Film 19 Aralık 1997 tarihinde sinemalara girmesinin ardından ticari ve eleştirel alanda başarı elde etti. On iki dalda Akademi Ödülü'ne aday gösterildi ve En iyi Film ile En iyi Yönetmen dalları da dahil olmak üzere on bir dalda kazandı. Dünya çapında iki milyar doların üzerinde gişe hasılatı yapan film, bir milyar doları geçen ilk filmdi ve 2009 yılında yine Cameron'ın bir filmi olan Avatar tarafından geçilene kadar olaan on iki yıl boyunca gişe hasılatı rekorunu elinde bulundurdu.
sevgi pıtırcığı kızlar için ideal filmdir... geçen bir erkek elamanla konuşuyorduk abi bu titanic filmi acayip ağlatıyor beni her izlediğimde dedi çocukla arkadaşlığı kestim o derece... gay may çıkar neme lazım... gitme jack !
Her film gibi birtakım küçük gaf ve hatalar içeren film. Birkaç tanesi için:
Filmde kullanılan filtreli sigaraların üretimine ancak 1940'larda başlanıyor; öncesinde filtreli sigara yok.
Telsiz odası ile egzersiz odasının duvarlarında bulunan haritalara dikkatlice bakın; ülkelerin bugünkü sınırlarıyla gösterildikleri haritalar olduklarını göreceksiniz.
Kaptan Smith'e yakından bakarsanız kontakt lenslerini görebilirsiniz.
"I'm the king of the world" (Dünyanın kralıyım) bölümünde ( Jack ile Fabrizio geminin pruvasında iken) yunuslar görüyoruz. Ama bu yunuslar Pasifik okyanusuna özgü kenarları beyaz şeritli yunuslar. Halbuki Titanic Atlas okyanusunda seyahat ediyordu.
Titanic Southampton'da havuzdayken, havuz ile Titanic arasından çöl görünüyor (artık nerede çektilerse).
Rose ile Jack, geminin alt güvertelerini basan sudan kaçmak için çırpınırken suların berrak, tertemiz olduğunu görebilirsiniz. Halbuki okyanus suyu çamurlu ve bulanıktır.
Bu geminin ilginc bir ismi var: "titan"ic. isme bakinca yunan mitolojisinden. Masonlar cok severler kadim dunyadaki isimleri. Dusundugumuzde gemi batti mi batirildi mi, orasi mechul ama isimden iskillendim.