absürd komedinin başyapıtı. ne kadar izlerseniz izleyin hep aynı tadı vermeyi başarır. lebowski süper içki içer ve halısını çok sever, walter süper sinirlenir ve cumartesi günlerini özel tutar; ancak filmde bir donny vardır ki işte o benim adamımdır. tertemiz insandır o. candır, ciğerdir. the big lebowski umutsuz insanların sıradan ve umutsuz hikayesidir. komedi anlayışında diyalogları fazlasıyla devreye sokması ile de kültleşmiştir.
filmin hayranlarına bilgi: eylülde 10. yıl özel dvd'si çıkıyor. nasıl bir şey olduğunu görmek için;
"o halı odayı dolu gösteriyordu" ve "acılar dünyasına giriyorsun" repliklerinin akla kazındığı filmdir. ama daha önce de bahsettiğim gibi (#3758755) donny en önemli karakterdir bence filmdeki. yeni aklıma gelen bir başka ayrıntısı da şudur donny ile ilgili:
--spoiler--
donny kalp krizi geçirip öldüğü gece bowling oynarken de başarısızdır. filmde ilk kez bir labut ayakta kalmıştır. bu da uğursuz şeylerin habercisidir. dikkatle izlendiğinde donny'nin o gece deviremediği tek labuttan sonra keyfinin hiç olmadığı gözlenebilir. işte ben de bu ilk izlenişte farkedilmesi pek mümkün olmayan ayrıntıya her zaman hayran kalmışımdır.
--spoiler--
büyük oyuncu sam elliott, çekimler sırasında coen kardaşlara "valla napıyosunuz, nası bi film çekiyosunuz ben bilmem, sizi yargılamıyorum asla ama ne olduğunu ben anlamadım allah için" demiştir.
sahsen fanatigi oldugum sahneler filmin hemen basinda woo'larin dude'u tartakladiktan sonraki ilk bowling sahnesi ve en sondaki kulleri ruzgara birakma sahnesidir. ozellikle dude'un jargonu insani kahkaha kramplarina sokabilir. ozellikle o malum kelime * cuk diye oturmustur dude'un agzina.
--spoiler--
filmin en basinda dude halisina isendikten sonra bowling salonunda walter ile olayin kritigini yapmaktadir ve o klasik replik duser dude un dudaklarindan;
dude: walter, the chinaman who peed on my rug, i cant go give him a bill!! so whatta fuck are you talking about!!!
sondaki kulleri birakma sahnesinde walter kulleri ruzgara birakirken yine vietnamdan sacmalamaya baslar ve sonrasinda yine;
dude: what was that shit about vietnam!!? whatta fuck does anything has to do with vietnam??! whatta fuck are you talking about???
ha ayrica en basta woo'nun arkadasi dude u tuvalette tartaklarken
dude: noone calls me lebowski, you got the wrong guy man, i am the dude
wa: your name is lebowski, lebowski. your wife is bunny (bunlari soylerken herifin mimikleri bir harikadir)
--spoiler--
...kardeşler film yazım-uyarlama-yapım-çekim-dağıtım(?) sarhoş marhoş kafalar kıyak sunar...
the dude, walter ve -pek konuşma fırsatı verilmese de- donny'nin rahat-gevşek-bezgin-looser-gamsız hayatlarının absürd ve özgün bir biçimde zekice kurgulanmış hikayesidir büyük büyük büyük lebowski. lebowski fest'ler düzenleniyormuş her sene. Fanlar filmden sevdikleri karakterler gibi giyinip, white russian içip, bowling oynuyorlarmış. herkes ayrı bi manyak şu dünyada be birader. efsaneler yaratıp, peşlerinden koşmak, karnavallar yaratmak, abartarak eğlenmek sadece insan'ın yapacağı şeyler... olsun yine de kafaları çekip, eğlenmek kulağa hoş geliyor. savaşmak yerine de sevişmek? daha iyi bir seçenek değil mi? yine de abartıldığı kadar bir film değildir bu diicem ve hemen bi kıyaslama yapmaya girişcem ama düşündüm de şimdi ne gerek var filmlerin ürik asitlerini yarıştırmaya? güzel mi değil mi. eğlendin mi. tamam dude tamam uzatmıycam. senin kadar relax takılmak iyi olabilirdi. gevşek ve bezgin ve gamsız. tamam ahbap, aldırma. aldırmıyorsun da. ha bu arada unutmadan, hey dude, take a motherfucker song and make it more motherfucker ok? ayrıca az daha unutuyordum, halı harbiden odayı dolu gösteriyordu dude...dude!...dude?!?...dude ki karnım acıktı dude, bir kedim bile yok lan dude!!
...kardeşler film yazım-uyarlama-yapım-çekim-dağıtım(?) sarhoş marhoş kafalar kıyak sunar...
izlerken karışan olaylarla kahkahalarla gülünen ve jeff bridges' e hayran kalınan filmdir.
içinde çok ünlü oyuncu barındıran filmler genellikle ya vasattırlar ya da ciddi anlamda berabttırlar. bunun sırrı nedir bilmiyorum ama bu filmde o kadar ünlü isim biraraya gelmesiyle film izlenilir hale gelmiş. tabii efendim, senaryo güzel, yönetmenler iyi falan ama ya süper işte, ötesi gerisi yok!
klasik coen biraderler filmidir. basit bir olayın kaotik bir durum alması, olayların trajikomik boyutlara ulaşması, birkaç sahnede yapılan zekice espriler, göndermeler falan... çerezdir, izlenilebilir, hemen unutulur. jeff bridges performansı filmden sonra akıllara kazınan tek şeydir.
izlenmeye değer bir coen kardeşler filmidir.
yıllar oldu bu filmi izleyeli. ve defalarca tekrar izleme hastalığı.
şimdi izlemeyenler için bir sonuç değerlerndirmesi yapmayacağım tabiki.
fakat özenle seçilen bu karakterler gerçekten rolleriyle mükemmel derecede uyuşmuş.
bir isim benzerliği ve halıyla başlayan tesadüf zincirleri tembel ahbap ın (jeff bridges)çevresinde dolanır durur. hele walter (john goodman) ın diyalogları ise gülme krizlerine yol açar.
kesinlikle ve kesinlikle izlenmesi gereken bir filmdir.
10. yil DVD si bowling topunun icinde sunulan filmdir.
--spoiler--
filmin sonundaki cowboy amcanin dedigi gibi, disarda bir yerlerde "dude" gibi adamlar oldugunu bilmek guzel.
keske jesus la yapilacak mac da cekilseymis dedirten film.
--spoiler--
Let me explain something to you.I am not Mr Lebowski. You're Mr Lebowski. I'm the Dude. So that's what you call me. You know, that or His Dudeness or Duder or El Duderino if you're not into the whole brevity thing.
(bkz: daha ne olsun)
pulp fiction ile benzerlikler tasidigini dusundugum film.ama ondan daha iyi olmadigi fikrindeyim.eger ikisini de suc filmi kategorisine alirsak pulp fiction icinde komedi ogelerinin de oldugu bir suc filmidir ama big lebowski icinde suc ogeleri olan bir komedi filmidir.eger coenler agirligi komediye degil de suca verselerdi cok daha iyi olabilirdi.
çok iyi bir kadrosu ve konusu olan coen filmi. uzun süreden beri de imdb top 250'deki yerini koruyor.
filmin trajik komikliği bir yana özellikle müziklerin bol kullanıldığı ve ahpabın uçuşa geçtiği* sahneler de çok hoş. rhcp'den flea nihilist karakterine mükemmel oturmuş.