türkçeye; "her otostpoçunun galaksi rehberi" olarak çevirilmiştir.
bir otostopçunun en yakın dostu havlusudur. havlu ile;
"kumsalda sırtınız kum olmadan güneşlenebilirisiniz,
silah olarak kullanabilirisiniz(özellikle vogonlara karşı),
tehlike anında suratınıza örtüp korkudan ölmekten kurtulabilirsiniz"
--spoiler--
en önemli sorun - ya da önemli sorunlardan biri, çünkü bir sürü en önemli sorun vardır - halkı yönetmekle ilgili en önemli sorunlardan biri, bu işin kime yaptırılacağını bulmaktır.. daha doğrusu halkı, kendilerini yönetmesine izin vermeleri için ikna etmeyi başaracak birini bulmaktır..
özetlersek; iyi bilinen bir gerçektir ki, halka hükmetmeyi en çok isteyenler, ipso facto (yalnızca bu nedenle) bu işi yapmaya en az uygun olanlardır.. özeti özetleyecek olursak; kendisinin başkan yapılmasını sağlayabilecek kişilerin bu işi yapmasına hiçbir surette izin verilmemesi gerekir..
özetin özetini özetlersek : halk bir sorundur..
ve karşılaştığımız durum şudur; bir dizi galaktik başkan, iktidarda olmanın eğlencesi ve boş telaşından öylesine hoşlanmışlardı ki, iktidarda olmadıklarını neredeyse hiç fark etmemişlerdi..
ama onların arkasındaki gölgelerin içinde bir yerlerde - kim vardı?
hükmetmek isteyenlerin hiçbirinin hükmetmesine izin verilemiyorsa, bu işi kim yapabilirdi ?
--spoiler--
kitabını okuyacagıma filmini izlerim felsefesine sahip insanların uzak durması gereken, okunası kitap.
5 cildinin bir arada bulundugu kabalcı yayınlarından cıkan "besibiryerde"si alınıp kutuphanede korunmalıdır.
Arthur Dent sıkıntılı olduğu bir gün "Hayata dair büyük sorunlarım var" demiştir. Ağzından çıkan bu titreşimler uzaydaki büyük bir solucan deliğinden evrenin öteki ucuna gitmiştir. Tesadüf eseri burada bir barış anlaşması imzalamak üzere olan iki uzaylı lider vardır. Evrende herşey ihtimal dahilinde olduğu için, "Hayata dair büyük sorunlarım var" cümlesi, o uzaylıların dilinde "ananı ..." anlamına gelmektedir.
Böylece savaş başlar ve yüzyıllar boyu devam eder. En sonunda bu küfrün bir yanlış anlaşılmadan ibaret olduğu ortaya çıkar. Yüzyılların getirdiği yıkımın intikamını almak için iki uzaylı ırk birleşir ve sesin geldiği yeri araştırıp bulurlar. Korkunç bir hazırlık başlar, binlerce uzay gemisi dünyayı ele geçirmek için müthiş silahlarıyla donatılır ve yola çıkarlar. Dünyaya geldiklerinde ise, bir köpek tarafından esnerken yutulurlar.
Başka bir bölümde, Arthur Dent Dünya'nın yüzbinlerce yıl önceki haline gitmiş ve orada mahsur kalmıştır. 10 yıl boyunca tek başına mağarada yaşamış, konuşmayı unutmuş ve günlerini tavşan avlayarak geçirmiştir. biR GÜN mağaranın yakınına gürültüyle bir uzay gemisi gelir. Arthur "hebele hebele" diye bağırarak koşturur gemiye. Gemi iniş yapar, içinden bir uzaylı çıkar ve "Arthur Dent?" diye sorar. Arthur "hebele hebele" diyerek başını sallar konuşmayı unuttuğu için. Uzaylı "senin ben a... s.." der ve elindeki listede arthur'un isminin yanına okay işareti yapar. Ardından mekiğine atladığı gibi gözden kaybolur. Arthur sap gibi kalakalmıştır ve bir anlam veremez.
Oysa bu uzaylı istemeden ölümsüzlüğü keşfetmiştir. Binlerce sene boyunca evrende heryere gitmiş ve yerşeyi denemiştir. Sıkıntıdan patlamaktadır. Kendine bir uğraş olarak evrendeki tüm canlıları bulup tek tek küfretmeyi seçmiştir.
Bu arada arthur'un avladığı tavşanlardan biri, hayata her gelişinde onun tarafından (istemeden) öldürülen ve bu yüzden arthur'dan nefret eden bir canlıdır.
Bunun gibi birçok küçük hikayeyi barındıran bir kitap. Özellikle küçük emrah karakterli robot marvin harika.
(bkz: douglas adams)ın bbcde bir radyo oyunu olarak baslamıs daha sonra da 5 ciltlik kitaba dönüştürülmüş komik bilimkurgu eseri.uzaylıların expres yol yapmak için dünyayı yoketmesiyle başlar. gecenlerde 5 cildin birlikte kocaman bi kitapta satıldığını gördüm, okunmazkı öle,paperback olması lazım o kitabın.filmi de çok kötüydü bu arada.
(bkz: 42)
(bkz: havlu)
(bkz: vogonun şiir okuması)
(bkz: babel fish)
(bkz: hitchhikers guide to galaxy)
gerçekçilik ile gerçeküstücülük kavramlarının harmanlandığı mükemmel ötesi bir kitaptır. douglos adams her bir gezegende dünyadaki bir duruma gönderme yapmak, eleştirmek suretiyle aslında mükemmel bir eleştiri kitabı yazmıştır. hatta kitaptaki birçok karakter bile bir göndermeden ibarettir. içerisinde ateizm, sosyalizm gibi ideolojilere dayanan cümlelerin olması ise daha da değerli kılar.
--spoiler--
başkan zaphod'un iki kafalı olma sebebi, tam bir beyinle başkan olunamamasıdır ki mükemmel bir eleştiridir.
marvin.. bu depresif ve sevimli robot da memur zihniyetine yapılan bir gönderme değildir de nedir, sorarım.. vogonlar da bürokrasinin dibine vurmuş bir topluluk değil midir?
ya da vogküre gezegeni.. filmde de görüldüğü üzre düşünenler ve fikir üretenler görünmez güçler tarafından cezalandırılmaktadır.
hayatın anlamı fenomenine ise diyecek bir şey yok, süper..
bu göndermelerin hangi ülkelere uyup uymadığını da çok düşünmeden bulabiliyoruz herhalde.
--spoiler--
aynı konseptte, üzerine bir kitap zor gelir.. ingiliz mizahı ancak bu kadar güzel işlenebilir. saygıyla eğiliyoruz..
bilmemkaçıncı kitabındaki şu diyalogla beni kopartmıştır.
arthur dent gezegenin birinde tek başına mahsur kalmıştır ve gezegene bir gemi iner. gemiden bir yaratık çıkar;
a.d.: ssssen de kkk...im...sssin?
e.d.u.: arthur dent?
a.d.: ....
e.d.u.: arthur philip dent?
a.d.: eeeee.. evet?
e.d.u.: sen angutun birisin! tam bir götsün sen.
a.d.: eee..
e.d.u.: bırak palavrayı!
a.d.: eee... hey.. bu da ne demek? ne? bekle bir dakika. ???
o sırada bun e.d.u. nun yardımcısı (burayı tam hatırlamıyorum ama yaklaşık bi şekilde sallıyorum) ''daha bilmemne gezegenindeki bilmemne yaratığına gidip şerefsiz demen gerek'' diye uyarıyordu bunu.
...