bugün

98 yılında gösterime girmiş su ana kadar bi kere izlemiş olsam dahi hala aklımda bir sürü sahnesi olan (bkz: leonardo di caprio) nun başrolünü oynadığı uyuşturucu üzerine güzel bir film
(bkz: günlük)
amerikan yazar Jim Carroll'un, 1978 yılında yazdığı romanıdır. Roman, 1960'lar da New York City de basketbol oynayan ve umut vadeden bir gencin çöküşünü konu almaktadır.
1995'te ise filmi çekilmiştir..

yönetmen Scott Kalvert
oyuncular Leonardo DiCaprio,
Lorraine Bracco
tarih April 21, 1995
süre 102 min.

kaynak :`http://en.wikipedia.org`

(bkz: aradığınız ukteye su an ulasılamıyor)
leonardo di caprio 'nun daha velet yaşlarda bile ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu gözler önüne seren, uyuşturucu ve madde bağımlılığına dikkat çeken harika film..
di caprio gerçekten uyuşturucu batağına sürüklenen bir genci muhteşem bir başarı ile canlandırmıştır, özellikle uyuşturucu krizine ve uyuşturucunun etkisine girdiği sahnelerde gerçekte olağanüstüdür..
ayrıca di caprio'nun filmdeki arkadaş grubunda the italian job, maymunlar cehennemi filmlerinden hatırlayabileceğimiz aktör mark wahlberg de yer almaktadır..tabi o da sabi sübyan haldedir filmde..
leonardo di caprio kişisinin en iyi performansını sergilediği film.. ayrıca filmin isminde "basketball" kelimesi geçse de, basketbolla alakalı sahneler 5-10 dakikayla sınırlıdır..
leonardo di caprio'nun, özellikle uyuşturucu krizine girdiği sahnelerde sergilemiş olduğu oyunculuk performansı, insanı hayrete düşürecek kadar mükemmeldir. gerçek sanırsınız bir an. uyuşturucu üzerine çekilmiş en iyi filmlerdendir. mutlaka izleyindir.
requiem for a dream'le beraber uyuşturucu üzerine çekilmiş en iyi film. hatta di caprio o kadar müthiş performans göstermiştir ki bu filmde, sırf kendisi filmi requiem for a dream'den daha etkileyici kılmıştır.
95 yapımı olmasına rağmen uyuşturucu üzerine çekilmiş en sağlam, en eğlenceli * ve en dram film. bu filmi izledikten sonra requiem for a dream'i izleyen gözlerim dağlanaydı diyeceksiniz. di caprio'dan bahsetmeye zaten hiç gerek yok, adam çocuk yaşta 'ben ilerde ortalığın amına koyacam, inception gibi filmler çekcem' sinyalini vermiş, mark wahlberg ben ilerde max payne'de, fighter'da oynayıp ortalığı öttürecem demiştir. sonuç olarak bu filmi izlemeyen kişilerin requiem for a dream hayranlığına şaşarım ben. he ne varsa eskilerde var klişesini de doğrulatmıştır bize bu film.

ben bu yazıyı filmden 16 sene sonra niye yazdım peki ? e küçüktüm amk, ilk izlediğimde bi bok anlamamıştım. yıllar sonra dün gece tekrar izledikten sonra bu yazıyı yazmayı kendime borç bildim. bildiğin etkilendim lan !

he bu arada filmde oynayan ikiz çıtırların kanal d'de dizileri falan vardı, adını unuttum ama çok izlerdim çocukken. ikisine birden aşıktım falan. hatırlayan falan varsa dizinin adını bana da hatırlatsın hacular.
uyuşturucu bağımlılığını konu edinmiş, di caprio'nun en iyi performanslarından birini sergilediği ve benim en iyiler listemde her daim var olacak filmdir.
konusu itibariyle bu konu üzerine çekilen en iyi filmdir bana göre. requiem for a dream diye yanıp tutuşan bünyelere şiddetle "bu filmi bir izle gel sonra konuşalım" şeklinde söylemlerde bulunmak isterim. iliğinize kadar batağı, umutsuzluğu, umudu, krizi, yaşadıkları ne varsa bizlerin bilemediği, bu film hissettirir size. di caprio muhteşemdir. hatta bu filmdeki oyunuyla bence oxcar bile almalıydı o derece yani.
+18 / işbu entry ağır küfür ve argo içermektedir.

--spoiler--
üzücü olan barda di caprio'nun arkadaşını tv'de gördüğü sahne. ulan dallamalar, sikeyim sizin american dream'inizi! neyin kafasını yaşıyorsunuz siz?!! sanki her uyuşturucu kullanmayan ünlü bir basketçi oluyo amına kodumun ülkesinde! siktirin gidin! O ÜLKEDE YÜZBiNLERCE, milyonlarca sistemin tükürdüğü işsiz ve yoksul insan yaşıyor. neymiş, "bak uyuşturucu kullanmasaydın sen de arkadaşın gibi iyi bi basketçi olup tv2lere çıkardı. hassiktir ordan! yedi yaşındaki çocuk bile sizden daha iyi yalan söyler amına koduklarım!
--spoiler--

+18 / işbu entry ağır küfür ve argo içermektedir.
uyuşturucu üzerine yapılmış 1995 tarihli Leonardo DiCaprio filmi ama benim için (bkz: Requiem For A Dream)değildir.
di caprio ve mark wahlberg'in öttürdüğü,döktürdüğü,kanırttığı,şov yaptığı filmdir. adam olacak çocuk oldukları bu filmdeki performanslarıyla belli olmuştur.

iki tane beybifeys, dünya tatlısı aktörün uyuşturucu müptelası rollerinde böyle şakır şakır oynamaları çok ilgimi çekmişti. çekmeye devam ediyor hatta.
di caprio'nun ayrdırdığı film.

uyuşturucuyu başlamayı bırak denemem bile.
1995 yapımı, leonardo dicaprio nun başrolünde olduğu film hedesi. Başroldeki uyuşturucu bağımlısı çocuk bi günlük tutmaktadır. Film hakkında aklımda bi tek bu kalmış, bi de bu çocuk basket oynuyodu.
Uyuşturucu adına çekilmiş en iyi filmlerden birisidir. Bir diğeri (bkz: Requiem for a dream)
leonardo di caprio'nun başrol olduğu Jim Carroll'ın hayatını konu alan film.
uyuşturucuya başlamayı düşünen ve başladığından şüphe duyulan gençlere ibret olsun diye izlettirilmesi gereken genç di caprio nun yaşına göre üstün performans gösterdiği filmlerinden birisidir. gerçek bir hikayeye dayanması ayrı vurucudur. izleyin, izlettirin.
leonun efsane oynadığı bir başka yapıt. uyusturcunun insanın başına ne tür belalar açtığını çok güzel yansıtan bir film.
Bir coach carter olamayan flimdir. Fena sayılmaz izlettiriyor kendini.
Leonardo di caprio' nun çok büyük hata yaptığı film.

Leonardo' nun hatasına en son değinmek istiyorum. Öncelikle filmin ana konusu net olarak; uyuşturucunun ne kadar boktan bir şey olduğudur. Evet, sizde eğer trainspotting izledikten sonra " ulan orgazmdan daha zevkliymiş, bi kere denesem mi?" Diye soruyorsanız, önce bunu. Yetmedi mi hala mı, o zaman sizi requiem for dreame yönlendiriyoruz.

Bir rüya için ağıttan en büyük farkı, maalesef bu filmde başaran biri vardır. Rüyada herkes kaybeder, namusunu, kolunu, sağlığını, psikolojisini. Ama günlükte kazanan olduğu için bize daha ağır gelir. Ulan hiç kullanamayacaktın be leo.

Şimdi gelelim leonardo' nun büyük hatasına. Ulan senin daha yaşın kaç, bu ne biçim oyunculuk, böyle oynarsan tabi millet vermez sana oscar. Bu hatayı geç yap, Brad pitt gibi, toplarsın bi kaç ödül. Ama sen gencecik yaşında böyle Bi oyunculuk yaparsan. Ancak oscar alman için ayı öldürmen gerekir. Son.
kötü arkadaş çevresi ve uyuşturucu bataklığının insanı ne rezil hallere soktuğunu gösteren ve başrolde dicaprionun oynadığı filmdir.

film jim carroll un hayat hikayesini anlatmaktadır.
Uyuşturucu bağımlılığı üzerine izlenebilirliği en iyi olan filmlerden biri. Olay örgüsü çok iyi yansıtılmış , bunda oldukça akıcı ilerleyen, abartısız bir hikaye ve oyuncu performanslarının kalitesi de büyük rol oynuyor.
1995 yapım bir otobiyografik film. jim carroll'un yazdığı aynı adlı otobiyografinin sinemaya aktarılmışı. jim başarılı bir basketbol oyuncusuyken daha küçük yaşlarda uyuşturucuyla tanışır ve bağımlısı olur. şiir de yazan bu çocuk artık bir sokak çocuğudur. ara sıra bazen sıksa da başarılı bir şekilde sinemaya aktarmışlar. zaten film gerçek bir hikayeden uyarlandığı için sizi içine çekiyor. 5/10.