Bazen durum anneler tarafından o kadar abartılır ki; vitrinden elektrikli süpürgeye, buz dolabından saksıya, ayakkabılıktan evdeki kuş kafesinin üzerine olmak üzere bilimum yere koyulur.
teknolojiyi, işlevsel kullanmak yerine, möbleleştirmek.helede üstten hafif ekrana sarkıyorsa ortaçağa gidip gelen zaman makinesinde hapsolmuş, şebeleğe dönersiniz.
aslında annelerin, kendi marifetlerini eve gelen misafirlere çaktırmadan gösterme arzusunun ürünü olan dantellerdir bunlar. herkesin göreceği bir yere koyacak ki, gelen komşu da 'ayy kız ne hünerlisin sen öyle, bakayım şu dantele, ay çok güzelmiş, örneğini ver bana' diyecektir. annenin de koltukları kabaracak, egoları tatmin olacaktır biraz. tvdeki görüntüye müdahale etmediği sürece sorun yok. ancak en önemli sahnenin içine ettiyse, evin en ücra köşesine fırlatılacak olan danteldir.
"deli işi" diye tabir edilen çok sıkı bi dantelse ve tv'de de o sıra fiziği taş lakin suratı çirkin tuba özaygiller, ebru akeller falan çıktığında o çirkinliği kapatıyor, kese kağıdı görevi üstleniyorsa tadından yenmezdir.
yalnız arada jenıfır lopez çıktığında tv'nin önünde durmak, tozunu almak gibi bi takıntısı var, bu danteli yapan anamın. o sıra el emeği göz nuru olan danteli tv'nin önünde durup inceliyor, "ayyy bunu nasıl yapmıştım ya ben necla hanım örneğini istedi" diyor falan. ilginç...
o televizyonun üstünde ne işi olduğunu düşünen danteldir. aynı soruyu siz de kendi kendinize sorarsınız ama anne bu o danteli asla oradan kaldırmaz * hele babaannelerin evi dantel tarlası gibidir nereye el atsanız bir dantel nereye dönseniz bir dantel!
telefonun üzerine koyulan dantel ve de vitrin takımıyla aynı motif ailesine mensupturlar. annelerin çeyizlerinin en nadide parçaları olduklarını düşünmektedirler ki ailecek televizyon izlerken ekrana doğru kaymaya başlayıp kendilerini yetmiş milyon izlesin diye uğraşırlar. oysa ki bu onları ekranların gereksiz ismi ajdar kadar itici kılmaktadır. bu ukalalıkları yüzünden fiskos masası üzerindeki dantelle de polemiğe girip araları açılmıştır. sağda solda fiskos dantelinin zamana direnemeyip renginin beyazdan sarıya döndüğü, kendisininse uzatmalı sevgilisi deterjan yardımıyla ilk günkü kadar beyaz olduğu konusunda demeç vermiştir. halbuki ab grubu televizyon izleyicisi baba ve çocukların kendisini o münasebetsiz yerde görmekten sıkılıp tozlu çeyiz sandığına hapsettiğinden ve buram buram naftalin koktuğundan hiç bahsetmez.
hamarat bir annenin yaptığı hede. öyledir ki bu anne kızının çeyizine de bin bir türlüsünden dantel işi yapıp koymuştur. aman bir şey olur da lazım olurdur. kızım kaynanasının diline düşmesindir.