aksinin oldugunu dusunmustum oysa ki.
    1 ...
  16. 9.
  17. türbanın koskoca şeriatın simgesi olduğunu öğrendiğimiz uzun entrye konu olan başlık. belirtmek isterim ki "şeriat" sadece kanun demek. yani şeriat demek kanun demek. elbette ki günümüz şartlarında kullanılınca " islam hukuku " olarak algılanması normalse de sanki bedevilerin çöl kanunlarıymışcasına ağızlar köpürtülerek üstüne gidiliyor. açık konuşacağım bu ülkede kimse sizin anladığınız şeriatı getirmek istemez, istese çoktan getirirlerdi o ayrı bir konu. ama istemezler, niye istesinler. demokrasi kavramı adam gibi yaşatılsa, özgürlük anlayışı lafta kalmasa neden istesinler. ben bugünlerde şeriat istiyorum diyen birini görsem anlarım ki demokrasiyi gerçek tadında istiyor. kılık kıyafetinden dolayı kimse dışlanmasın istiyor, örttüğü örtüyü, türban ve baş örtüsü diye ikiye ayırarak ayrımcılığı başlatıp bir de üstüne suçlanmak istemiyor. iman ölçme aleti mi var ki ölçeceksin milletin dinini, inancını neden örtündüğünü. diyanetin kitaplarından cümle alarak kendine ispat yapan arkadaşa sesleniyorum biraz tarih oku mesela, o kitapların tamamını oku önce mesela, sonra meallerle yetinme tefsirleri oku mesela. islamiyetin ilk zamanlarında ki hukukun uygulanışını oku mesela. böyle alıntıladım, bak bak ne yazmış pisler demekle olmuyor işte türban birşeyin simgesi. türban hiçbirşeyin simgesi değildir. alttan da bağlansa üstten de bağlansa baş örtüsüdür ve ancak kullanan kişinin ne için kullandığına göre nicelik kazanır. kimisi bankadan kredi çekerken kimlik sahtekarlığını kolay yapmak için kullanır, kimi erkekler gizli işler için kara çarşafla kadın kılığında dolaşır, kimi servet sahibi zengin dindarla evlenmek için kimi ailesi istediği için, kimi çevresinde namuslu tanınmak için, kimi ne olduğunu bilmeden alışkanlıktan, kimi tamamen bilinçli ve hür iradesi ile inancından... ama kuzum bize ne oluyor da kalkıyor eleştiriyoruz yok sen türbanlısın kesin siyasi simge demek. o zaman namaz kılmak da şeriatın simgesidir, oruç tutmak sağlam bir simgedir, zekat vermek, sadaka vermek, yalan söylememek, içki içmemek de bu ülkenin rejimini bozup şeriat getirmek isteyenlerin simgesidir. bu simge lafını icat eden ve her bulduğu yere yapıştıran arkadaşı açıkça uyarıyorum cahillikten vazgeçin efenim. şeriatı getirmek isteseler gerçekten, kalkıp takmazlar örtülerini, içten içe güçlenmeyi beklerler, gizlenirler, nedne izin verilmiyor diye eylem yapmaz, ağlamaz, okullarını bırakmaz, devlet dairelerinde 657 ye tabi çalışma şanslarını geri çevirmezler. elinde bilgisayar var, iki lafı bir araya getirip, google dan istediğini buluyorsun diye ortamı bulandırma artık. bırak isteyen istediğini giysin, çıkarsın sana giren çıkan ne. nedir seni rahatsız eden bu kadar örtüden, türbandan, namazdan, niyazdan. nedir bu düşmanlık derecesinde tahammülsüzlük. belki onlar doğru biliyor, belki biz doğruyuz haybeye bir ömür öyle yaşıyorlar da sana ne. adamsan çıkarsın ispat edersin tek tek yanlışlarının neden yanlış olduğunu, haybeye ibadet edip örtündüklerini. hayır anlamıyorum desen ki islam dininde şöyle bir emir var her 5 senede bir komşunu döveceksin diye. ben dövülmek istemiyorum sırf biri inanıyor buna diye desen haklısın ama yok böyle bir şey. ben örttüm sen de ört demiyor kimse, ben kılıyorum sen de kıl namazını da demiyor. en fazla dese namaz kılmıyorsun örtünmüyorsun cehenneme gitcen sana cennette " meme " yok der. e sen zaten inanmıyorsan salla gitsin. e az da olsa inanıyorsan zaten bilirsin ki " kalpleri ancak allah bilir " aşere-i mübeşşere " hariç biz de bilmiyoruz kim gidecek gitmeyecek cennete, sığınırsın yaradanın sonsuz rahmetine, güler geçersin. ama gözünü seveyim nedir bu bitmek bilmez saldırganlık, kimi okuyorsun böyle gaza geliyorsun, kim oynuyor duygularınla, gençlik ateşinle. sen yaşa bildiğince, yalana girmedikçe, çalmadıkça, insanlara zarar vermedikçe ne senden bana ne ne onlardan sana ne.
    3 ...
  18. 10.
  19. 11.
  20. kadın aklını eksik gören kimi/çoğu erkek islâm âlimlerinin aksine sadece tesettürlü kadınların aklını eksik gören aydınlanmacı âlimlerin burun kıvırdığı özgürlük anlayışıdır.

    kadına yönelik tesettürün islâmdaki sınırlarını bir tarafa bıraktığımızda, kadın yine ve yeniden açtığı ve kapattığı vücut kısmına göre erkekegemen zihnin tezahürü olarak eleştirilir.

    islâm olmasaydı da ve hatta olmadığında da kadının bedeni erkeklerin mücadele alanı olagelmiştir ve bunun aydınlanmacı ve dinci erkeklerce gözden kaçırılmaya çabalanması mânidardır.
    1 ...
  21. 12.
  22. beyinde başlayıp saçta son bulan bir özgürlük anlayışıdır.
    ama türbanı ne şekilde bağlayacagına kendisi karar verebilecek kadar özgür bırakır...
    2 ...
  23. 13.
  24. kişinin özgürlük anlayışı karşıdakinin anlayışına göre şekillenmeyeceği ya da en azından öyle olması gerektiği için tartışmanın da sorgulamanın da anlamsız olduğu anlayıştır. yani arkadaşım sen türbanlıdan da, komünisteden de, kürtden de, alevinden de bağımsız olarak, düşünce hakkını, düşündüğünü ifade hakkını, inandığı gibi yaşama hakkını savunabiliyor musun? yoksa karşı taraf ne kadar özgürlükçüyse bende o kadar yapabilirim sığlığında mı yüzüyorsun? kaldı ki kimin ne kadar özgürlükçü olduğunun sorgulaması da kimsenin üzerine vazife olmadığı halde.
    o yüzden türbanlının özgürlük anlayışı burda bunu sorgulama hakkını kendinde görenden de, hayatında belki de hiç türbanlı tanımadan türbanlıyı yargılayıp, ona göre davranma hakkını kendinde görenden de daha geniş bir özgürlük anlayışıdır şüphesiz ki.
    1 ...
  25. 14.
  26. 15.
  27. bi girip çıkmayan olmadığı sürece kimseyi ilgilendirmeyen anlayıştır.

    ha giren varsa, onuda çıkarmanın alternatifleri mevcut elimizde..
    0 ...
  28. 16.
  29. (bkz: hele bir oku korkma)

    --alıntı--
    şu bir gercek ki, Bati ulkelerinde, turbanin seriat ozlemi anlamina geldigini ve seriatin her turlu ozgurlugu (ve ozellikle kadin hak ve ozgurluklerini) kokunden yok kilan, demokratik ve laik devlet anlayisini hedef alan bir rejim oldugunu ve bu sekliyle uygar ve cagdas yasamlar icin buyuk tehlike teskil ettigini bilen pek yoktur.
    --alıntı--

    --alıntı--
    ben de iyi oluyor dedim sizin gibi türbanlıları üniversiteye almadıkları için.
    --alıntı--

    --alıntı--
    beyinde baslayip sacta son bulan bir ozgurluk anlayisidir.
    --alıntı--

    alıntı yaptığım yazar arkadaşlarım lütfen eksilemeden önce bir okuyun:

    türban, başörtüsü, çarşaf vs... karşıtı arkadaşlara soruyorum: hiç bunlara bu anlamları kendinizin yüklediğinizi düşündünüz mü?

    bir insanın başını kapatmasını "şeriat özlemi"ne bağlamak biraz ağır bir yaftalama değil mi?

    şeriatın gelmesi yakın gelecekte mümkün gözüküyor mu?

    öncelikle şeriatın gelmesi için "islam devrimi" olmalı. yani ne olursa olsun bir devrim gerekiyor. tarih de bize gösteriyor ki 2 şekilde devrim olur:

    1- halk kötü yönetildiğini, kendisine haksızlık yapıldığını düşünerek devrim yapar.

    2- ordu yönetime el koyar. (bunun adının "darbe" olduğunu bilmemize rağmen darbecilerin bunu "devrim" diye adlandırdığını hatırlatmak isterim. aslen devrimle uzaktan yakından alakası yoktur.)

    bir insanın başını kapatması nasıl şeriat özlemi oluyor. çıkıp 3-5 tane kendini bilmez "başıma bir iş gelmiceksee, atatürk'ü sevmiyorum sonuçtaa" dedi diye bütün türbanlılar şeriatçı mı oldu?

    yani 10 sene önce sokakta yürüyen "kapalı", bugün "türbanlı şeriat savaşçısı" nasıl oldu?

    bu ülkede yanlış giden, tartışılan çok şey var. türban bunların başında geliyor. ama türbana gelene kadar çok fazla sorun yok mu?

    ülke ekonomisi çökmüş durumda, biz sözlüklerde türban, bakirelik tartışan gençler mezun olunca işsiz kalacağız.

    işsiz.

    ülke halkı sağlık servisinden faydalanamıyor. insanlar hastane kuyruklarında ölümü bekliyor.

    ölüm.

    ülkede binlerce evsiz, tinerci, dilenci var.

    bunlar türbandan daha önemli sorunlar değil mi?

    ülkeyi işsizlikten önce, bir şey üretememekten önce türban mı yıkacak?

    eğer türban bu kadar güçlü bir simgeyse bizi kimse kurtaramaz!
    3 ...
  30. 17.
  31. ulan deli misali hatta zırdeli misali kafama tutup bi huni geçirsem ve kitleleri peşimden sürüklesem inanın bu türban/başörtü düşmanlığı yapanlar der ki "amaan bi avuç deli işte kime ne zararı var" derler ama gelin görün ki onlara göre sadece bi bez parçasından ibaret bu örtüye öylesine dayanılmaz bi kinle saldırıyolarki anlamak gerçekten(çok samimiyim)çok ama çok zor. yani durup acaba neden bu kadar nefret duyuyorum diye bakabiliyorlarmı, entry veya başlık girerken kendilerini masada bırakıp söyle uzaktan bi izleyince nedir bendeki bu siddet bu celal diyebiliyorlarmı...şeytan bu kadar mı kör etmiş gözlerini, bu kadar mı kararmıs kalpleri. allahım sen hidayet et cümlesine...
    5 ...
  32. 18.
  33. 19.
  34. 20.
  35. özgürlüğün herkesçe açıklaması farklıdır. kimine göre nefsinin arzularını yerine getirmek özgürlükken
    kimine göre de bu durum özgürlük değil esarettir; yani kime ve neye göre özgürlükten bahsediyoruz? o da her
    zihnin algılayışına göre değişiklik arzetmiyor mu?
    0 ...
  36. 21.
  37. türbanılının hedesi türbanlının hödösü...kimse sınıf ayrımı yapmıyor değil mi?
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük