taxi driver' in anti kahramanı. vietnam sendromundan muzdarip, hayata anlam verme çabasında olmadan, taksisinin dikiz aynasından toplumun farklı kesimlerini yansıtan taksi şöförü. kafası karışıktır ve anlam arayışında olmaması, kafasının daha da karışmasına sebep olmaktadır. final sahnesinde, eski kız arkadaşıyla * kurduğu göz temasının son bulması ve dikiz aynasında artık şehrin görünmeye başlaması, travis' in bir sürü new york vatandaşı gibi, kendi yolunda yalnızlık yolculuğuna başlamasını anlatır. tüm travmalara rağmen hayat devam etmektedir.
filmdeki gidişatına bakılacak olursa, sorunu küçükmüş gibi görünmesine rağmen, yinede büyük bir savaş atlattıığ da garip davranışlarından belli olan, her ne kadar, ortalığı temizleme gibi bir takıntısı, küçük bir kızı kötü yoldan kurtarmak gibi bir isteği olan ve de bütün bunları kamu yararı için yapmış, gerçekten de film genelinde kötü niyeti olmayan, 76 senesinde martin scorsese tarafından çekien taxi driver filmindeki robert de niro'nun hayat verdiği ölümsüz sinema karakteri...
modern dünyanın sakat ruhu, üvey evladı. yalnızlıktan çıldırmaya başlamış, kendini faşizmin kucağında bulmuş bir yitik ruh. sinema tarihinin derinlemesine en iyi işlenmiş karakterlerinden biri, kesinlikle çok başarılı.
robert de niro'nun süper oyunculuk sergilediği süper film "taxi driver"ın süper karakteri.
o replik hep aklımızda "you talkin' to me?"
(bkz: taxi driver)