hazzetmediğim bir başlık türü aslında.sorunsal...ama düşündüm; sorunsal kelimesinin bu başlık için ideal olduğuna karar verdim. *
açıklayalım biraz neden sorunsal dediğimiz;
toplu taşıma aracının çok kalabalık olmadığı bir anda yaşlı bir teyze/amca biner ve siz yer vermeye yeltenirseniz, kalkarsınız yerinizden..ancak o da ne?! siz kalktığınız anda ön koltuklardan birisi çoktan kalkıp vermiştir yerini ve arkaya doğru yürümeye başlamıştr bile arka tarafa..göz göze gelirsiniz o anda; suratında puşt bir gülümse vardır ''hehehee kaldın işte çük gibi ortada'' şeklinde..
oturursunuz tekrar yerinize umarsızca çevredeki bakışlara aldırış etmeden..
bu sefer aynı salaklığa düşmemek için yer verilecek kişinin yanınıza kadar gelmesini beklerseniz ve kalkarsınız; yapışırsınız koluna ''buyrun'' diye...size minnet dolu bir bakışın ardından ''sağol evlat ama inicem ben birazdan'' der.kalırsınız yine ayakta...
bir diğer yöntem de ''yer verilecek kişiyle göz teması kurmak''tır.önceki başarsız denemelerden sonra en son çare bu yola başvurmaktır.kişiyle göz göze gelinmeye çalışılır; gerekirse dik dik bakılır uzun süre..dönüp bakarsa size ne ala..aksini düşünmek bile istemiyorum...
son olarak; yer verilecek kişi henüz binmiştir ve tam sizin koltuğunuzun yanında ayak durmaktadır.siz de tam o sırada ineceğiniz yere gemişsinizdir ve ayağa kalkarsınız kapıya yönelmek üzere ancak karşı taraf sizin ona yer verdiğinizi düşünür ''sağol evlat'' der. siz de diyemezsiniz ''yok ben inecektim zaten; o yuzden kalktım''.
zordur topluma taşıma araçlarında yer verilecek doğru zamanı/kişiyi yakalamak.
tamamen kişinin kendi kararlarıyla hreket etmesi gereken bir olaydır. vicdanıyla bedensel yorgunluğuyla alakalı olan karar anıdır. çok yorgunsundur çok hastasındır yer veremezsin daha doğrusu zorunluluk olmadığı için vermek istemez kendini düşünürsün ve diğer insanların kinayeli ve bilumum küfür içeren gözlerine maruz kalırsın. oysa sen yorgunsundur hatta ayakta gitmemek için bir önceki durağa kadar yürür yorgunluğuna halsizlik katarsın ama o zamanı laklak ile geçiren x senin koltuğunun gerçek sahibiymiş gibi davranır ve herkeste ona destek verir. hele ''gel abla bir sürü genç var oturuyorlar ama sen gel böyle.'' diyen bir çemkirgen varsa doktordan hasta raporu alıp suratına atmak isterken hasta ve yorgun olan hücrelerin sinir katsayılarını zıplatır. iş ''ulan rapor alcak zaman yok bari şu şerefsizin suratına hapşurayımda anlasın halimi.'' iblisliğiyle planlar kurarsın.
tek iyi noktası vardır oda eve gidince babandan sana araba almasını öyle içten gözlerle istersin ki alır ve sen o şerefsize teşekkür bile edersin. sağol çemkirken şerefsiz bey abi...
cam kenarına geçersiniz ve dua edersiniz ki yanınıza sizden genç biri otursun. hain plan işlemeye başlar; siz sinsi sinsi uyurken ya da walkman dinlerken otobüse yaşlı insanlar binmeye başlar. ve yavaş yavaş size doğru ilerlemeye ardından da göz teması kurmaya çalışırlar işte tam bu anda...
ehliistirahat=e
kurban genç= k
e:
- hadi genç teyzelere amcalara yer verelim(çok yüksek sesle söylediği için otobüsteki herkes duyar)
k:
- (siktir lan godoş dercesine bakar) haklısın abi der ve kalkar.
tam o sırada bir yaşlı hemen atılır ve oturur koltuga maalesef ehliistirahat birine yer veremeden yaşlı insan ve cam arasında sıkışıp kalır.
başımdan geçen bir olayı anlatmama neden olan başlık türüdür... 6 yaşındayken annemle fatih'ten kadıköy'e gitmiştik.dönüşte bir yerde minibüse bindik. annem ç.ok yorulduğum için benim paramı da ödemiş koltukta yayılmamı sağlamıştı. o sırada minibüse çok şişman kadın bindi ve anneme kızını kucağına al diye kızdı. annem kadınla kavga etti ve oturmamı sağladı lakin her otobüse bindiğimde artık o şişman kadın aklıma gelir ve yerimde oturamayıp herkese yer veririm. (bkz: senden nefret ediyorum şişman teyze) (bkz: godzilla)
insanımızın bir türlü içinden çıkamadığı ve her daim kafasını karıştıran sorunsaldır. mesela hangi durumlarda yer verilmeli ya da verilmemeli çok iyi analiz edilmeli. şöyle ki "bayan=yer vermek" diye bir şey yoktur en basitinden. şöyle ki asıl amaç şudur;
gazi, yaşlı, hamile olanları es geçiyorum. araça bir bayan bindiği zaman zınk diye yer verilmemelidir. Eğer ayakta duramayacak durumda ise ya da rahatsız ise ya da toplu taşıma aracı çok kalabalık ve bayan rahatsız oluyorsa yer verilmelidir. fakat onun haricinde sırf bayan diye yer vermek saçmalıktır. hatta ve hatta bayanların da yer beklemesi mantıksızlıktır.
türk erkeği o kadar çok alıştırmıştır ki bu yer konusunda bayanları, ipin ucu kaçmıştır. mesela genç kızlar şu psikoloji ile büyüyor. "ben bayanım ne olursa olsun yer benim hakkım".
otobüste görüyorum genç kızları... Yaşı bayanlara yer vemiyorlar ya da yaşlı amcalara yer vermiyorlar. çünkü oturma hakkının kendilerinde olduğunu zannediyorlar. neticede bayan ya.
işin özeti kardeşim bakacaksın, tartacaksın, süzeceksin, ortamı koklayacaksın... kimin oturmaya ihtiyacı varsa kadın erkek, yaşlı genç, büyük küçük farketmeksizin yer vereceksin. mesele oturmaya ihtiyacı olup olmamasıdır. saçma sapan centilmenlik değildir.
"günlere gezmelere gitmesini biliyorlar. o kadar güçleri varsa ayakta da dururlar. ne yer vericem kardeşim" mantığıyla olayı değerlendirmek yanlış. çok yanlış.
orada zaten söz konusu olan saygıdır. sen yer vermesen düşüp ölecek değil orada kadın. ya da adam. o yüzden yer verdikten sonra halk kahramanıymış ya da acil servis doktoruymuş gibi kasılman da anlamsız.
ha nasıl saygı ki o, götümü koltuktan kaldırıp ayakta dikilmem neyi ifade eder dersen.. anlatalım onu da.
yaşlı insanın o yaşa gelene kadar muhakkak bir bedel ödemişliği vardır hayata. çocuk yapmıştır. çocuklara bakmıştır. çalışmıştır. yorulmuştur. gecelere kadar uykusuz kalmıştır.
nankörlükle karşılaşmıştır. kandırılmıştır. kazıklanmıştır. riya görmüştür. üzülmüştür muhakkak.
alması gereken maaşın onda biri kadarıyla bayındır hale getirmiştir ülkeni. ya öğretmenlik yapmıştır. ya da müdürlük yapmıştır. ya yer silmiştir ya taş taşımıştır ya yemek götürmüştür ya ev temizlemiştir. pek fark etmez orası.
yani senin daha aşina olmadığın maddi manevi tüm zorlukların elifbasını ezberlemiştir en geniş tabirle. senin ayağa kalkman onun bir nebze dinlenmesine müsaade etmen yaş almış kişinin tüm bu sıkıntılarına hürmet gösterdiğini ifade eder. manevi destek anlamına gelir. anlayıştır. gelecekte senin yaşacağın benzer durumlara selamdır.
senin kendisine denk geldiğin zaman teyzemin ya da amcamın günden/düğünden/kızının evinde televizyon seyretmekten/kahveden gelmesi bir şeyi değiştirmez.
aynı şekilde senin o gün 6 saat sıranın üstüne oturup ders dinlemiş olman, vay efendim 3980 soru çözmüş olman, müdürle kavga etmiş olman, kız arkadaşının bavulunu taşımış olman, kılın tüyün tiftiğin vesairen de otobüsteki o koltuğu daha çok hak ettiğin manasına gelmez.
karşılıklı dürüstlük ve seviye de önemlidir. yeri vermek istemeyen kişinin uyuyorum ayağına yatması yüzyılın en komik yüzsüzlüğüdür. bir insan eyleminde kendini haklı hissediyorsa başı dik alnı açık olmalıdır. di mi efenim? kadının gözünün içine baka baka oturacaksın o koltukta madem. yüzünü çevirmeyeceksin. niye kaçıyorsun?
otobüste yaşlıyı görüp de yer vermeyen değerli muhteremin emekliye aylık 600 lira maaşı layık gören hükümetten hiçbir farkı yoktur. zaten o hükumet de bu tip düşünen duyarsız insanların kadrolaşmasıyla oluşmuştur.
bu gadasını aldığım ayakta duramayacak kadar yorgun, elalemin uyanığı saygın kişiler, evlerinde anneannesine babaannesine saygı/hürmet (ki ikisi aynı şey) gösterilerinde bulunmasın. eğreti durur. yemek yediği masaya bir kadın gelince de ayağa kalkmasın, sigara içen hatuna çakmak yetiştirmek için hüseyin bolt triplerine girmesin. profesör kapıdan girerken beklemesin. ayak yapmasın. saygı duymak ayrıdır. tribünlere oynamak ayrıdır. karıştırmamak lazım ikisini.
şurası kesindir ki yaşlı nüfusuna değer vermeyen toplumlar geri kalmaya mahkumdur. uygarlık geçmişinden, eskisinden güç alarak gelişir. gerisi efenim... eski deyişle; laf ı güzaftır.
-olum şu yeni binen bayanlara yer mi vercez şimdi ya en az 1 saat yolumuz var lan
-çaktırma lan uyuyo numarası yap
-şişşşşt tamam iyi fikir lan
ön koltukta oturan teyze atılır:
-hahaha çok iyiydi gençler ama bayanlar ayakta beklemez hadi bakiim...
iç ses: la sen ne ara duydun , biz birbirimizi zor duyuyoruz a.k.
ön koltuktaki teyze ayaktakilere seslenir:
-burası boş buyrun
iç ses: ulan ...
en uyuz olduğum şey. genelde cam kenarını tercih eder dışarı seyre dalarım. yer vermeye niyetlediğimde gelen şu ses beni yerime çiviler.
_ gençler otursun biz yer verelim.
bunu söyleyen arkadaşın yaşı da 30- 35 olsun.
tamam katılıyorum bazı şahsiyetlere yer vermek gerekir. ulan birde öyle insanlar var ki; yer veriyosun kokonaya, koltuğa bir oturuyor arkadaş sanki babasının tapulu malıymışta ben oturmuşum onun yerine. arkadaş insan bi teşekkür eder. saol evladım der. hiç olmadı bi gülümser, yok arkadaş surat beş karış, sanırsın ki sülalesine küfür ettik.
ulaşım sorunsalından doğan yapay/uydurma sorunsaldır.
toplu taşıma araçlarında yer vermek zorunlu değildir ama etiksel bir davranıştır.
çünkü durum vahimdir.
asıl sorun olan toplu taşıma araçları ve trafik çilesinin bitmesi için bir adım bile atılmaması.
toplu taşıma aracında birgün sen sıkışırsın, birgün ben sıkışırım, birgün senin ailen sıkışır, birgün benim, onun, bunun, şunun vs...
refah düzeye gelinmesi alternatif şartlarla olur.
konu 1: kendi aracını kullanabilirsin ama bu seni trafik çilesinden ve benzin masrafından kurtarmaz. bilakis sorunun içine balıklama atlarsın. arabanın içinde rahat olduğunu sanarsın ama o rahat koltukta saatlerce yolun açılmasını beklersin. yakıt almak için bir istasyonda durursun ve cüzdanının yarısını kasaya bırakıp ayrılırsın.
o zaman toplu taşıma araçlarının büyük bir önemi olduğunu anlarsın.
konu 2: bir teyzenin toplu taşıma aracında kabusa nail olması, senin olmayacağın anlamına gelmez. o teyzeye yer vererek sevgi kazanırsın. vermesende bir halt olmaz. zaten vermeyen kişi bir halt değildir. çoluk-çocuk takımı büyüyüp adam olunca gerçekleri görür.
çözüm 1: ne sen çile çek nede ben. alternatifleri çoğalt.
** metro istasyonları, trafik ve toplu taşıma kabusunu %50 indirir. lakin hep yetersiz adımlar ve boş işlerle bu ferah nefesi insanlara çok görmüşlerdir.
** alternatif güzergahlar bu çileyi %10 azaltır. masraflıdır diye kimse bulaşmaz ama bulaşan bölgelerde istihtam 10 kat artar.
** araç sayısını artırmak, metro'nun verdiği refah durumu veremez ama bir nebze olsun rahatlatır.
** yaya yolları ve kaldırımları artırıp, estetik bir şekilde düzenlemek yakın mesafeler için çok faydalı olur. zira 3-5 kilometreyi her sağlıklı insan yürüyerek çok rahat bir şekilde katedebilir. bu mesafeler için araç kullanmak gereksiz ve fuzulidir. o zaman yaya yolları artırılmalı ve düzenlenmelidir.
** metro, otobüs ve yaya yolları bir arada kullanılırsa sorunlar sıfıra inecektir. ve insanlar yer beğenmece yapacaktır.
şöyleki;
- abi cam kenarına ben oturayım.
+ olmaz bu sefer ben oturacam.
- abi geçendede sen oturdun.
+ yine oturucam muhahaha
diyeceğim o ki, hem teyzeye hem vatandaşa yazık. çözüm çok kolay aslında. neden görmezden geliyorsun.
seçimlerde kaldırım yıkmak bize bir rahatlık vermez.
şu halkın sorunlarıyla ilgileninde teyzelerde rahat etsin, zibidilerde rahat etsin.
ciddi sorundur. Artık korkumdan toplu taşıma araçlarında gördüğüm her yaşlıya ve çocukluya hiç düşünmeden, otomatikman yer veririm. Kendimi suçlu hissedderim. Bir kere uyuyakalmışken iki yaşlı teyze beni çantalarıyla vurarak ve dürterek zorla uyandırmışlardı ve yaşlı amcada teyzelere yaranmak için birsürü saydırmıştı bana. O gün bugündür yaşlılardan tırsarım.
Yaşlılara, yanında çocuğu olan annelere, miniklere, kendini kötü hissettiğini düşündüğüm yahut yorgun argın kan ter içinde kalmış kişilere anında yer veririm. Yoksa otobüse bir kadın binmiş saygıdandır kalkayım kafası bana göre değil.
öğrencilerden, işe gittiği işten geldigi belli insanlardan yer beklenmesine karşıyım.
ancak eğlence peşinde olduğu belli tipler yaşlı insanlara yer vermeyince sinirleniyorum.
dün kalktım yaşlı bir adama otursun diye yer verdim. adam oturamadan zaten yanındaki küçük oğlu oturmakta olan öküzün teki üstüne atladı. it herif. yanında iki tane kaykay var. parktan geliyorsun belli ki. o kadar yorgunsan kendin otur. çocuğunu da kucağına al. iki katın yaşındaki adamın yerini kapmak için nasıl bir alçak olmak lazım?
Gecen hafta otobuste giderken sapa saglam 20 li yaslarinda bi kadin koltukta oturan bi genconun yanina gidip "ayip degil mi hala bon bon bakarak oturmaya devam ediyorsun. Kadinim ben ya herseyden once bana yer vermek zorundasin biraz medeniyet ya" diyerek gencoyu taciz etti. Otobustekiler kadinin bu tavrini kinasada genco dayanayip kadina yer verdi ve kadin cekinmeden oturdu.
Arkadaslar,biri size eger lazim goruyor ve gonlunden kopuyorsa yer verir. Cok agir durumda degilseniz gidip taciz edemezsiniz. Eger yaslilar engelliler icin ayrilan yerde oturuyorsa uyarabilirsiniz. 2019 yilinda halen toplum icinde yasamayi ogrenmeye calisiyoruz.