genelde sarışın olurlar. bol bol içki içerler. bu yüzden olsa gerek çok neşelidirler. hayatı fazla ciddiye almazlar. yoresel müziklerde bile duygusallık yoktur. sabah akşam eğlenmek yaşam felsefesidir. toprağın verimi bölge insanını zengin yapmıştır. parayı da bölge insanı eğlenmeye harcamıştır. ve kullanması gereken "h" harflerini kullanmazlar.
istanbul türkçesiyle konuşup, "te be" demeyen h özürü olmayan, içki konusunda da ünü olmayan, sadece heryerdeki gibi ayyaş bir kitlesi olan. sanıldığının aksine sarışınların normal miktarda bulunduğu yerde yaşayan insanlardır. eğlenme dozları da normaldir.*
h harfi ile sorunu olan kişilerdir. h olan yerde harfi yutar olmayan yere birggüzel h koyarlar. örnek: avalarda soğudu, grip haşısı olmak lazım. şirin insanlar grubu.
çok iyi arkadaşları arasında iç anadoludan, doğu anadoludan hatta güney doğu anadoludan insanlar vardır. türk kürt ayrımını iyi yaparlar. kürtlükle serseriliği çok iyi ayırt ederler. ırkçılık yapmazlar kendilerine iyi davrananlara gönülleri sonuna kadar açıktır.
türkiye'nin, hem medeni davranışları, hem de toplumsal deformasyona en erken ve kolay uğramış olmaları yönüyle, ezcümle her anlamda 'avrupai' insanları...
gayet sıcakkanli insanlardır. Şarabın tüketiminin fazla ve maliyetinin bu yörede ucuz olmasıyla sokaklarda yanakları al al gezen insanlarının fazla olduğu insan türüdür.
(bkz: heidi)
Sıcakkanlılığıyla dudak uçuklatan, somurtkan insanın az bulunduğu,Sarısınların fazla oldugu deil her tür insanın normal derecede bulunduğu,ufak tefek kesimler dışında içki manyağı olmayan insanlardırlar.(Bide şu düşünce var yukarıda anadolu insanına kapalıdırlar diye.Ben bir trakyalılıyım ve bizde öyle bişey yok aslında.bizim derdimiz insanın nereli olduğu hangi meshepten olduğu v.b deil, sadece davranış şeklidir.)
vatanına bağlı, atatürk aşığı insanlardır. türk-kürt gibi ayrımlar yoktur onun için, sadece vatanını seven-ona ihanet eden şeklinde bir ayrım yapar.
"anadolu insanı bu ülke için canını feda etti.." benzeri cümleler duyunca üzülen, kırılandır. vatanını bu kadar seven bir topluluk dışlanır mı be kardeşim? tamam küçücük bir yerdeyiz ama ayıp be...
ufacık memleketi dünyadan daha önemlidir. trakya her şekilde cennettir onun için; çünkü trakya insanı cennetliktir, ömre ömür katar onlarla yaşamak.
ülkelerini koruyamadıkları için anadolu halkına kızar. geri kalmışlık bir numaralı düşmanıdır trakya insanının. çağdaşlık batıcılık değildir onlar için, çağdaşlık özgürlüktür. çağdaş olmanın anlamını çözemeyenleri sevmez o yüzden. sırf bu yüzden memleketine yabancı gelsin istemez. kız ve erkeğin eşit olduğu, hatta kızların el üstünde tutulduğu bir yere gerici insanların gelmesini kaldıramaz trakya insanı. "gezmeye gelin, güzel yerdir trakya ama yaşanmaz.. çok küçük, sıkıcı" der yabancılara, maksat korumaktır orayı.
7den 70e hepsinin hayali okulunu bitirdiğinde ya da emekli olduğunda trakya'ya yerleşmektir.
akraba evliliği yok denecek kadar az değildir, bildiğin yoktur. yok yani, hiç. bakarsınız herkes herkesle akraba gibi görünüyor ama alakası yok. kadının kuzeni ile, erkeğin uzaktan kuzeni evlenmiştir ve ordan akraba evliliği gibi bir şey görümektedir. bir an galeyana gelip "akraba evliliği mi var aranızda" derseniz bozulup kalırsınız. çok uzak bir akraba bile olsa yan gözle bakmaz, tüm sülale kardeşidir.
çoğunlukla nedendir bilinmez ırkçı,doğudan hatta anadoludan her gelen için kürt muamelesi yapan,kandillerde tüm apartmanı kokutan bir hamur kızartıp komşulara dağıtan,mevlüdlere önem veren,ama içkiye gelince birinciliği elden bırakmayan,sünnet düğünlerini adeta bir mal-mülk şovu haline getiren,tarla zengini,gösteriş meraklısı,ama iyileride oldumu en babasından olan bir bölgenin insanlarıdır...