Böylesine derin bir hikâye; böylesine güçlü kelimeler ve sarsıcı bir anlatımla kaleme alınırsa ömür boyu yürekte taşınacak bir hikâye olurdu. benim için öyle de oldu.
Kitabın ilk sayfasından itibaren ince ince, ilmek ilmek işlenen o duygu, hüzün, trajedi; kitabın son kısmında kendini sular seller alan hıçkırıklara bıraktı ve son sayfalar tamamen göz yaşlarımla ıslandı.
Nasıl olduğunu ben anlatamam.
O hazzı yaşayabilmek için bizatihi okumanız gerek.
Kitabini hic okumadim. Ama filmini izlemisdim. Kucuk kizin oyunculugu cok iyiydi. Her ne kadar artik bu yahudi acitasyonundan biksamda filminide begenirim.
2013 yapıkı, içerisinde söylendiği gibi yahudi ajitasyonu yapmayan, 2. Dünya savaşını bir de alman halkının yaşadıkları ile gördüğümüz başarılı bir kitap uyarlaması. Filmin anlatıcısı ölüm; bu yüzden gelişlen olayları genellikle azarail’in ağzından dinliyoruz. Annesi tarafından 9 yaşındayken evlatlık olarak verilen Liesel'ın yaşadıkları olayları izliyoruz. Kızımız yeni ailesinin babacan babası tarafından okumayı öğrenince, kitapları ve o hayal dünyasını çok sever. sipariş teslimatına gittiği bir nazi subayının karısı kızı kütüphaneye sokunca büyülenir ve zamanla gizli gizli eve girip kitapların çalmaya başlar. Ta ki evlerinin bodrumunda bir yahudiyi saklayıp, savaş artık çirkin yüzünü gösterene kadar.
Her sinema severin izlemesi gereken bir yapım.