Hayatımda izlediğim en değişik sona sahip filmlerden birisi. Acayip şaşırdım, mala bağladım hatta. Hele o vurulma sahnesi ve intihar edişi falan onunda şaka olması 2. kere aynı şeyleri yaşattı. Bu kadar değişik, şaşırtan sona sahip bir diğer film yine David Fincher filmi olan Se7en. Adam sürpriz sonları çok seviyor bu da onu çok iyi ve çok farklı bir yönetmen yapıyor.
orta derece bir film. kimse farketmemiş ama filmde bir karede istanbul var. filmde esas adamımız nicholas bu eşşek şakalarını yapan crs adlı şirketin önüne geldiğinde şirketin ismiminin yazılı olduğu yerin altında istanbul resmi var. yani oyun dedikleri şeyi de istanbulda da yapıyomuş bu şakacı ekip.
hayatımın ilk 5 filmi içinde yer alır, benim için öyle bir efsanedir.
zamanında "gel sana mükemmel bir film izleteyim" dediğim adam ekrana bön bön baktıktan sonra "bunun nesi mükemmel ya öf" şeklinde tepkiler vermişti. bu adama hayatının en iyi filmlerini saymasını söylediğimde "yeşil sokak holiganları" diyerek listeye başlamıştı.
zannımca sevenin çok beğendiği, sevmeyenin ise finalini beğenmediği film. ben de finalini beğenmeyen taraftarlardanım.
--spoiler--
efendim kim ne derse desin film kesinlikle fazla tesadüflere dayanıyor. tamam diyorsun oyundur bu kurgulanmıştır ama fazla abartılmış. çok fazla kurgu hatası var. adam zibilyon kez ölümden döndü. bi kaç ufak örnek vermek istiyorum. taksicinin bunu denize yuvarladığında ya aklına verdikleri camın kolu gelmeseydi, veya adamın aklına geç gelseydi de boğulsaydı. ya son sahnelerde kardeşini vurduğunda göğsünden değil de kafasından vursaydı, ya koskoca gökdelende küçücük bir x dışında başka yere atlasaydı. ayrıca karakterimizin film boyunca kullandığı gerçek tabancayı da aynı şirketten onu izlemesi için gönderilen dedektiften alması da düşündürücü. filmin başında bu takıldığı hanımefendiyle kaçarken bi köpek kovalamıştı hatırlarsanız, ya o it bunu yakalasaydı tüm senaryo berbat olmaz mıydı, köpeği de eğitmediler ya yakalarsa yakalar yakalayamazsa yakalayamaz. ha film gerektiği yerlerde şaşırtmasını da bilmiştir yalan söyleyemem. ama filmin sonu şaşırtıcı değildi. böyle olacağı belliydi. şahsi fikrim sonunda kardeşini vurup atladıktan sonra hahah şakaydı faslından sonra, evine gitse ve her şeyin gerçek olduğunu görse yani oyun denen şeyin gerçek olduğunu, tüm mal varlığının gittiğini vs. asıl o zaman şaşırır ve hassiktir derdim. tabiki yine belirtiyorum kişisel fikirlerim. yine de izledğime pişman mıyım değilim. 2 saatim boşa gitti demem yine de izlerdim.
vesselam.
--spoiler--
canım sıkıldıkça açıp izlediğim film. sonunu bildiğim halde her seferinde germeyi başarabilir mi bir film, başarıyor işte. senaristini, yönetmenini, oynayanını.. emeği gçeen kim varsa tekrar tekrar takdir ettiğim güzide film.
--spoiler--
Son 10-15 dakikası haricinde güzel film. Kardeşini vurduğu sahnede bitseydi de yerinde olurdu ama atlayıp tam x'ten vurmasıyla beni benden aldı resmen. Kocaman bir Hassiktir çektim. Çekeceğiniz filmi sikeyim dedim. Nasıl bir mekan ki koca gökdelenin tepesinden atlayıp o salonun tavanından girip x'i tutturabiliyorsun amk.
Hayır sen normalde mahkeme duvarı suratlı yavşak göt verenin tekisin. Osuruktan sebeplere bile yarak kürek tepki verebilirken bu kadar seni sikip atmalarına rağmen nasıl bu kadar normal karşılayabiliyorsun amk.
Conradın vurulduğu sahnede bitseydi şakayı kaka yaptık olurdu ki güzel de olurdu. Seyirciye "adamı çileden çıkardınız amk" dedirtirdi.
He bu arada film bana büyük bir şaheseri hatırlattı. (bkz: Truman show)
--spoiler--