tuna kiremitçi

entry259 galeri13
    59.
  1. galatasaray gibi bir liseden böyle adamlar mı mezun dememe sebeptir kendisi. hayır nasıl bu kadar yapmacık olabiliyor herşeyi ile?
    0 ...
  2. 58.
  3. köşe yazılarında sürekli iyi bir yazar olmadığına dair cümleler kuran insan. tamam iyi bir yazar olabilirsin veya olmayabilirsin ama bırak bunun övgüsünü veya yergisini biz yapalım her yazında illa bu konuya ait bir iki cümle kurma ihtiyacı hissetme.
    0 ...
  4. 57.
  5. kendisi için entry girilmeye değmeyecek yazar.*
    1 ...
  6. 56.
  7. 55.
  8. harika bir ''insan''. özel hayatının yalnızca kendini ilgilendirdiğini düşünen biri olarak yaşamında yaşadığı çalkantılı günlerin onun yararına olacak bir biçimde dinginleşmesini dilerim.

    3 tane kısa film çalışması vardır. hatta biri ödüllüdür. filminde müjdat gezeni oynatmıştır.

    kendisinin 2002 yılında çıkardığı ''git kendini çok sevdirmeden'' isimli kitabının beyaz perdeye aktarılmasınıda canı gönülden isteyen biriyim.

    yeni kitabı ''dualar kalıcıdır'' ile yine her zamanki başarısını devam ettireceğine inanıyorum.

    ayrıca kendisinden yardım isteyen öğrencilere son derece yardımsever bir biçimde yaklaşmakta. herkesi güler yüzlülük ve sıcaklığıyla karşılamakta.
    1 ...
  9. 54.
  10. closer adlı sinema filmindeki "dan" karakterinin gerçek hayattaki izdüşümü sanki. tipleri bile benziyor yahu.. (bkz: closer)
    1 ...
  11. 53.
  12. son zamanlarda, televolelerde sıklıkla boy gösteren popüler kültür yazarı. bu durumdan da bir hayli sıkılmış kendi açıklamasına göre. kitap promosyonu olarak özel hayatı ile gazetelerin magazin eklerini süslemektedir. ne zaman özel hayatı ile yoğun olarak gündeme gelse, ardından bir kitabı daha çıkıyor piyasaya. ortalıkta, türkiye'de hiç mi genç ve yetenekli yazar yok ki, tuna kiremitçi aşağı tuna kiremitçi yukarı; sabah akşam ekranlarda özel hayatı ile gündemde. sıkıldıysan açıklama yapmazsın magazincilere. susarsın. bu kadar basit. bu ne "istemem yan cebime koy" culuktur, ne danışıklı dövüştür bilmem. ne kaldı farkın senin; kasedi çıkmadan önce sansasyon patlatıp da gündeme oturan, promosyon yapan televole popçularından.
    yaz babam yaz, ne de olsa seçtiğin konu aşk. hakkında en kolay yazılabilecek konu, el yüz düzgün, üstüne sağlam bir yayınevi ile anlaşma ve holding vasıtası ile dirsek temasında olunan medya kuruluşları ile promosyon = tuna kiremitçi. formül basit. yeni bir akımın öncüsü olabilir, o da televole edebiyatı. bakalım bir sonraki kitabından önce, özel hayatının ne gibi yansımaları olacak medyaya.
    0 ...
  13. 52.
  14. aşkın ömrü 3 yıldır diye bir tespitte bulunan, orhan pamuk yerine nobel alması gereken ünlü türk düşünürü, filozof, yazar *.
    1 ...
  15. 51.
  16. modern zamanlarda çocuğumun annesidir anlayışı ile eski eşe dönüş aslında hangi anlayışı işaret eder?
    'kadın'ın kendinden bağımsız yalnızca analığıyla ifade ediliş biçimi elbette primitif bir 'erkek' ve 'kadın' modelini akıla getirmektedir. burada kast edilen güdüsel olarak neslin devamını sağlama amaçlı bir doğurganlık değildir muhtemelen. ancak okur algısında yarattığı anlam bakımından çarpıcı bir örnektir.
    1 ...
  17. 50.
  18. tuna kiremitci

    mogolistan'ın dünya sinemasına armagan ettiği genç sinemacı b. davaa "sarı köpegin yuvası"nda binbir güçlükle şehirden alınan naylon tasın süt kazanına düşmesiyle nasıl bir anda kazanın dibinde eridiğini göstermektedir, bir karede. kadının büyük bir beklenti içinde elde ettiği tas yitip gitmiş bununla da kalmamış evin temel geçim kaynağını sağlayan süt kazanının dibine eriyen naylon yapışmıştır.
    sonsuzluğa uzanan bozkırda çadır-ev hayatının mükemmel bir gösterimi olan belgesel-kurgu film bu evde-tabii aslında hayatımızda- "naylon"un nasıl bi "şey"e sahip olduğunun açımlanması bakımından önemli bir işaret sunar.
    elbette yazının hakikatiyle, hayatın hakikati farklıdır. ama bu farklılık "sahtelik" içermez, içermemelidir. mesele:

    "süt kazanına düşen naylon tas"

    meselesidir, aslında. önceleri mika, melamin ve giderek naylona dönüştürülen eşyalar, hayatlarımızın birebir göstereni de olmuştur, bir bakıma.

    a.ş.k. plastikleşen bir hayatın kısaltması olabilir mi?
    3 ...
  19. 49.
  20. aşktan çok şevkate ihtiyaç duyan ve çok zayıf bir duygusallığa sahip olan ama ahmet hakan ve hıncal uluç gibi kötü örneklere öykünerek şimdiden yanlış bir rotaya girmiş ve biraz halim bahadır' la rakı içerse ve aslında bir eşe mi, bir sevgiliye mi, bir anneye mi ihtiyaç duyduğunu tespit ederse , bir erkeğin en güzel yaşları olan otuzları mahvetmemiş olur. daha şimdiden iki kıytırık romanla bu kadar polemiğin içine gireceğine, müziğe devam edip bal gözlü kızlara serenat yapmaya devam etseydin; doğan kitap' ın cafesinde gözlerimizi kaçırmazdık..
    0 ...
  21. 48.
  22. yazdığı yazılar ile davranışları birbirine uymayan, yaptığı işi tamamiyle para kazanma amacıyla yaptığını cümle aleme göstermiş kişi.

    bu nasıl aşktır ya? sen kadınla evlenirken şiirler okuyorsun, hayatımın aşkı falan fişman diyorsun. sonra gidip o kadını terk ediyor, eski karına dönüyorsun.

    sonra insanlar senin kitaplarını alıyor, senin o para kazanma duygularınla yazdığın; sahte, yaşanmamış, gerçek olmayan sözlerini sevgililerini söylüyor.

    türkiye'de böyle sahte duygular ile para kazanma hırsını harmanlayan kişiler parayı götürüyor, don santino corleone gibi adamlar gerçek duygularla, hislerini tercüman etmek adına satırlara döktükleri sözcükler, anca sözlük ile sınırlı kalıyor. bu dünyanın adaleti böyle işte, razı geliyor insan ister istemez..

    sırf piyasada böyle adamlar var diye şu ana kadar bir kız arkadaşıma bile, birinden gördüğüm bir şiiri ya da bir sözü yazmamışımdır. sadece seni seviyorum desem bile bilirim ki; o kelime sevgiyi özetleyen en güzel söz. bir anneye çiçek almak çok klasik ama, o anneye her anneler gününde çiçek almak, böyle ufak bir hediye vermek onları nasıl mutlu ediyorsa, bir sevgiliye de sadece seni seviyorum demek bile onu mutlu eder. o yüzden böyle sahte adamların sözlerine ihtiyacım yoktur benim..

    kendisine son sözüm şu olacaktır;

    bu işte bir yalnızlık var diyordun ya sayın kiremitçi, onun orijinali senin için daha geçerli; "bu işte bir yanlışlık var.."
    12 ...
  23. 47.
  24. oray eğin adlı yazar kişi bu insanı gayet isabetli tahlil etmiştir, hak vermemek elde değil. 15.06.2007 tarihli yazısı:

    Tuna, yeter artık

    Ancak eşi olduğu zaman bir anlamı vardır Tuna Kiremitçi'nin. Tek başına çarpmadaki 1'e eşittir. iclal Aydın'ın kocası ya da Ercan Arıklı'nın damadıysa eğer muhatap alınır elbette. Bunu kendisi de bildiği için tek başına kalamaz. Ve ne ilginç değil mi, rahmetli Ercan Arıklı'nın manevi kızına tam bir kitap çıkartma döneminde dönüyor. Karısını sevdiğini, onunla hayatını geçirmek istediğini söyleyip duruyor.

    Bu ne büyük bir ayıp, ama dahası kimi kandırdığını düşünüyor? Kimi aptal yerine koyuyor. Her kitap öncesi böyle olaylar yaptığı, bunun bir promosyon çalışmasını fazlaca andırdığını gizleyebileceğini mi düşünüyor. Öyleyse yazık, gerçekten.

    http://www.aksam.com.tr/y...10,6&tarih=15.06.2007
    0 ...
  25. 46.
  26. kolpa, her şeyi ile kolpalığa örnek gösterilecek kişi.

    kolpa yazarlık

    kolpa evlilikler

    kolpa şairlik...

    edit: sırf bu tuna denen herif o ince fitilli kadife takımı giyiyor diye kaç yıldır zevkle giydiğim ince fitilli kadife ceketimden de soğudum, aman "tuna kiremitçi gibi olmuşsun" demesinler diye! hayır, o değil de adam ince fitilli kadifelerle anılır oldu bir ara...
    1 ...
  27. 45.
  28. iclal aydın'ın köşesinde pek çok kere okuduğum iğneleyici lafların iğne tarafına denk gelen gamzeleriyle nam salmış insan. Uçan Kuş'un durup omuzuna konduğu nadir yazarlardan ilkidir kendisi.
    1 ...
  29. 44.
  30. oniki yaşına kadar gece yatağına işemiş yazar. bunu en utandığı şey olarak söylemiştir kameralar önünde.
    1 ...
  31. 43.
  32. yaşadığı aşkla bir süre ülkemin daha entel kesiminin gündemini meşgul ettiği iclal aydın'dan bir süre önce boşanan, akabinde iclal hanfendiye mektup yazıp "ben eski eşime dönüyorum" demek suretiyle eski eşinin evinin yolunu tutan kişi.
    1 ...
  33. 42.
  34. 41.
  35. yazar, edebiyatçı olarak anılmasından ya da sanılmasından son derece müzdarip olunması gereken yaz/maz. zaten yazmasın. *
    0 ...
  36. 40.
  37. enis batur, iclal aydın ın edebiyatçılığı hakkında ne düşünüyorsunuz sorusuna "edebiyatçı olsaydı ben duyardım" diye yanıtlamış. bu cevap bana göre "iclal" den yeni ayrılmış "tuna" için de geçerlidir. evlilikleri bu bulaşıcı hastalığa meyyal vermediği gibi ayrılmaları da iyileştirmeyecektir.
    1 ...
  38. 39.
  39. üç beden küçük ahmet altan kolpası.
    3 ...
  40. 38.
  41. solistliğin kendisine yazarlıktan daha çok yakıştığı kişi.
    2 ...
  42. 37.
  43. yazar olmanın kolay olmadığını bize kanıtlar kendisi, zira yazar olmak kolay olsaydı tuna kiramitçi de yazar olurdu. o sadece bir şeyler yazıyor, "yazar" olmak başka bir şey.
    4 ...
  44. 36.
  45. kumdan kaleler grubunun,gayet basit olduğu söylenen anlatımlarını daha da basitleştireceğini açıklayarak insanlarda yamuk gülümsemeler bırakmış vokalisti.
    ben açıkçası ne bir kitabını okudum ne de şarkısını dinledim.hakkında merak ettirecek eleştiriler de duymadım.
    3 ...
  46. 35.
  47. bu aralar sözlük dünyasına kafayı takan adam/ köşe yazarı/ yazar *. bu sinir harbini yaşamasında da haklı. kitapları hakındaki yorumlardan ve birlikte olduğu bayana -iclal aydın' a- küfüre varan hakaretlerden dolayı tepkisini ortaya koymuş fakat biraz abartmıştır.
    insan, önemsemediği birine veya kuruma uzun uzun yergiler yazmaz. yazacak bir amaç bulamaz bir kere. bu yüzdendir ki, yazdıkları ve düşündükleri arasında büyük çelişkiler bulunmaktadır.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük