bugün

trakya insanı

vatanına bağlı, atatürk aşığı insanlardır. türk-kürt gibi ayrımlar yoktur onun için, sadece vatanını seven-ona ihanet eden şeklinde bir ayrım yapar.

"anadolu insanı bu ülke için canını feda etti.." benzeri cümleler duyunca üzülen, kırılandır. vatanını bu kadar seven bir topluluk dışlanır mı be kardeşim? tamam küçücük bir yerdeyiz ama ayıp be...

ufacık memleketi dünyadan daha önemlidir. trakya her şekilde cennettir onun için; çünkü trakya insanı cennetliktir, ömre ömür katar onlarla yaşamak.

ülkelerini koruyamadıkları için anadolu halkına kızar. geri kalmışlık bir numaralı düşmanıdır trakya insanının. çağdaşlık batıcılık değildir onlar için, çağdaşlık özgürlüktür. çağdaş olmanın anlamını çözemeyenleri sevmez o yüzden. sırf bu yüzden memleketine yabancı gelsin istemez. kız ve erkeğin eşit olduğu, hatta kızların el üstünde tutulduğu bir yere gerici insanların gelmesini kaldıramaz trakya insanı. "gezmeye gelin, güzel yerdir trakya ama yaşanmaz.. çok küçük, sıkıcı" der yabancılara, maksat korumaktır orayı.

7den 70e hepsinin hayali okulunu bitirdiğinde ya da emekli olduğunda trakya'ya yerleşmektir.

akraba evliliği yok denecek kadar az değildir, bildiğin yoktur. yok yani, hiç. bakarsınız herkes herkesle akraba gibi görünüyor ama alakası yok. kadının kuzeni ile, erkeğin uzaktan kuzeni evlenmiştir ve ordan akraba evliliği gibi bir şey görümektedir. bir an galeyana gelip "akraba evliliği mi var aranızda" derseniz bozulup kalırsınız. çok uzak bir akraba bile olsa yan gözle bakmaz, tüm sülale kardeşidir.

kısaca, güzel trakya'nın güzel insanıdır.