insanları sizi tanımasa da evine buyur edip çayını, tatlısını yiyebileceğiniz güzel insanların yaşadığı, güzel doğası olan harika bir bölgemiz. içinde Edirne, Kırklareli, Tekirdağ'ı kapsıyor. birde kaybettiğimiz yine bizim insanımızın yoğunlukta yaşadığı Yunanistan sınırlarında kalmış batı Trakyabölgesi var. her haliyle yine Trakya insanı. bölge isimleri; Gümülcine, kavala, iskeçe, drama, Dedeağaç'tır. burası nüfus mübadelesinde Yunanistan topraklarında kalmıştır fakat; nerelisiniz diye sorduklarında Trakyalıyız cevabını veren insanlardır.
Trakya insanı eğlenceye düşkün, mutlu insanlardır. sünnet, evlilik, nişan olsun her düğünde oynamayı birazda içmeyi sever. çok çocuktan yana değillerdir. bu yüzden en fazla 3 çocuk sahibidirler. kız veya erkek ayırt etmeden geleceklerini eşit hazırlarlar. belki de Anadolu'da ki çoğu vilayetlere göre daha modern bi aile yapısı vardır.
(bkz: canım hemşerilerim.)
türkiye'nin en aydın insanlarının yaşadığı, avrupa topraklarında kalan bölge. şivesiyle ne kadar alay edilse de şivesi türkiye'nin çoğu yerinden daha düzgündür. ayrıca tayyip'in istediği ama avucunu yaladığı yerler arasındadır.
11-12 yaşlarında hayatımda ilk kez köye gidiyorum anne tarafından kırklareliliyim, kuzenler ile kahveye gittim, oooo istanbuldan yeğenlerim gelmiş deyip
kahveci -ne içersin
ben -3 şekerli çay
kahveci-ya boş ver çayı
ben - oralet ver abi
kahveci- erkek adam oralet mi içermiş
ben - elvan gazoz var mı
kahveci- yok. bira iç bira iyidir yazın soğuk soğuk iyi gider
ilk biramı içtiğim yer. bu arada köyde iki kahve , üç birahane vardı
trakya'nın birçok köyüne yolu düşmüş biri olarak dikkatimi çeken bir husus, çoban köpeklerinin hep küçük köpeklerden seçilmesi.
bakıyorsunuz 100 hayvanlık bir sürü, başlarında ufak bir köpek. köpek cinslerini çok bilmem, kaniş falan değil ama orta boy köpeklerden diyeyim siz anlayın.
erikli'de bir çoban'a bunu sordum, "niye doğru dürüst bir çoban köpeği yok kimsenin?" diye.
"niye bunun nesi var?" dedi.
"ne bileyim işte küçücük köpek zor değil mi? kangal falan alsana bir tane" dedim.
bölge olarak ele alırsak; anadolu geleneklerine göre daha medeni davranışlara sahiptir buranın halkı. nispeten töre, berdel vs. gibi çağ dışı olaylar görülmez.
herkes mi alkolik olur arkadaş? üc bejcileriyle meşhur ticaret adamlarıyla dolu toprak parçasıdır. kolundaki saati beğenirsin hemen satmak ister kafaları ticaret çalışır bu arkadaşların. kendimden biliyorum. naptıklarını bilmezler. napmaya geldık nabıyoz bea? hep bi soru hep bi soru be kardeşim. hiç cevap yoktur bunlarda. soruya soruyla cevap verirler. Dr. Refet Ç.
trakya denilen coğrafyanın bir kısmı türkiye sınırları içindedir ve türkiyenin en medeni bölgesidir.
kanaatimce doğudaki türkler için bulgaristan ve yunanistandaki trakya topraklarından vaz geçilmiştir. keşke geçilmeseymiş dedirtir insana. belkide ülkenin ekonomiden tutun bir çok şeyi daha farklı olurdu.
memleketim edirnenin başkenti sayıldığı coğrafyadır. eyalet sistemine geçilse iki günde trakya türk cumhuriyetinin kurulup, bir haftaya kalmaz avrupa birliğine girebilicek potansiyeli vardır.
Kendimde dahil neredeyse tüm insanları doğudan aldığı göçten çok şikayetçidir.
günebakan tarlaları, bitmek bilmeyen düğünleri, çalgıları, köftesi, oynak kızları, hayta delikanlıları, bira fabrikalarından yayılan maya kokularıyla hepten aykırı giden modern ve açık görüşlü insanların memleketi.