--spoiler--
Yalnızca bi günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun. Karısının elinden kocayı, çocuklarından babayı almış olursun. Yalan söylediğinde birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın.Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu,haklılığı çalmış olursun. Anlıyor musun ?
--spoiler--
bir günde okuduğum kitap. sabah oturdum başına, gece bitirdim. bitirdiğimde çok garip duygular yaşadım. boğazımda öylece kaldı kitap. zaten o gün, günün büyük bölümünde pek hareketsiz kaldığımdan çok bitkin hissettim kendimi, gözlerim yorulmuştu, olayları yaşamış gibiydim.
birkaç gün sonra filmi de izledim, ancak filmi olmamış. filmden tek hatırladığım ise; hasan karakterini oynayan çocuğun çok etkileyici olduğuydu.
dün bitirdiğim harika kitap. daha önce nasıl okumam diye kendime kızıyorum. şu diyaloğu hiç unutmayacağım: 'en büyük günah hırsızlıktır. bir adamı öldürdüğünde bir kadının kocasını, bir çocuğun babasını çalarsın. birine yalan söylediğinde, onun gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. birini aldattığında, onun doğruya ulaşma hakkını çalarsın. en büyük günah hırsızlıktır evlat.'
insanı derinden sarsan bir film.
hasan ile amir arasında geçen güzel bir diyalog da şöyle:
--spoiler--
h: hikayenin konusu ne?
a: sihirli bir kase bulan bir adamı anlatıyor. gözyaşlarını kasenin içine akıttığında inciye dönüştüklerini fark ediyor. çok fakir biri. hikayenin sonunda, inciden bir dağın üstünde oturur. elinde kanlı bir bıçak, kollarında ise karısı vardır.
h: onu öldürmüş mü?
a: evet hasan.
h: ağlayıp zengin olmak için.
a: sen çok zekisin.
...
a: ne oldu?
h: sana hikaye hakkında bir soru sorabilir miyim?
a: elbette.
h: adam neden karısını öldürmüş?
a: gözyaşları birer inciye dönüştüğü için.
h: evet, ama bunun için neden soğan doğramamış?
--spoiler--
izledikten sonra içinizden bir yerlerin acıdığını hissedersiniz.
"ilk sözcüklerimizi aynı çatı altında söylemiştik. Benim ki baba idi. Onun ki emir, benim adım"
"nereye dönsem onun bağlılığından, o kahrolası, şaşmaz sadakatinden bir iz görüyordum."
"bu hasan'ın benim için yaptığı son fedakarlıktı. Ona ihanet ettiğimi bilmesine karşın beni bir kez daha, belki de son kez kurtarıyordu.
...
O an bütün yüreğimle sevdim. hiç kimseyi sevmediğim kadar sevdim."
ve tabiki de "Bin tane iste senin için yakalayayım."
Hasan'ın koşulsuz Sadakatinin bedeli Emir'in ihanetiydi ,bunun bedeli ise yıllar boyu sürecek bir vicdan azabı.. Hiçbir kitap beni bu kadar etkilemedi. Gerçekten dünyada bir yerlerde Hasan gibi insanların olma ihtimali bile mutlu ediyor beni.
ben çok kitap okumuştum ama hiçbirisinde bu kadar duygulandığımı hatırlamıyorum.
hasan adamdır. adamın hasıdır. ayrıca emir sana da çok pis dalacağım lan.
insanın tüylerini diken diken eden olaylar gelişmektedir. Özellikle hasanın tecavüze uğraması ve sonrasında gelişen olaylar insanın gözyaşlarının bir leğeni doldurmasına yetmektedir .
insanın ağzına sıçan kitaptır. kitabı elinizden bırakmak için uykusuzluktan, açlıktan çok çok daha öte bir bahaneniz olmalı. gelişen olaylarla sürekli yüreğiniz sızlıyor, yapılan tasvirlere hayran kalıyorsunuz. sonunu da söylerdim ya neyse. *
filmini izlemek gibi bir hataya düşülmemesi gereken eserdir. kitapta her şey bütün detaylarıyla yazılmıştır, sizi içine alır ve bazen olanlara, yaşananlara tahammül edemezsiniz. vicdanın ne demek olduğunu hatırlamak için, doğru kararlar vermek için bir hayat boyunca tekrar tekrar okunması gereken eserlerdendir.
--spoiler--
yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir. Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun. Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun.
--spoiler--
--spoiler--
şu kendini her şeyden üstün gören maymunların sakalına tüküreyim. tespih çekip anlamadıkları bir kitabı ezbere tekrarlamaktan başka ne bilirler? afganistan bunların eline düşerse, allah yardımcımız olsun.
--spoiler--
Birçok kişinin aksine filmi kitaba yeğ tutarım. Daha bi doyurur beni hele ki müzikler ve oyunculuklar iyiyse... Uçurtma avcısı isimli beni benden alan daha evvel okuduğum kitaplardan, hikayelerden ayrı bir yere oturttuğum muhteşem şaheserin filmini henüz izlemedim. Ama gerçekten müthiş bir hikayesi var. Okurken o emir denen velede çok yaratıcı küfürler ettim. Daha sonra bu küfürler sırasıyla tufan ağaya ve general efendi arasında vardiyalar halinde gidip geldi. Zaten bir kitap size böyle acıma kızgınlık öfke gibi şeyler hissettiriyorsa olmuş demektir. Gerçekten harikaydı. Yapacağım ilk şey önce filmi izleyip daha sonra yazarın diğer bir romanı olan "bin muhteşem güneş"i okumak olacak.
bir kitap bu kadar mı etkiler. bu kadar mı acıtır insanın içini. yüreğine sağlık khaled hosseını.
--spoiler--
Ve ilk sözcüklerimizi aynı çatı altında söylemiştik.
Benimki Baba idi.
Onunkiyse Emir.
--spoiler--