kendilerinden büyük sırt çantaları ile hızlı yürüyen bir kaplumbağayı andırırlar genellikle şort veya bermuda giyerler ama bitli omalarından şüphe duyarım her zaman çünkü taranmamış gibi bir saç ile otururlar. en olmadık zamanlarda ellerinde bir kitapla belirirler ve her saniye kitap okuyormuş gibi bir hava yaratırlar. bir de metroda ayakta kitap okuyan ve denge testine tabi tutulmuş astronot gibi sallananları da mevcuttur bunların. sanki o kitabı iki dakika okumazsa kıyamet kopacakmış gibi davranırlar . yani çıkarım şudur ki kitap her yerde okunur.
açıkçası entel olma ayağına yatmak değil ama sık yolculuk yaptığımdan mümkün mertebe kitap okurum. kişi ister entel olma çabası der ister zevk. lakin entel olma çabası olsa bile neden böyle bir hareketin içine girsin ki, neticesinde şu güne kadar kimseden aferin almadım ya da bak şu çocuğa ne kadar akıllı diyende çıkmadı. bundan mütevellit herhangi bir çaba içinde olan varsa öneririm hiç gerek yok. zaten kitap okuyucularına lafım yok keyif yapmaya devam.
türk milletinin kendini herkesten daha akıllı bilgili üstün görme hastalığının tezahürü.cayennenin direksiyonunda görürsün güneş gözlükleri tepesinde sanki babası eskiden köyde eşşekle gezen bildiğin türk değil de hollanda kraliçesi beatrixin yeğeni.yada starbucksta White Chocolate Mocha sını söylemiş mac pro suyla nette habertürk.com u karıştırırken kendine bir hava verir ki zannedersin boeingde yönetim kurulu başkanı.mını siktiğim biz birbirimizi biliriz havan kime.
hayatının en boş zamanını bir kaç şey okumayla doldurmaya çalışan insandır. o insanların o kitaptan kendini şartlandırma yoluyla bir şeyler anladignı bilemeyen öküzler var piyasada. giyim tarzlarını bilemem ama kitap okumalarını sonuna kadar destekliyorum. en azından karı kız aramıyor gözleri.
terminaller, havalimanları gibi yerlerde birçok farklı insan karışır birbirine. yani bizim tuhaf bulduğumuz bir tip kendi çevresinde çok normaldir aslında. karşıdan "tipe bak" dediğimiz adamı özenti diye yaftalayabiliriz ama aslında öyle olup olmadığını bilemeyiz. aşti denilen terminalden her geçtiğimde bir kitap almışımdır. ilk başlarda yanımdaki kitabı yolda bitirdiğim için sıkılmamak adına alıyordum. çünkü genelde 8 saatlik yolumun yarısında burada duraklıyordum. daha sonraları ise gelenek gibi bir hal aldı ve kütüphanemde aşti kitapları yanyana durmakta uzun yıllardır. elimde kitap olduğu için belki birileri beni entel özentisi diye yaftalıyor olabilir mi diye düşündüm başlıktaki ilk entryi okuyunca. oturup okumaya çalıştığım vakitler de oldu, çok bağlayıcı olan kitapları okumadan duramazsınız da neredeyse tuvalette bile okuyacak olursunuz hani, gözleriniz yanar da uyumazsınız bitmeden ya, işte o durumlarda olduğumda terminalde de, otobüste de kitap okumuşumdur. belki karşımızdakiler sıradan, kendi halinde insanlardır. belki de etraftakilere çok kafa yormamak lazımdır. ha ayrıca aşti demişken buraya daha fazla tuvalet yapılmalı. hep kuyruk hep kuyruk. olmuyor böyle.
ha bir de gerçekten okuyanı vardır ki onlara da fark etmez zaten. bir köşeye sinmiş kendi zevki için okur. kitap okumak onun için bir vakit öldürme aracı değil vaktini anlamlandırma becerisidir.
şöyle konsantre oluyorum, böyle kitaba veriyorum kendimi, hiç de bi sikimden rahatsız olmuyorum.
kalabalık diye okuma, gürültü diye okuma, lan bana entel derler diye okuma, terminalde okuma, otobüste okuma, tatilde okuma, ne zaman okuyacaz bu mına kodumun kitaplarını lan?
bu tipler siksin sizi mına kodumun cahilleri.
okuyandan zarar gelmez, nerde olursa olsun, sizin neyiniz eksik siz de okuyun, okuyun ki anlayın, cehaletinizi giderin, insanlara önyargıyla bakmayın.
bazı şahıslar tarafından şekilcilik yapılarak rencide edilmeye çalışılan tipler.
adam kitabını okuyor. öyle veya böyle, okuyor mu? okuyor. sizi rahatsız eden nedir ki insanları bi şekle sokup, damgayı yapıştırıyorsunuz? metroda millet bakıp bakıp ağzının kenarını bükerek, içinden "hıh, sanki okuyor. çalımlara bak!!" demesin diye kitap çıkartmaya çekinir olduk. şimdi bu tipler otogarlara dadanmış.
ekşi sözlük yazarıdır 5 yaşından beri piyano çaldığını söyleyen tiptir. ancak bir kitaba yoğunlaşmak çevreden soyutlanmak sesleri duymamak mümkündur. ben bağlandığım bir kitabı okurken çevremde olup bitenleri umursamam bile kaptırırım kendimi davul çalsan yine okurum. rahatsız olduysam illa kuytu bir köşe bulurum. aştide gelen yolcu peronuna çıkarım olmadı ileride kaldırımda otururum.
kimseye zararı olmadan kitap okuması birilerine batmış olan kişilerdir. boş zamanını mal mal karıya kıza yaşanan olaylara bakacağına kitap okuyarak öldürmeye çalışıyorlardır. çok kitap okudukları içinde kendilerini dış ortamdan soyutlayıp "konsantre"(!) olabiliyorlardır. Alışmamış götte don durmayacağı için özenildiğinde aynı etkiyle karşılaşılmaz. entel görünmeye çalışmasa da bazıları tarafından illaha bok atılır. o yüzden o kesimde anca "konsantra"(!) olamıyorum amk der. Ama kitap okuduğunda ufku genişler ve en azından 1 kelime öğrenebilir. Bir de bu tarafından bakın olayın.
Kitap okuma ortalaması kişi başına 1 sayfa bile olmayan ülkemin güruhlarının önermesi. Ortalama 1 paragraf kitap okunan ülkemizde. D&r gibi mağazalarda en çok satanlar listesinde dukan diyeti, zukan diyeti, zıkkım diyeti olmasını da kimse garipsemez amk. He okumayın lan bilgilenirsiniz sakın!!
edit: şu entry bile okumadan ilk 2 cümle ile eksileyen arkadaşlar o değilde o kadar sperm arasından 1. nasıl geldiniz o çok garip işte.*