türban ile baş örtüsü ayırımı
baş örtüsü ; bunu benim annem de takıyor.. bununla her türlü ibadetini yapıyor, resmi makamlarda ki işini görüyor. *
türban ; bu bir bayrak olarak kullanılan örtüdür. bağlama şekilleri bile tarikatlara göre değişir. bağladıktan sonra taktıkları iğnelerin bile yeri bellidir. genellikle kafalarının etrafında iki üç tur döndürerek bağlarlar.
burada kanunların istemediği; türban' dır. nedeni de basittir. bayrak olarak görüldüğü içindir. dediğim gibi benim annem baş örtüsü takar ve saçları gözükmediği halde gayet rahat etrafta dolaşır.
burada türban ile başörtüsü ayrımının iyi yapılması gerekir.
Türban takmak evet siyasal bir simgedir.Özellikle türbanlı hemşire,türbanlı doktor,öğretmen olamayacağı gibi kamusal alanlara da türban ile girilmemelidir.
Öncelikle Türban takmak sizin hayata karşı takındığınız ideoloik tavrın altını çizmektir.Bir duruşun altını ise ancak özel hayatınızda çizebilirsiniz.Nasıl orak/çekiçli,bozkurtlu rozetlerle bir öğretmen ya da doktor görev yapamazsa türbanlılar da aynı şekilde görev yapamazlar.Görev alanlarından çıktıklarındaki giyim kuşamları ise yalnızca kendilerini ilgilendirir.
Altını çizdiğiniz duruş,mesela 'türbanlı" bir öğretmenseniz,objektif bir şekilde Roma Tarihi ya da islam Tarihini anlatmanızı engelleyebilir.inkılap Tarihi dersinde başınızda türbanla kılık/kıyafet dervrimini anlatırken biraz komik duruma düşersiniz.Ancak en önemlisi hayata yeni yeni anlam yüklemeye çalışan,tavırlarını belirlemeye çalışan çocuklar üzerinde ister istemez etki yaparsınız.Doktorsanız,türbanlı bir doktor, ve de üstüne ürolog ya da jinekologsanız,altını ısrarla çizdiğiniz o duruş gereği bazı şeylere tamamen bilimsel yaklaşamazsınız.inandığınız kutsal kitapla çelişen doğum kontrol yöntemlerini belki de anlatamazsınız.
Kamusal alanlar ise devlete aittir.Ayrım çok nettir.TC.Anayasasında 'devletin dini islamdır' ibaresi kaldırılmıştır.Bu şu demektir ki,halkın dini olabilir,ancak devletin dini yoktur.Örneğin iran islami bir cumhuriyettir ve bunun altını çizer.Ancak Türkiye laik bir cumhuriyettir.Devlete ait alanlarda da bu kurala kılık/kıyafet kanunu gereği uymak gerekir.Unutmamak gerekir ki kaos ve demokrasi düzeni arasında ince çizgiler vardır.Hiçbir kuralı tanımamanın sonu anarşiye gider.
Ancak en önemlisi demokrasinin ne olduğudur.Tüm bunlara iyi yanıtlar verebilmek için yaşadığınız coğrafyayı,tarihini ve kültürel özelliklerini iyi bilmeniz gerekmektedir.
Burası Yakındoğu'dur,yani Ortadoğu'dan bir durak önceki istasyon.Bu bölgede herşey hasss teraziler üzerinde durur ve 1 gram eksiltmekle ya da artırmakla tamiri mümkün olmayan sonuçlar doğurabilirsiniz.Yönetim sistemlerini kalıp halinde milletlere uygulayamazsınız.Bazı sistemler bazı halklar da hazımsızlık yapar.Kuzey Avrupa ülkesi gibi bir demokrasi burda halkın bünyesine fazla gelebilir.Türban da serbest olsun,imam hatipler de kapanmasın..gibi zihniyetler yakın gelecekte islami bir devrimi getirir.Şu anda Anayasa'da yapılmak istenen değişiklikler,yeni kanun düzenlemeleri ile Mili Eğitim Bakanlığı'na yapılanlar ortadadır.Unutmamak gerekir ki 1970'li yıllarda iran'da gayet modern bir meclis vardı ve herşey yavaş yavaş bazı şeylere göz yumarak bu noktaya geldi.
Muhafazakar kesim de türbanını siyasi bir simge olarak kullanmaktadır.Bunun en belirgin işareti meydanlarda bu yol ile oy toplamaktır.Bu hassas dengelere dikkat edilmelidir.Demokrasi adı altında herşeyi özgür bırakırsanız tarihi savaşlarla bezeli Anadolu'yu yeni bir fırtınanın kucağına atarsınız.
Bugün Türban, Yarın Çarşaf, Öbürgün Sarık ve Cübbe, Daha Sonra Haremlik-Selamlık Ve En Sonunda Şeriat...
Özel yaşamında isteyen istediğini giyiyor.
inancı gereği, yasa ve kıyafet kurallarını hiçe saymak ve eylem yaparak toplum düzenini bozmak elbete ki kabul edilemez.
Yasalar ile inanç ve kişisel tercihler çeliştiğinde, yasalar geçerlidir.
Bugün inancı gereği başını örterek, kıyafet kurallarının uygulandığı bina ve yerlerde yasaları çiğnemek isteyenler; yarın inançları gereği yasaların değiştirilerek, inandıkları Kur'an'a uygun yasaların getirilmesini isterlerse ne olacaktır?
Örneğin, yasalar kadın ve erkeği eşit görür. Miras paylaşımında, erkek ve kadın eşit pay alır. Ama, Kuran'da kadının erkeğin yarısı kadar pay alacağını yazar. inancı gereği bu yasaya karşı gelmek isteyenlere ne diyeceksiniz?
Örneğin, hırsızlık suçunu işleyenlere verilecek ceza yasada belirtilmiştir. Kuran'da ise, hırsızlarının elinin kesilmesi cezası verileceği yazar (5/Maide Suresi 38.ayet). inancı uğruna, hırsızların elini kestirmek isteyenler çıkarsa, inançlarına saygı gösterilip el mi kestirilecek?
Örneğin, Kuran, Yahudiler ile Hristiyanlar ile dost olunmamasını yazar (5/Maide suresi 51.ayet). inancı gereği, Yahudi ve Hristiyanlarla dost olunmamsını isteyenler, Yahudi ve Hristiyan'lar ile dost olmak isteyen devlet ve insanlara karşı çıkarsa ne olacak? (Kuran ayetleri'nden)
Bugün inancı gereği başını açmak istemeyen üniversite öğrencisi bayanlar, yarın inancı uğruna erkeklerle aynı sınıfta ders görmek istemezse ne olacak?
Bugün inancı gereği başını açmak istemeyen üniversite öğrencisi bayanlar, yarın inancı uğruna çarşafla üniversiteye girmek isterse ne olacak?
Bugün inancı gereği başını açmak istemeyen üniversite öğrencisi bayanlar, yarın inancı uğruna çarşafın yanısıra peçe ile üniversiteye girmak isterse ne olacak?
Bugün inancı gereği başını açmak istemeyen üniversite öğrencisi bayanlar, yarın inancı gereği erkek öğretmen istemezse ne olacak?
Bugün inancı gereği başını açmak istemeyen üniversite öğrencisi bayanlar, yarın inancı gereği erkeklerle aynı toplu ulaşım aracını paylaşmak istemezse ne lacak?
Bugün inancı gereği başını açmak istemeyen üniversite öğrencisi bayanlar, yarın diyelim ki hekim olursa ve erkek hastalara bakmayı reddederse (ki böylelerinin bulunduğunu gazete ve TV haberlerinden gördük) ne olacak?
Bugün inancı gereği başını açmak istemeyen ünivesite öğrencisi baynalara destek veren erkekler, yarın inançları gereği okula sarık ve şalvar ile gelmek isterlerse ne olacak?
inancın sınırı yoktur. Dünyada ne kadar sayıda insan varsa, o kadar sayıda "inanç" vardır. inanç, sadece müslümanlara has değildir, bir Hristiyan'ın da, bir yahudi'nin de, bir Budist'in de, Afrikalı bir yerlinin de kendisine göre "inancı" vardır.
Örneğin, Hindistan'da bulunan düzinelerce dinden birine inanan bir kişi Türkiye'de yaşasa ve inancı gereği inancına uygun şekilde giyinip okulda okumak, işyerinde çalışmak istese, diğer dinlere inananlar ya da inançsızların tepkisi ne olurdu? Buna bir örnek olarak, inancı gereği cinsel organına taş bağlayan çıplak gezen dindarlar var Hindistan'da..
Bizim inançlılarımız kabul ederler miydi bu ilginç "inançlı"yı bu şekilde okulda, işyerinde, hatta sokakta?
Herkes kendi inancına göre davranmak isterse, ne olacak? "Ben bu inanca göre değil ama şu inanca göre davranmaya müsaade ederim" denmeyeceğine göre...
Toplum idaresinde "inanç" değil, "çağdaş yasalar" geçerlidir. Herkes her istediğini her istediği yerde yapamaz.
Herkesin türban takmanın ya da takmamnın hiçbir şekilde siyasi simge olmadığını görmesi açısından;
Türban siyasi bir simgedir diyenlere şu soruyu sorulmalı:
Öznel değerlendirmelerle kimse kimsenin niyetini kesin yargılarla tanımlayamaz.Kesin bir yargıyla siyasi bir simgedir demek elbette ki "yanlı" bir değerlendirmedir.Karşı tarafın haklarına saygısızlıktır.
Herkes rahatlıkla türban takmamanın siyasi bir simge olmadığını savunduğu gibi takmanın bir siyasi simge olduğunu kanıtlaycak "niyet okuyucu" bir özelliği olmadığından topyekün bir genellemeyle tüm türbanlılara siyasi simge için takıyor demek doğal olarak bir hatadır.
