Kur'an'da Tevhid dini, altı boyutlu bir kapsama göre tanımlanmaktadır. Bu altı boyuttan herhangi birinin inkarı, reddi, önemsiz kılınması dini; tevhid dini olmaktan çıkarmakta, şirk dini haline dönüştürmektedir. Dini, sadece Allah ile kul arasında; namaz, oruç, hac, zekat, dua ve zikir boyutlu olarak tanımlayıp onu, ferdin kalbine, vicdanına, evine ya da mabedine hapsetmek, bireysel hayattan toplumsal hayata, ekonomik hayattan ceza hukukuna kadar her alandan tasfiye etmek, günlük hayatın her sahasını tanzim etmesine karşı çıkmak, tevhid dinini parçalayıp yeni bir din inşa etmek demektir. Bu din, seküler din olup Kur'an'a göre şirk dinidir.
dinin altı boyutu:
birinci boyut: yüce egemenlik sahibinden gelen üstünlük ve galibiyet...
ikinci boyut: bu yüksek hakim otoriteden gelen değerler sistemi.
üçüncü boyut: bu yüksek egemenlik sahibinin verdiklerine karşı kendini borçlu hissedip boyun eğen, itaat eden, tapınan, hizmetkarlık yapan kullar
dördüncü boyut: tevhid dinine göre, yüce egemenlik sahibi yüksek otorite allahtır. allahtan gelen değerler sistemini benimseyip yaşama aktaran insan topluluğu, kabul etmeyenlerden ayrı bir ümmettir/millettir.
beşinci boyut: yüksek hakim otoriteden gelen değerler sistemi çerçevesinde fıtrat üzerine inşa edilen fikri ve ameli nizam.
altıncı boyut: ödül ve ceza sistemi. ödül ve ceza bu dünyada olabileceği gibi öbür dünyada da olabilmektedir.
prof.dr. burhanettin can - sırat-ı müstakim üzere olmak
tevhid dininin ne olduğunu kavrayabilmemiz için öncelikle din kelimesi ile ne anlatılmak istendiğini, açıklığa kavuşturmamız; sonra da toplumun din anlayışı ve algısını değerlendirmemiz gerekmektedir. bu bağlamda kurana yönelindiğinde ilk dikkat çeken özellik, kuranın, yahudilerin, müşriklerin, münafıkların ve kafirlerin aralarında dinin de olduğu temel kavramların anlamlarını çarpıtarak, anlam alanlarını daraltarak, parçalayarak veya başka anlamlar yükleyerek tahrif ettikleri ve edecekleri noktasında yaptığı uyarıdır (Maide 13 ve 41, Bakara 59)
genel olarak kavramların tahrif edilmesi ile dinin anlam alanı değiştirilmekte, muhtevası çarptırılmakta, içi boşaltılmış bir islam, dinin hayatı tanzim etmesine karşı olan bir müslüman anlayışı meydana getirmektedir.
din kelimesi, dil yönünden incelendiğinde; baş eğmek, itaat etmek, hakkını almak, ödünç almak, borç vermek, adet edinmek, baş eğdirmek, zorlamak, hesaba çekmek, idare etmek, ceza veya mükafat vermek ve hizmet etmek gibi anlamları bulunmaktadır.
bir dini incelerken özellikle de islamı incelerken 6 boyutunu incelememiz ve bunların bütün bir şekilde kabul edilmediği sürece ortada islam diye bir şeyden bahsetmememiz gerekmektedir. bu 6 sabiteden biri veya birkaçı koparıldığında, din kendi orijinalitesinden koparılmış, yeni bir din inşa edilmiş olmaktadır. bu din, eski dinle aynı değildir. öyle ki koparılması değil önemsiz kılınması bile bu dinin başka bir din olduğu manasına gelir.
islam da bu altı boyutu şöyle aktarabiliriz:
birinci boyut: yüce egemenlik sahibinden gelen üstünlük ve galibiyet...
ikinci boyut: bu yüksek hakim otoriteden gelen değerler sistemi.
üçüncü boyut: bu yüksek egemenlik sahibinin verdiklerine karşı kendini borçlu hissedip boyun eğen, itaat eden, tapınan, hizmetkarlık yapan kullar
dördüncü boyut: tevhid dinine göre, yüce egemenlik sahibi yüksek otorite allahtır. allahtan gelen değerler sistemini benimseyip yaşama aktaran insan topluluğu, kabul etmeyenlerden ayrı bir ümmettir/millettir.
beşinci boyut: yüksek hakim otoriteden gelen değerler sistemi çerçevesinde fıtrat üzerine inşa edilen fikri ve ameli nizam.
altıncı boyut: ödül ve ceza sistemi. ödül ve ceza bu dünyada olabileceği gibi öbür dünyada da olabilmektedir.
tevhid dini bu esaslara dayanmaktadır. bu inceleme sosyolojik bir incelemedir.
kaynak: prof. dr. burhanettin can - sıratı müstakim üzere olmak