mesele olup biten bir şeyin gerçekliği yada inandırıcılığı konusun da nasıl emin olunacağı dır.. herkesi, yaşadığını ve iyiyi ve doğruyu yaşadığını, diğeri işte, bunla ve şunla yaşadığını düşünen herkesi ilgilendirir..
herkes kobayashi marka bir kahve fincanını yere düşürme riski ile beraber yaşar zira..
kesinlikle izlenmesi gereken filmlerden biri..film bitmesine rağmen nasıl yani? sorusunu yöneltiyorsunuz kendinize..
ayrıca olağanüstü bir kurgu..filmin akışı mükemmel bu tarzdaki filmlere göre hiçbir sahnesi sıkmıyor bu da filmin en tepede yer almasını sağlıyor zaten..
yine ayrıca kevin spacey ve psikopat rolleri..bu kadar mı bir tip rolune iyi oturu ve bu kadar mı bir insan iyi rol yapar şaşırıyor insan..
bu filmin sonunu gorupde 2. kez izlemeyen yoktur heralde alemde, türk karakteride karizmada tavan yapmıştır. (bkz: içinde türk karakter olan yabancı filmlere hasta olmak)
flimi izlerken defalarca pazara gitmemi az bulan, sonunda ise hepten beni hayattan kopararak yaklaşık 5-10 dakka bitkisel hayata girmeme sebep olan baş yapıt.
70li yıllarda new york ta tayfun isimli bi türkün yaptıklarından esinlenildiği rivayet edilmiştir. o da aynen filmdeki gibi ezik görünüp tüymüş. onun asıl adam olduğu kimsenin aklına bile gelmemiştir. mcquarrie in senaryosunda da soze nin türk oldugun açıkça gözler önüne sürmesi bu rivayeti sağlamlaştırmıştır. tabi rivayetin film öncesi hiç bi kaynaktan bulamamam beni feci şekilde huylandırmışrır.
ben buna * film derim efendiler. "insan-i hüda olan bir varlık hala izlememişse ve şu canım sözlükte entry giriyorsa allah rızası için bıraksın entry girmeyi, gidip bi koşu izleyip gelsin" diye yalvarabileceğim çalışma.
bu kullanimin kokeni hayli gerilere dayanir. ruzgar gibi gecti* filminden kalma bir kullanimi var imis. gercek suclunun ahbab cikmasi durumuyla yuzlesen esas karakter, olagan suclulardan birinin yakalanmasi emrini verir. yani suclu yaftasinin yakisacagi kimselerden birinin..
film gecer gider.. ardinda akillara kazinmis sahneler, gozyaslari ve bu replik kalir.
klasik finalde gorursun sen kurgusuyla yapılmıs, kanımca kevin spaceyicin donum noktası olmus, cristopher mcquarrietarafından seneryosu yazılmıs, iki kez izlenmesi gereken harika bir yapım.
kevin spacey 'nin rüştünü ispat ettiği 1995 yapımı film.
film, beş tane suçlunun bir gece emniyete silah kaçakçılığı yüzünden çekilmesiyle başlıyor. ve olaylar bundan sonra karmaşıklaşıyor. film, hemen hemen sonlarına kadar klasik bir hollywood filmi imajı verse de, sonlara doğru yapılan müthiş bağlama ve akılcı final sahnesiyle farkını ortaya koymakta.
türkleri ya bir mafya ya da kötü bir karakter olarak gösteren eserlerden biridir. *** mükemmel senaryosu, kurgusu ve sonu ile hafızalara kazınan bir filmdir.
Müthiş sonu ile hafızalara kazınmıştır. Kevin Spacey oynar *. Benicio abinin kaşları alınmış halini görebileceğiniz kült eser.
Kayser kesinlikle Türktür. *
filmi halen izlememis olanlar (yoktur ole bi insan evladi herhalde ama) icin sozlukte yapilan aciklamalarin (#167239) aslinda Bruce Wills oluymus tadinda cildirditici bir etki birakabilecegi Kobayashi karakteri ile ayrica efsane haline gelmis film
the usual suspects = keaten söyle derdi ' tanrıya inanmıyorum ama ondan korkuyorum'. ' ben ise tanrıya inanıyorum ama korktugum tek bir şey var: o da keizer soze!...
filmi izlerken ''abo o neydi be''gibilerinden düşüncelere sevk olmanıza neden olacak senaryosu,kevin spacey,gabriel byrne,benicio del toro'nun,görülmesi gereken oyunculuğuyla gönüllere taht kuran,2 oscarlı 1995 yapımı bryan singer filmi..