9 yıldır icra ettiğim meslek. bok atanlara bakmayın. elektrik dağıtım şirketinde kıdemli teknikerim ve 30 bin lira kazanıyorum. zorlukları olduğu kadar güzel yanları da var. mesela yıllık 10 gün fazladan izin hakkımız var. patronun kıbrıstaki otelinde neredeyse bedavaya yakın bir fiyata kalabiliyoruz. elimden gelmeyen cihaz da yok. ilkokul terklere dert olmuşuz anlaşılan.
sikko bilgisayar simülasyonları ve uygulamalarıyla reel ticari uygulamalar üzerine pratik tecrübe kazanacağını zannediyorsanız kendinizi rezil rüsva olmaya şimdiden alıştırın derim.
bir vesileyle onlarca router ve switch, onlarca cnc, onlarca pcb ile hemhal olma fırsatını yakalayamadıysanız iki senelik bir okuldan mezun olduğunuzda lisans mezunlarından daha sefil bir duruma düşeceksiniz.
iki yıllık okul mezunlarına değil, belirli bir alanda pratik çözümler üretme konusunda mühendislerden daha becerikli, düz işçilerden daha zeki ve tecrübeli kişilere tekniker diyoruz.
söz gelimi herkes yer süpürebilir, herkes çöp toplayabilir, herkes sevk evraklarını inceleyebilir ve derleyebilir, ama herkes tekniker olamaz, herkes bir makinenin bütün detaylarına vakıf olacak bilgi ve birikimi lisans ya da önlisans diplomasıyla edinemez!
sırf keyfi bir şekilde edindiğim unvan.
meslek yüksekokullarının teknik programlarından mezun yahut dengi belgeleri edinmiş kişilere denir.
lisans mezunu olduğum için bir anlamı, halihazırda lisans bölümümle ilgili bir işim de olduğu için bir gereği de yok. ancak içinde ruhen işsiz olduğum için edinmiş oldum.. *
kamu kuruluşlarında öğretmenden fazla maaş alan meslek türü. azımsanacak bir fazlalık değil bu. hatta sendikasıyla şuyuyla buyuyla 3000 tl ye yakın alanları bile görmüş bulunmaktayım. kurumdan kuruma değişiyor elbette bu miktar.
iş hayatına başlamadan önce, bu arkadaşların aldığı maaşı duyduğumda * "ben niye bu kadar okudum kardeşim, bileydim bende tekniker olurdum" dediğim meslek.
