stefan zweig romanından etkilenilerek çekilmiş, wes anderson imzalı, sanat eseri nitelikleri taşıyan filmdir. Film tam anlamıyla bir ingiliz deyişinin hayat bulmuş şeklidir.
bazı sahnelerinde kahkaha attırmakla birlikte diğer fimlerinde olduğu gibi wes anderson yine mizahın dibine vurmuştur. son zamanlarda izlediğim en iyi filmdi diyebilirim. filmi tanımlamak gerekirse; kendisi kurdeleyle bağlanmış küçük bir hediye kutusuna benzemektedir. sürprizlerle dolu bir masalı andırır.
sanırım filmi bir tek ben sevemedim. filmi yarıda bırakmak hiç huyum olmamasına rağmen sadece ilk yarısını izledim, ikinci yarıyı izlemedim.
sanırım herkes tarafından çok beğenilmesi, sürekli olumlu eleştiriler yapılması ile büyük beklentiler için de gitmiş olmamım getirdiği bir hayal kırıklığı oldu.
kara bir film değil, komik bir film değil, böyle ne biliyim gereksiz diyebileceğim türden. sadece oyunculukların izlenmesi açısından izlenebilir.
EGLENCELi BiR FiLMDiR. kahkaha atmac ıcın degılde gulumsemek ıcın ızlersen mutlu olursun.
--spoiler--
EVET, HAPISANEDEKI AMCA ON NUMARAYDI, AMA TRENDEKI FAŞiST PiSLiKLER DiYE SALDIRMASI TAM KIZ KAVGASI!
6. KAT ÇATIŞMASI!
imdb puanına aldanıp izlediğim insanların şişire şişire bitiremediği gereksiz filmlerden. Bi sikim anlatmaması şöyle dursun efektler ve renklerin güzelliğinden başka seyirciyi doyuracak hiç bir unsuru olmaması bu kadar insanın nesini bu kadar beğendiklerini merak ettiriyor açıkçası.
Böyle gerzek gerzek filmleri beğenmeyince de gerizekalı ilan edilme gibi bir durum var sözlükte. Sırf bu yüzden bi bok anlamadığı filmleri yere göğe sığdıramayan bir güruh var amk.
Bana sorarsan izleme. Birsürü kral film dururken bununla zaman kaybetme. Bana sormazsan da siktir git izle. Belki sen de beğenirsin de yukardakiler gibi bu balon filmi şişirmek için yazarsın buraya.
uzun zamandır bu kadar film olan bur film daha izlememiştim.
son yıllarda baştan aşağıya birbiriyle aynı doğrultada ilerleyen aksiyon filmleriyle dolup taşmıştı piyasa. arada sırada quentin tarantino da hareketlendirmese vampirden, hortlaktan , super kahramandan baska bi bok yoktu etrafta.
rain man, pulp fiction reservoir dogs, seven, lock stock and two smoking barrels , fight club, snatch , benjamin button gibi kendi alanlarında şaheser sayılabilecek ürünler.yerine sürekli tekrarlayan x men ler, sipeder man ler, super man ler gibi daha nice menlerle yetişiyordu gençlik.
inception, django gibi sayılı bir kaç film dışında oldukça verimsiz geçmişti 2010 lar.
ancak bu film resmen bi şaheser.
insalığın ilk filmi olan aya seyahatten, büyük usta charlie chaplin in eserlerinden , o zamanlardan günümüze kadar gelmiş gerçek şaheserlerden hep birer tutam almış gibi.
ralph fiennes(namı diğer voldemort) edward norton, adrien brody, jude law ın oyunculuklarıyla filmi hiç sıkılmadan izliyeceğinize emin olabilirsiniz.
tek kelimeyle mü kem mel!
filmi izlemiyorsunuz,tablo seyrediyorsunuz sanki,her anını durdurarak dakikalarca detaylı incelemek istiyorum.film öyle bir atmosfere alıyor ki sizi,hayali bir ülkeden,hayali bir otelden,gerçekliğe doğru süzülmek çok zor oluyor.gerçekten grand budapest oteline gitmek ve orada sonsuza kadar kalmak istedim.benim gibi classy sevenler için, birebir,bayılarak seyredilecek bir yapım.oyuncu kadrosundan bahsetmiyorum bile,soundtrackler sizi o hayali ülkenin ortasına götürüyor.yönetmenin adından zaten nasıl bir şahaser çıkacağı belli. beğenmeyen arkadaşlarda gitsin x-men,hızlı ve ofkeli izlesin.bu güzel yapımların da tadını çıkarmak bize kalsın.
her imdb 250 filmi izlenmeye bulunduğunu lakin içinde insanın nazarını celbeden filmler vardır bu da onlardan biridir. Baktığımız da film yavaş lakin çok güzel ve çekim kalitesi yüksek olum direk insanın göz estetiğini okşamaktadır. Karakterler çok sağlamdır. Çağına iyi dokunmuş filmler silsilesinden biridir.
filmin çekim açıları çok farklı, renkler resim tablosu gibi çezbedici ama bir türlü kendimi filmin içinde hissedemedim. izlemeden önce çok güzel şeyler okumuştum beklentimin biraz daha altında kaldı. oyunculuklara söylenecek söz yok, hepsi o çatlak rolleriyle uyum içindeydiler.
sikişli sokuşlu amerikan filmlerine bayılan insanların izlemeyeceği film. *
gerek karakterlerin, gerek mekanların tam oturması, senaryosunun harika olması dolayısıyla hala izlemediyseniz, bırakın imdb'ye falan bakıp filmi araştırmayı direk oturup izlemeye başlayın. etkisinde kalacağınız hoş bir film the grand budapest hotel.
Son zamanlarda izledigim en iyi filimlerden birisidir. bu tarz filimler artik uretilmemekte maalesef. Karikaturize edilmis karakterleri, enteresan konusu ve eglenceli espiri anlayisiyla hem gulduren hem dusunduren, eski pembe panter filmlerini andiran yeni yapim bir filmdir. Tavsiye edilir.
Masal gibi tatlı mı tatlı bir film.
Bu duyguyu genelde Efendimiz Hazretleri ihsan Oktay Anar'ın kitaplarını okurken yaşardım. Aynı tatta bir anlatım olmuş. Tuhaf tuhaf gülüyorsunuz, hafiften hüzünenleniyorsunuz derken düşler âleminden çıkıveriyorsunuz...
muhtemelen sıkıcı bir filmdir düşüncesiyle izlemeye başlayıp gülümseyerek ve yer yer tuhaf kahkahalar atarak izlediğim; garip espri anlayışı olan, sıra dışı bir görüntü işçiliği içerip yıldız oyuncu konusunda sıkıntısı olmayan bir film.