travis aşktır. rock'n coke 2011'e gitme nedenidir. ucunda ertesi gün işyerinde amirinden azar yemek de olsa, tüm zaruri ihtiyaçları bir sonraki aya erteleyip konser parasını ayırmış olmak da olsa travis bunların hepsine değecektir.. ve yarın bu saatlerde ben "ne konserdi be" diyor olacağım kuvvetle muhtemelen...
travis ne güzel bir gruptur, onu konuk edecek istanbul ne güzel bir şehirdir...
melodisiyle neşeye boğup bir sözüyle ağlatır. daima huzur verir. bir yerlerde duyulduğunda gülümsetir. insan dinlemekten başka hiçbir yapmak istemez. travis dinlenir!
diyorlar ki pazartesi sendromunu atabilmek için pazar gecesi şarkılarıyla uyunursa sabaha misler gibi, sendromsuz stressiz uyanılıyormuş. bir takım isviçreli bilim adamları dünyanın en kuvvetli anti depresanı olduğunuu dünyadan saklamak gerektiği konusunda hem fikir olmuşlar ki bu durum duyulursa ilaç sektörü toptan iflas edermiş alimallah *
Ota suya boka dokunmayan, sempatik ama basit müzik yapan ingiliz grup.
Allahıma Sing çok etkileyici şarkı. why does it always rain on me de gerek videosu ve müziği gerek sözleriyle çarpıcı bir yapım. Zaten bu ikisinin yüzü suyu hürmetine herkes sempatiyle hatırlıyor onları. Onun haricinde, al birini vur ötekine şarkılar yapan onlarca gruptan biri daha. 2000 Glastonbury Festival'inde "the Next Big Thing' olarak başartist olmuşlardı ve the Other Stage'deki Pet Shop Boys'un karşısına gururla dikilmişlerdi. Yıl 2010 Pet Shop Boys yine Glastonbury Festivali'nde yine the Other Stage'de Headliner bu sefer karşısında Next Big Thing olarak Muse vardı. Travis'in adını anan var mı artık?
ikinci albümleri The Man Who'yu ve üçüncü albümleri the Invisible Band'i, çok istiyorsanız bir de Best of'larını alın. Orada bırakın. Dörtten itibaren kendilerini olduğu gibi tekrarlamaya başlayan bir Travis var. Hiçbir zaman çok güçlü olmayan soundları yıllar geçtikçe iyice peltekleşti.
Travis, ingiliz müzik tarihinde iz bırakmadan kaybolup gidebilir ama ülke müziğinin ne kadar dünyadışı olduğunu gösteren bir grup. Basit ve çok da yetenekli olmayan gruplarla bile başa çıkabilecek şarkıcı/ grup çıkarabilen (ABD haricinde)bir ülke yok. Adamların kanında var iyi müzik...Almanya veya Türkiye'de Travis bir Erkin Koray, Cem Karaca muamelesi görürdü.
benden uzun ya da saçma işler yapılması istendiğinde, kurtarıcım olarak yetişiyorlar. iş yerindeki en yakın arkadaşlarım. günümün güzelleşmesinin nedenleri. mutluluk kaynağı. ah bi de nevizade'de karşılıklı içebilseydik, o zaman bir rüya gerçek olacaktı.
kendilerini benim kadar seven bir erkek bulunca kolundan tutup "hadi evleniyoruz" diyeceğim grup. bütün gün dinle yine de sıkmıyor arkadaş, hem ağlatıp hem güldürüyorlar. mucize gibiler.
istisnasız, her şarkısı güzel olan gruptur. dinlemeyenler, dinlemek istemeyenler farkında olmadan pek çok şey kaybediyorlar. dinleyelim, dinletelim lütfen. aslında, çok sevdiğim grupları kimselerle paylaşmak istemem ama travis'in bulaşıcı olmak gibi bir arzusu var, bastıramıyorum içimdeki travis'in arzusunu.
dünyanın en tatlı şarkılarını yapan, dünyanın en kalender insanlarından oluşan süpersonik grup. tüm gün boyunca sıkılmadan dinleme garantisi de var üstelik, daha ne olsun!
" love will come through " şarkısıyla hayatımı güzelleştirmiş iskoç gruptur. benim anlamadığım neden her sevdiğim, beğendiğim şeyin altından bir britanyalı çıkıyor ?
eski arkadaş gibi bir grup. bir kaç ay dinlenmediği taktirde iç burukluğu yaşarsınız ve kendisini o eski arkadaşı hasretle arar gibi hasretle dinlersiniz. cd çalarda ilk dönüşünde aradan geçen uzun zaman sonra ona sarılmanın eşsiz heyecanını yaşatır. bir kaç dinleme sonrasında bu heyecan yerini paylaşılan keyifli anlara bırakır. şayet yollar yine ayrılırsa bir daha ki buluşmaya kadar sıcaklığını asla yitirmez. yeni bir özlem dalgasıyla hayatınıza girer tekrar ve film baştan oynar.