komedi gibi bir ülkede hak aramanın varacağı sonuçlar bunlar olsa gerek.
şimdi bu adamlar gidip şöyle güzel bir yemek yese onada giydirmeye çalışır başbakan. başbakan vatandaşı kendisiyle karıştırıyor. neymiş maaşını yatırdık simit yiyorlar. sorun burda başlıyor zaten. senin verdiğin parayı işçiler alıp sadece yiyecek için kullanmıyorlar. yatırdığın parayı kimisi ev kirasına okuyan çocuklarına birikmiş borçlarına ödedi ve geride yine simit parası kaldı. bu işin vicdani yönünden bakınca bu işçiler sürünüyor.
gelelim ikinci noktaya.
bu işçilere tırnağım kadar acımıyorum. türkiye'de ezilen sömürülen hiç kimseye acımadığım gibi. bir dönem işçi hakları diye sokağa çıkan her devrimci genci, sömürücü kliğiyle birlikte teröris ilan eden, sendikaya karşı çıkan, yanındaki örgütlü işçiyi patrona gammazlayan, sırtına binen alıcı kuşuna ammenna çeken, dünün işçileridir bunlar. iş işten geçti. şimdi sürünün. bir güzel sömürsünler sizi. bütün kurumları özelleştirdiniz. buna vakti zamanında karşı çıkmadınız. sistemin size sunduğu her yalana inanıp hakkınızı arayan herkesi yalnız bıraktınız. kusura bakmayın bunu hak ediyorsunuz. etrafınızdaki o çemberi siz kendi ellerinizle daralttınız. şimdi bakın başınızın çaresine.
başbakanın maaşı ile çalışmayan bir işçinin maaşını kıyaslamaya utanmayan insanlar var. yuh amk. adamın yaptığı iş, aldığı risk ne ki onun maaşını baz alıyorsun.
mikro bir sorunu alıp gündemi boğanlar aslında makro düzeyde çapsızlıklarını sergilemiş oluyorlar. yani benim boyum, posum, çapım, vizyonum, aklım, fikrim, dünyam aha bu kadardır deyip avanaklıklarını ispat yarışına giriyorlar. eylem yapan işciler kendi açısından haklıdır ama onlara " yürrüü...bastır...hükümeti salla..." zihniyeti ile yaklaşanlar, bu ülkede o işcilerin beğenmediği haklara göbek atacak kat be kat fazla kitlelerin dişlerini sıkmasını göremediğinden iktidara talip olmaya çok uzaktır. her şey öncelikler sorunudur.
ne ülkeymiş arkadaş. işçisi haksız doktoreu haksız öğrencisi haksız eczacısı haksız öğretmeni haksız bir tek hükümet haklı.
zihniyetini sıktığımın* andavalları da burada haksız onlar diye kıçını yırtar. ciddiye alma diyorum da nereye kadar aq.
bir de o yağız delikanlı çıkıp demez mi beni siz değil milletim buraya getirdi diye. o millet içinde doktor yok, eczacı yok, öğrenci yok, öğretmen yok, işçi yok .... herhalde yok ki böyle diyebiliyor.
(ara: ne var lan it)
asgari ücret alan insanlardan utanmaları gerekiyormuş duyduğuma göre.
şimdi kendimizi yerlerine koyalım. ama siyaseti bırakalım iki dakika.
ben yıllardır 2000 lira civarı kazanıyorum diyelim. rakamı tam bilmiyorum, beni de ilgilendirmez zaten. belli bir oturmuş düzenim var. çoluğumu çocuğumu okuluna göndermişim, ona göre çocuk yapmışım, aldığım paraya göre ev tutmuşum, eşya almışım, borca girmişim vs. vs.
daha sonra birgün bana birileri çıkacak diyecek ki, maaşın artık. *
kendinizi iki dakika onların yerine koymaya çalışın. ben hiçbirşey söylemedim akp veya özelleştirme hakkında. sadece size bir hikaye sundum. lütfen azıcık vicdan. insan bu adamlar insan. ne inatmış ki, çoluğunu çocuğunu bırakıp, buz gibi havada sokakta yatmayı göze alacaksın. ne inatmış böyle arkadaş. niyeymiş bu inat acaba?
hesaplarına paralar yatmış bile. daha neyin peşindeler anlamak mümkündeğil.
gidin sözleşmeleri imzalayın yoksa işsiz kalacaksınız deniyor ama bunlar hala bişeylerin peşinde. sendika götü yalamaktalar hala. ama göremediler bi türlü sendikalar bunların üzerinden ne rantlar elde etti. yiyip bitirdiler bunları ama hala sendika da sendika.
sözlükte ne kadar çok amip olduğunu bize gösteren işçilerdir.henüz beyinleri olmadığından hoş görülmeli bunlar.
- başbakan tatil yaparmış.yapsın kardeşim yapmasın demiyoruz ama oğluna gemicik almasın.
yok hesaplanan paralar yatmış neyin peşindelermiş.ulan angut arkadaşım 4c yasasını biliyor musun önce onu araştır.
birilerinin arkadaş sen hükümete boyun eğecek adam mısın kalk sokaklara çık hakkını ara demesi ile gaza gelmiş saf işçilerdir. hesaplarına yatan para öyle böyle değildir,zamanında düzen kurmuşlarmış şimdi yata yata aldıkları 2000 lira maaşları 1000 lira olursa nolurmuş? çocuğunu özel okula vermişse hesaba yatan para ihtiyacını karşılar maaşına bakıp lüks daire tutmuşsa kirasını geçici bir süre hesapta ki para karşılar (maaşına uygun dairesine taşınana kadar)yok borçları varsa bunca zaman aldığı maaşla yatırım yapmıştır onlarıda kapasın, şimdi aldığı maaşa göre ayağını uzatmasını öğrensin. devlet tekel gibi siktiri boktan imalat yapan bir kuruma bakmak zorunda değildir bugüne kadar bakılması hatadır zaten.sırf hükümete karşı isyandalar diye kendini sosyalist zanneden çıkarcı zümre tarafından ölesiye desteklenmeleride ayrı bir konudur tabi.
her yıl eşek gibi çalışıp saatlerce emeğinin mesaisinin karşılığını alamamış, günlük 16-17 saat çalıştırılmış kimse tarafından sahip çıkılmamış bir tekstil işçi grubu varken ne diye yattığı yerden yıllarca para alıp şimdi kıdemiyle ihbarıyla tazminatı verilip sözleşmesi feshedilirken isyan ettiğini anlamadığım garip topluluk.
+Bak evlat artık bu bakkalı çalıştırmak istemiyorum
-olur mu usta ben bakkal çırağıyım
+anladım da artık burası bakkal değil al sen emeğinin karşılığını hadi evine
-olmaz usta kapının önünde yatarım kapatamazsın
+olm git işine al paranı da
-parayı da almam burdan da gitmem
ezilen işçiler.. *
bugün 51.gün..
hepsi evinden ailesinden uzakta. o adamlar ve kadınlar aileleri için orda. tatil falan yapmıyorlar. gelecek kaygısı olan tüm insanlar orada..
tuzunuz kuru değilse oraya gidersiniz sizde. çünkü geleceğinizi elinizden alıyorlar, önemli olan da siz değil çoluk çocuğunuz..
aldıklarına çok, asgari ücretle geçinen var diyorsunuz..
elinizi vicdanınıza koyun!! maaş bodrosunu gördüm kendi gözlerimle. inceledim..
adamların aldıkları 612 lira maaş. 600 liraya yakında bir avans çekmiş. adam kirada aga 300 lira(batman da), e aldı 600 lira 300 ü kiraya 4 çocuğuyla ne yesin ne içsin..
ayrıca bugün tekel işçisine yarın sana bana saldırcaklar haberiniz olsun.
şahsen benim babam sabancı değil, gelecek kaygım var, mal ve duyarsız olamıyorum.
normalde bugün yapılması gereken genel grev yarına ertelendi çünkü dün çevik kuvvetler ordaydı ne olduğunu önce anlamadım sadece konuştum, bikaç poşet yiyecek götürmüştük açlık grevi başlamadan önce yesinler diye, grev ertelendi çünkü polis saldırma emri almış, biz ** yanlarından ayrılmıştık.
hüseyin arslan denen insan, kızı ölmüş daha oralarda sürtüyor dediğiniz insan, oğluda ölmesin diye oralarda sürtüyor haberiniz var mı!?? yok tabi di mi..
evinizde kaloriferin dibinde kucağınızda yemek tepsisi, kimseninde umrunda değil orda ne oluyor..
tarafsız olmak diye bişey söz konusu değil bu durumda!!
insanların büyük çoğunluğu düşünmez, düşünenlerde asla ezici çoğunluktan olmaz.
ayrımı gör!!
tarafını seç!!
türkiye işçi sınıfına zonguldak maden işçilerinden sonra bu ülkede hala direnen işçilerin olduğunu gösteren onurlu insanlardır. halklar onların yanında. yarın tek-el tek yumruk olup alanlara akacağız, hayatı durduracağız.
sadece ve sadece hakkını arayan işçilerdir bu insanlar.
"hala başbakanımız yetim hakkı yedirmez, şunu yaptırmaz, bunlar kim ki zaten? 2000 lira maaş alıyorlar. daha ne istiyorlar?" diyenler var. tekel işçisine birazcık hak veren olunca "beyinsiz" diyenler var. onlar da haklı tabi beyinsiziz hepimiz. sadece başbakan akıllı canına okuduğum ülkesinde.
tek dileğim var artık: umarım sizin de başınıza gelir tekel işçisinin başına gelenler. o zaman halkın ağzının içine bakarsınız, yardım istersiniz. tek dileğim budur. belki o zaman onları anlar, biraz insanlaşırsınız.
hala nesi tartışıldığını anlamadığım işçilerdir.
hepsine sonuna kadar "helal olsun" diyorum.
herkes kuru laf...uzaktan laklak...
ama tekel işçileri eyleme geçen, oturmayan tek grup oldu bu iğrenç dönemde.
süpersiniz. keşke sizdeki eyleme geçme gücünün onda biri bende olsa...
yazılan pek çok entryde ''çok para alırken iyiydi'' denilen işçilerdir. bilmem kaç lira maaş alıyorlarmış da şimdi o para azalacağı içinmiş bu eylem. diyelim ki öyle... bugün ben onların aldığı paradan az paraya çalıştırılıyorsam, onların sahip olduğu haklara sahip olamıyorsam, bu o işçilerin kabahati midir? kaldı ki aldıkları maaşlar 3-5 milyar değil. aldıkları paraları, hakları hepimiz hakediyoruz. asgari ücretlerle yaşamaya mahkum ediliyoruz, kimsenin buna ses çıkardığı yok... fakat bu işçiler haklarını aradığı için kimileri tarafından 'tu kaka' ilan ediliyorlar. kızılması gereken, grev hakkını kullanıp eylem yapan işçiler değil, bize üç kuruşu layık gören hükümet, hükümetlerdir. öte yandan haketmedikleri halde köşeyi dönen, zengin edilen bir sürü eş, dost, çocuk, damat varken neden sadece bu işçiler göze batıyor anlamak mümkün değildir.
yıllar sonra yarattıkları direniş ruhuyla, herkesi korkudan titreten işçilerdir. bi sürü akp yandaşının abuk subuk ve gerçekten uzak iftiralarla saldırmasının nedeni de bu korkudur. yarattıkları hayal dünyası çatırdamaktadır.
Alınları açık; yürekleri mücadele ile, başkaldırı ile dolu insanlar. Aileleriyle, dostlarıyla direniyorlar. Ne demiş şair "hava döndü, işçiden esiyor yel"*.
siyasi otoriteye karşı isyan bayrağını açmışlardır artık, haklarını istemektedir, bilirler ki verilen hak geri alınamaz. umarım yaktıkları isyan ışığı git gide büyür, toplumun bütün kesimleri tüm engellemelere, tehditlere rağmen destek verir. faşizan ve dikta yolunda ilerleyen hükümete bir ders olmalıdır..
