telefonu çalınan aradamın kendi numarasını aramasıdır.
genelde ulaşamaması gibi bir durumla karşılaşabilir. yada hırsız pişkin biri ise çaldığı telefonu açarak,
aralarında şöyle bir diyalog geçer...
*alo
-ben sana para getireyim elindeki telefonu ver yeterki en fazla 30 lira eder?
* (sadece sessizce dinler)
-lan it o...çocuğu ( bir süre küfür eder. )
-seni yakarlarsam döverim.
*bulursan döversin istediğin gibi küfür edebilirsin rahatlarsın, zaten birazdan kapatacağım ulaşamazsın
haa haa telefonuda satıp çatır çatır harcıyacağım. ( diye pişkin bir cevap gelir )
- dıt dıt dıt
- aradığınız kişiye ulaşılamıyor.
bununla ilgili şöyle bir yaşanmış olay hatırlıyorum: evde yalnız yaşayan ve o esnada duş almakta olan bir öğretmen; telefonu çalınan şahıs. hırsız, değerli öğretmenimiz duş almakta iken, içeri süzülür ve masa üzerinde durmakta olan cep telefonunu ve cüzdanınıfark eder. çıkardığı hafif gürülteden nem kapan öğretmenin bornozu hışımla sırtına geçirdiği gibi kendini salona atar ve hırsızla göz göze gelir. hırsız, o anın paniğiyle kendini apartman merdivelerine dar atar, tabii öğretmen de peşinden...bir kaç basamak kovalar hırsızı öğretmen, daha sonra da gittiğini düşünerek evine geri döner...ama hırsız o sırada apartman girişinde sotaya yatmıştır. öğretmen eve girince hırsız soygun için bir deneme daha yapmaya karar verir ve eve doğru hamle yapar. anın heyecanıyla açık bırakılan kapıdan içeri tekrar akar. gözüne kestirdiği cep telefonunu ve cüzdanı alır ve çeker gider. mağdur öğretmen duştan çıktığında soyulduğunu fark eder. aklına kendi numarasını arayarak hırsıza ulaşmayı geçirir ve yapar da. hırsıza veryansın eder. ''ben öğretmenim, durumum belli, geçimim zor'' der. uzun uğraştan sonra hırsız imana gelir ve der ki: '' tamam hocam, mahallenin çıkışındaki çöp konteynırına emanetleri bırakacağım, her şey de bir poşette olacak, yirmi dakika sonra oradan al...'' öğretmen, bahsi geçen konteynıra yirmi dakika sonra gider ve gerçekten de zaten kendisine ait olanların bir siyah poşette kuzu kuzu onu beklemekte olduğunu görür. emanetleri alır, evine doğru yollanır. eve varır, soluklanır...derken, merhametli hırsız cepten arar, hocaya ulaşır ve şöyle salık verir: '' ya, hocam! bak ben böyle yaptım ama herkes yapmaz. dikkatli ol biraz, devir çok kötü. kapını sağlam kilitle, açık falan da bırakma camı mamı.aman diyim, öğretmen adamsın bak, fena çarparlar seni. ha bir de emanetlerde eksik falan yok değil mi? iyica baksaydın torbaya...hadi eyvallah'' işte olay mealen böyle gerçekleşmiştir. aklıma geldi, yazayım istedim. bitte.