küçük iskender'in : ''Çünkü biz sıçtıktan sonra sifonu çekmeden evvel bokumuza bile bakan lakin terkederken geride ne bıraktığımıza bakmayan bir türüz ''diye açıkladığı durum.
BiR erkek kadından bıktığı için onu terk eder.
Bir kadın ise, erkeğinden sıkıldığı zaman.
Arada çok önemli fark var;
Bir erkek doyduğu için kadından bıkar.
Bir kadın ise doyamadığı için erkeğinden sıkılır.
bazen de bir şehri bırakmaktır.
sevdiğini o şehirde bırakıp gitmektir mesela...
ya da anneni.
küçükken eline kıymık battığında oturup seninle ağlayan anneni bırakıp, gitmektir.
"adam olacağın günü göremicek miyim ulan senin" dediğinde bile gözlerinde sevgisini gördüğün babanı bırakmaktır o şehirde...
en kötü zamanında yanında olan arkadaşını yalnız bırakıp gitmektir...
en kötüsü de;
yok olmaktır aslında her terk ediş...
birinin,
bir şeyin içinden çıkıp gitmek,
unutulmak, yok olmak.
zamanın hiç kimseye acıma gibi bir derdi yoktur ya, size de acımayacak işte...
gideceksiniz
ve
unutulan olacaksınız.
hayat siz olmadan sürüp gidecek,
siz olmadan birileri mutlu olmayı başarabilecek
siz olmadan insanlar gülümsemeye devam edecek...
bunu siz bileceksiniz
ve yok olduğunuz için kendinize kızamayacaksınız bile!
acizliğiniz,
buna da engel olacak...
kalan değil, gidendir kaybeden... aynaya baktığınızda kaybettiğiniz her şeyin yansımasını göreceksiniz karşınızda.
ölmeyeceksiniz ama yaşıyor da demeyecekler sizin için...
tek bir ifadeye sığdırılmış milyonlarca duygudur terketmek. hiç birşey ifade etmeyeceği gibi midenin bütün vücuda yaptığı baskıdan, anıların beyinde yaptığı ekoların acısından çekilenler kıyaslanacak bir rakip bulamaz kendisine. öyle konumlar oluşur ki hayatta çekip gitmek gerekir her ne pahasına olursa olsun
sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz
belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün ahmet telli
fondaki şarkı bitti yavrum
pilotun apandisiti patladı
uçak düşüyor
ve birlikte ölmek kulağa hoş gelse de
ben atlamayı tercih ediyorum
olur ya denize düşerim
bir gemi geçer..
Sonradan pişman olunacaksa hiç yapılmaması gereken eylemdir. Eğer karşınızdaki kişinin sevgisinden eminseniz asla yapmayınız, çünkü insan bir daha asla terkettiği kişi kadar kendisini seven biriyle karşılaşamayabiliyor hayatı boyunca. O sevdiğiyle kalıyor siz terkettiğinizle.
Herşeyini paylaştığın uzun yıllarını verdiğin seni herkesden iyi tanıyan insana artık aşık olmadığını anladığın anda tekrar aşık olmak istersin. Alışkanlıklar belki nedendir buna yada bir başkasının seni bu denli sevemiceğini bilmendir seni ona iten. Ama birkere bitmiştir aşk nekadar üstelesende geri gelmeyecek ve sen ona nekadar istesende eskisi gibi aşık olamıyacaksındır artık eskisi gibi aşk dolu gözlerle bakamıyorsundur gözlerine eskisi gibi dokunamıyosundur ona. Daha fazla acı çektirmemek için hem kendine hemde yıllarını verdiğin insana gitme vaktinin geldiğini anlar ve sessizce hayatından çıkarsın. O buna terkediliş der, bir başkası terk etmek ama aslında bu acıyı dindirmektir...
''fondaki şarkı bitti yavrum
pilotun apandisiti patladı
uçak düşüyor
ve birlikte ölmek kulağa hoş gelse de
ben atlamayı tercih ediyorum
olur ya denize düşerim
bir gemi geçer.''
hayatımdaki ilk ciddi ilişkiyi ben bitirmiştim 20'li yaşlarda, tam bir müzik klibi gibi terk ediş olmuştu. heyecanlıydım ne desem bilemiyordum ve sonradan doğaçlama şekilde gerçekleşti her şey...
hava bulutluydu tam kış öncesi bir sonbahar günüydü insanlar hem üşüyor hemde üşümüyor mont mu giysem ceket mi kararsızlığı içindeydi. ben ise terk edeceğim kızın karşısına geçmiştim ona bu ilişkinin olamayacağını söyleme kararlığı içindeydim. geçtim karşısını ve dedim;
+ artık seni istemiyorum hayatımda.
- yalan söylüyorsun!
+ hayır söylemiyorum!
- gözlerimin içine bakarak beni sevmediğini söyle.
+ (gözlerinin içine bakılarak) artık seni sevmiyorum ey kadın.
- (sessizlik)
sessizce yürümeye başladım, kulaklığımı taktım ve arkama bakmadım...
arkamdan yürüdü tam arkamdaydı.
fark ettim arkamdan yürüdüğünü.
o an kulaklığımdan dorian grubunun bir şarkısı sözlerinde "yok olup gittin sende hayatımdan" geçen şarkısını bağırarak söyledim. usulca adımlarımı atmaya devam ettim ve o an arkamdan bir ses duydum...
+ tavşan!!!
- (anlam veremedim ve o an yağmur başlar)
+ (yere düşme sesi)
- yürümeye devam ettim.
böyle bir an yaşarken, hayatımdaki ilk ciddi çelişkiyi yaşadım geri dönsem mi kaldırsam mı kızı yerden ne yapsam bilemedim. kararlı olmam gerektiğini fark ederek yürümeye devam ettim. o sırada yoldan geçen başka arkadaşlar tavşan koş kız bayıldı diye telaşlandı fakat ben devam ettim yürümeye.
işte bu anı üzerinden 10 sene geçti neden itiraf olarak yazdım bunu çünkü ben bir gerizekalıyım her defasında beni daha fazla seven bir insan buldum ve her defasında bunu yıkmaya başardım. şimdi tekrar başka biri var sanırım onu da yıkacağım eninde sonunda ve beni yıkacak kadını bekleyeceğim. beni bu kadar kadınlara karşı inançsız yapan her kadına teşekkür ederim.