lev troçki devrim insanıdır. çoğu devrimcinin başına geldiği gibi sürülmüş ve sonunda öldürülmüştür. lenin den sonra 2. adam olduğu bilinmektedir fakat leninle daha da sonra stalinle fikir ayrılığı yaşamıştır. ayrıca kızıl orduyu kuran kişi olarak bilinmektedir. ihanete uğrayan devrim adlı eserinde ekim devrimini ve sscb nin marx dan ve lenin den örnekler vererek açıklamaya çalışır.. bu kitap okunmadan ekim devrimi anlaşılamaz.
stalinin üzerine saldığı adamlardan birinin suikast girişimi sonrası ciddi şekilde yaralanmış ve ölümle burun buruna geldiği dakikalarda "burjuva basına iyi malzeme olduk" diyerek sisteme olan eleştirisini ve cesaretinin devam ettiğini göstermiştir. troçkinin devrimciliği, fikirleri ve kitapları günümüzde okunup konuşulmaktadır.
lenin'in sık sık eleştirdiği fikirlerine katılmadığı insanlardan birisidir troçki, lenin ile sık sık fikir ayrılıkları yaşamışlardır. fikirleri mantıksız olmakla birlikte sovyetler devrimine de zarar vermiştir. troçki hayalperest bir insandır bunu ekim devrimini yapmayalım diğer ülkedeki devrimleri bekleyelim tek ülkede sosyalizm olmaz bütün ülkelere aynı anda sosyalizm getirelim'e çıkan tavırlarının saçmalığından ekim devriminin gerekliliğini farkedememesinden anlayabilirsiniz. lenin onun liberal olduğunu ima etmiştir. stalin tarafından öldürülmemiş stalinist biri tarafından öldürülmüştür.
7 kasım 1879 doğumlu rus siyasetçi, marksist teorisyen.
Stalin ile giriştiği siyasi mücadeleyi kaybedince sürgüne gönderilmiş, 1940 yılında Ramón Mercader adlı bir nkvd ajanı tarafından öldürülmüştür. *: Cinayetten kısa bir süre sonra Joseph Stalin, Mercader'in annesi Caridad'a operasyondaki payı için Lenin Nişanı vermiştir.
troçki bir narodnik yani halkçı idi. Sürgün şartlarında okuduğu Marksist klasiklerin etkisiyle bir süre sonra kendisini dönemin devrimci akımı olan 'sosyal demokrat' ilan etmiştir. Görüşleri stalin'inki gibi sert değil, günümüzdeki gibi eşitlikçi ve modern idi.
lenin onun hakkında (bolşeviklere sonradan katılmasına ithafen): "aramızdaki son Bolşevik olmasına karşın, kabul etmeliyiz ki en yetenekli Bolşevik odur" demiştir.
o zaman siyasi mücadeleyi troçki kazansaydı sovyetlerin geleceği şüphesiz ki daha parlak olurdu.
Önce Kızıl Ordunun başına geçti, devrim yaptı. Sonra farklı düşüncelerinden dolayı afaroz edildi. Hem de en yakın arkadaşları tarafından. Kaçmak zorunda kaldı uğruna ölümleri göze aldığın memleketinden. istanbul'da Büyükada ilk durağı oldu. Burada can güvenliğinden endişe etti ve Meksika'ya gitti. Başına yediği buz baltası darbesiyle hayata veda etti. Zaten Lenin'in ölümünden sonra genel sekreterliğe geçince Stalin tarafından en büyük darbeyi yedi... Lenin'in söylediği "Bütün toplum tek bir fabrika ve büroya dönüşecek, eşit işe eşit ücret ödenecektir." sözüne karşı "Tek işverenin devlet olduğu bir ülkede muhalefetin anlamı, yavaş yavaş ölüme mahkumiyettir. Çalışmayana ekmek yok diyen eski prensibin yerini artık, boyun eğmeyene ekmek yok prensibi almıştır." demiş ve muhalefetin dibine vurmuşluğu saygı duyduğum tek yönüdür. Elbette bu düşüncelerini savunduğum anlamına gelmiyor. Zaten bu tür düşüncelerin hastalık olduğunu aklı selim her insan bilir. Demokrasi ve Cumhuriyet dışında her yönetim baskıcı ve zorbadır. Uzun yaşaması beklenilmez. Troçki'de olduğu gibi gün gelir kendi eğittiğin adamların gazabına uğrarsın. Hayat o sebeple çok garip...
Türkiyede bircok sol fraksiyonun karşı durduğu adam. Hele parti cepheliler ile diğer maoist kesim nefret eder bu adamdan. Oysa adam enternasyonel bir davayı savunuyordu. Evet solcu olsaydım şayet iyi bir troçkist olurdum.