birçok dede olmuş kişinin kendi çocuğundan daha çok sevdiği yaratıktır, halbuki bu yaratık da kendinden olmuş bi yaratığın başka bir yaratıkla evlenmesi sonucu oluşmuştur.
zoruna gidenin borusuna girsin lafını üst devresi gidene kadar çekmek zorunda olan asker nesli. ancak kısa dönem askerlerde dede-torun kavramı pek yoktur.
türkiye'de üretilen en iyi av tüfeği markası. bir zamanlar "bırakın torunu tombalağı bakın huğlu'ya" diyen bir arkadaş vardı incelesin bakalım torun av tüfekleri nerelere gelmiş.
selama, sanrıya, cennete,oruca, duaya, allah'a; sen inanıyordun.
korkuya, saygıya, esine, periye, yarına ve sana; ben inanıyordum.
öyle gitmek var mı ?
torun kalakaldı
mutlu musun kızın ağlamak üzere
kızın ağlamak üzere, ellerin nerde?
kızın ağlamak üzere, nerde dede?
kızın ağlamak üzere, anlamayı isterdim
kızın ağlamak üzere, anlayamam!
kız ağlamak üzere...
kız ağlamak üzere...
kız ağlamak üzere...
askerliğin en boktan jargonlarından biridir. sanki üst dönem rambo idi. cudi senin küpeli dağı benim gibisinden operasyonlara koştu. piçler, burada ben varım gibisinden ahkam keserler yeni gelenlere.
kuzey polonyada yer alan varşovaya 250km uzaklıktaki güzel şehir. karadeniz köylerine benzer şekilde fazlaca doğa güzelliğine sahip bu şehirde her yol ırmağa çıkar gibi yol boyunca karşına çıkan nehre sahiptir. girdiğin herhangi bir sokak veya orman sonunda vislüt nehrine çıkar.
annem geçen hafta gelen 14 aylık yeğenimin içtiği yarım meyve suyunu dolaba koymus. ben atınca niye attın onu bade icmisti dedi. torun sevgisi bir başka galiba.