çağdaşlığı etek boyuyla ölçenleri ortaya çıkaran kıyafetlerdir.
edit: işte başı kapalı olan hanımların kapalı giyinen hanımların ve onların eşlerinin nasıl görüldüğünü ortaya çıkarmıştır bu başlık. milyonlarca kadın kendisi istediği için Allah istediği için başını kapatıyor ve onların eşleri de sizin çağdaş diye sayıkladığınız onca -adam demeye dilim varmıyor- heriften çok daha kibardır çok daha sever eşini.
ancak küfür ederek karşılık verirler zaten benim dediklerime de... çağdaşlığın karşılığı insan olmaktır, nazik olmaktır, mantıklı düşünmektir, çalışmaktır, yeniliğe açık olmaktır, insanı sevmektir, baskıcı olduğunu iddia ettiği insanları vücudunu açması için baskı altına almak değildir, sırf üste çıkmak için ağzından geldiği gibi küfürlü hakaretli konuşmak hiç değildir. islamın arkasına sığınarak kızlarına baskı uygulayan babalar olduğu gibi içki içip sarhoş olup kızına kötü davranan babalar da vardır ve bu ikisi de hiçbir ideolojik simgenin arkasına saklanamaz.
hikayedir. yok amk artık. bu elbiseleri mi giyeceklermiş?
olum yapacağınız şakaya sokıyım emi...
ayrıca etek boyuyla çağdaşlığı ölçmeyen yavşaklar yarraaak boyuyla mı ölçeceksiniz ulan? ne zaman ölçeceksiniz çağdaşlığı???
nedir kriter, karıyı döversiniz çağdaşlık karıyı dövmemeyle mi ölçülür?
milleti tesettüre sokarlar, ambalajlarlar, dersin ki insanları ne hale getirdiniz,
ibne evladı der ki açılmayı çağdaşlık zannedenler!
kızı eve kapatırlar, kimse ile görüştürmesine izin vermezler, gelir akrabası tecavüz eder alır kızı, onlar evlendiği için namuslu, başı açık, erkek arkadaşı ile gidip iki bira içen kız çağdaşlığın namussuz temsilcisi olur.
bre amın feryatları, nereden anlayacağız çağdaşlığın nereye gittiğini?
son haliyle 'yok artık eşşeğin siki' nidalarıyla ülkeden koşarak uzaklaşmaya sebep verebilecek kıyafetlerdir.
çarşaf giydirseydiniz amk? kara kara, mis gibi çarşaflar? gözleri bile görünmeseydi? maazallah, sikerler falan havada...
türk hava yolları'nın başındaki malum partinin, malum adamlarının götürdüğü milyon dolarlar ve dünyanın dört bir yanındaki thy ofislerinde, yeterli olmadıkları ve hatta vasıfsız sayılabilecek oldukları halde işe alınan ve eşşek yüküyle paralar verilen akrabalar caiz, diz boyu etekler haram hemi?
ben sizin inandığınız allah'a inanmıyorum ulan!
ben; allah diye diye, kitap diye diye 'geri zekalı milleti' tavlayan ve onların desteğiyle sözümona islam kılıcı kesilip hakkı ve adaleti temsil ediyoruz ayağına kul hakkı yiyen, haram yiyen, adaletin a'sından bihaber, mazlum bedduaları üstünde keyif çatan nur yüzlü, badem bıyıklı zebanileri hesap gününde ters döndürüp ateşe bandıracağına inandığım allah'a inanıyorum.
ve can-ı gönülden, taa ciğerlerimden, taa içimden gelerek diliyorum ki, allah belanızı versin!
thy kıyafetleri gayet de yerindedir.
ha biraz düzenlemeler ve rengi değiştirilirse kıyafetler bence güzel görünüyor.
mini etekli hostes devri bitti artık.
şakaysa hiç komik olmayan, gerçekse çok komik olup yaran kıyafetlerdir.
Bu ne lan, etek boyuydu bilmem nesiydi onları zaten geçtim de o nasıl bir tarz, o nasıl zevk.
dilek hanif'ten özür diliyorum. bilsin ki hiçbir tasarımcının üretimini hakir görmek ya da aşağılamak gibi bir niyetim yok! lakin, kaftan türünde tasarlanan elbiselerin kumaşları; düpedüz, döşemelik perde ya da koltuk kumaşı gibi duruyorlar.
seçilen kıyafetler gerçekten bunlar ise, öncelikle şunun bilinmesinde yarar var ki bu havayolu şirketi; ne fas, ne tunus ve ne de mısır havayolları değildir. 'türkiye cumhuriyeti devleti'nin resmi havayolu şirketi'dir ve onun dünü-bugünü ile ilgili kültürel mesajları bünyesinde barındırmalıdır. dünyada birçok resmi havayolu şirketleri de seçimlerinde bunu gözetmekte ve tatbik etmektedirler.
kanımca, kabin içi personel bu kıyafetleri giyeceğine vakko'nun hazırladığı eski koleksiyon kullanılmaya devam edilse çok daha isabetli bir karar verilmiş olur.
araplaşma yolunda atılan bir adımdır. ne demişti atatürk; istikbal göklerdedir.
bu kıyafeler de ülkemin istikbalini müjdelemektedir yani.
hala akp kıçı yalayanları yaz günü kutup ayısı sevsin.
çok eksiği olan kıyafetlerdir.hatlar hafiften belli ediyor kendisini.sonra saçların açık olması büyük bir ayıptır.hele o etek boyu nedir yahu? ayak bileklerine kadar kapalı olacak efendim.maazallah o ellerden, saçtan, boyundan tahrik olacak insan çok.olmamış.bizimla diyılsınız.
kumaşları çocukluğumun perdeleri gibi olan kıyafetlerdir. giyecek olan onlar sonuçta ne kadar sıkıcı olduğu beni ilgilendirmez bir saat yolculuk yapacak olmam da bana eleştirme hakkını vermez.
uçağa bindiğinde hosteslere sulanan beyinsiz bir kaç yobazdan çıkmış fikirle tasarlanmıştır.
bu kafalar, 9 yaşında çocuğa da sulundıkları için, ilköğretimde bile türban takmak için 4+4+4 diye bişey icat ettiler. halbuki yanyana duran o üç taner dördü toplayacak beyne bile sahip değiller. ama kalkıp; kim çağdaşlığı ne ile ölçüyor diye tespit yapmaya kalkışırlar.
Zevksiz otesi kiyafetlerdir. Sonuc itibariyle bu hatunlar kiyafetlerinden oturu hicbir sorun yasamamislardir. Sayisiz defa thy ile uctum, kiyafetlerinde tahrik edici bir unsur gormedim. Bu hatunlarin gunahi, genelinin guzel olmasidir. Cuvalda giydirseniz, tahrik olan yine olacaktir. En iyisi thy, hostesleri tumden degistirip, cirkin hatun alsin. Aksi halde bu kiyafetlere geciste pek bir isi yaramayacaktir. bu degisikligi yapanlarin zihniyetinden cok oldugundan, bu kizcagizlar ne yapsalar orospu olarak gorulecekler. Zihniyetlerini sikim demeyecegim, siktikce cogalma riskleri var cunku.
çağdaşlık-modernlik tartışmaları içerisinde kaybolup giden, eve perde yapılmayacak kadar kötü seçilmiş kaftanlardır. efendim tabi ki çağdaşlık yalnızca giyim, kuşam, düşünce yapısı unsurların tek tek ele alınarak değerlendirilmesi ile ulaşılacak sonuca bağlı bir olgu değildir. ama somut durumu ele alırsak dikilen perdelerin! vücudun her bir noktasını kapatması amacıyla özellikle tasarlandığı düşünüldüğünde işin ardında dünyaya "bakın biz artık tamamen oryantal bir ülkeyiz, dönüşümümüz bu yönde olacak" mesajı vermek olduğu açıktır. nitekim thy'nin dünyanın sayılı havayollarından biri olduğu düşünüldüğünde bu mesajın da dünyanın her bir ülkesine gönderildiği açık ve nettir. bu bakımdan yapılan değişikliğin tamamen siyasal iradeyi yansıtan düşünce yapısı gereği olduğu açıktır.
şahsi düşünce kısmına geçecek olursak, bütün hosteslerimiz last airbender gibi olmuşlar. fikir iyi, orijinal ama tasarlanan kıyafetler doğu-batı sentezi şeklinde olsaydı, kafalara fes koymak yerine daha modern şapkalar dikilseydi, elbiselerde "aha valla adamlar ayakkabıların bile üstünü kapatmak için uğraşmışlar" düşüncesi karşındakinin gözünün içine sokulmasaydı, söz gelimi dönemlik olarak yapılan bu uygulama eğlenceli olabilirdi. ama yeter aq sizin bu osmanlıyı diriltme sevdanız, her birşeyi de onlara benzetmeye çalışmayın.
sosyal ortamlara düşen tasarımlar çok kötüdür. arabik desem arabik değil, türki desem türki değil. bir acayip kıyafetler.
bunun üstünden çağdaşlık, cart curt naraları atanlar ise tam komedi. kadınların etekleri kısalınca daha çağdaş olmuyor türkiye. ilimle fenle ve insanların bir biriyle ilişkileriyle çağdaş olunuyor.