kendi çıkarmadığı halde kurumu mal edilmeye çalışılan isimler. Bu isimler iki öğretmen tarafından mizah amacıyla bir gazetede yazılmış ama kelimeler tdk'ya yüklenmiştir. oturgaçlı götürgeç, gök kondusal avrat bunlara birer örnek teşkil eder.
tdk nın bulduğu söylenen kelimelerinin çoğunun bir edebiyat yazarı * tarafından uydurulup tdk nın diye lanse edildiği bir gerçektir. hani şu oturgaçlı götürgeç tarzı olanlar.
kelimelere karşılık bulma işi aralıksız devam ettirilmelidir. tutan kullanılır. tutmayan unutulur gider.
kötüye kullanılan çalışmalardır. özellikle yetmişli yıllarda mizah gazeteleri işin suyunu çıkarmak amacıyla ve tdk ile dalga geçmek maksadıyla kendi buldukları bazı zırvaları tdk'ye mâl etmeye çalışmışlardır. (ha inananlar çıkmış mıdır? evet çıkmıştır.)
bu zırvalara örnekler:
hostes: gök götürü konuksal avrat
biftek: geberik dana eti
astronot: gökmen
sigara: dumansal tüttürü
not: tdk, astronot için "gökmen" karşılığını değil, "uzay adamı" ya da "uzay insanı" karşılığını önermiştir.
--alıntı--
"Türk milletinin dili Türkçedir. Türk dili dünyada en güzel, en zengin ve en kolay alabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yükseltmek için çalışır. Bir de Türk dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği nihayetsiz felâketler içinde ahlâkının, an'anelerinin, hatıralarının, menfaatlerinin, kısacası bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde muhafaza olunduğunu görüyor. Türk dili Türk milletinin kalbidir, zihnidir."
"Türk demek dil demektir. Milliyetin çok bariz vasıflarından birisi dildir. Türk milletindenim diyen insanlar her şeyden evvel ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk harsına, camiasına mensubiyetini iddia ederse buna inanmak doğru olmaz."
"Bakınız arkadaşlar, ben belki çok yaşamam. Fakat siz, ölene dek Türk gençliğini yetiştirecek ve Türkçe'nin bir kültür dili olarak gelişmeye devamı yolunda çalışacaksınız. Çünkü Türkiye ve Türklük, uygarlığa ancak bu yolla kavuşabilir"
"Türk demek Türkçe demektir; ne mutlu Türküm diyene."
--alıntı--
bütün bunları kimin söylediğini yazmama gerek yok.
türkçe, yabancı kelimelerden arındırılmalıdır. bilim çağını yaşadığımız ve ülkede geniş çaplı sanal bir bilgi ve paylaşım ortamı olmamızdan, bir sözlük olmamızdan dolayı ise bize, uludağ sözlük'e, bu konuda büyük iş düşmektedir.
son zamanlarda alay konusu olan, tdk'deki bu yenileşme, daha doğrusu öze dönüş çabaları ise kimi yerde topallamakta, kimi yerde topallatılmaktadır. her biri halk tarafından benimsenmemiş, benimsetilememiş olabilir. ama var olan gerçeklerin ışığında, dilimizi, kültürümüzü korumamız, her ne kadar siyasetin etkisiyle işlevi azaltılmış olsa bile atatürk'ün en çok önemsediği kurumlardan olan tdk'ye bilinçli gençlik olarak yardımcı olmamız gerekmektedir.
........
kurallara uymasa da haykırmak, boynumun borcudur. "türkçe'yi sevelim" demenin, ve türkçe'yi en çok seven kişinin sözlerinin kime ne zararı vardır da, eksi oy verilir ? "bilinçli" derken yanılmışım. yazık.
viyadük : Latince via (yol) ve ductus (ulaştırma) sözlerinden oluşan viyadük, dilimizde "Vadi veya ırmak üstünden geçen, ayaklar üzerine oturtulmuş, yüksek bir köprü şeklindeki yol." anlamında kullanılmaktadır. Bu söz için Kurumumuz tarafından sıfat tamlaması yapısındaki köprü yol karşılığı önerilmektedir.
kriter : Fransızca kriter (critère) sözünün dilimizde zaten karşılıkları vardır: ölçüt, kıstas
puzzle : Özgün imlasıyla dilimizde kullanılmaya başlanan ingilizce puzzle sözü, "bilmece, muamma" temel anlamlarına gelmektedir. Kurumumuz, sözün dilimizdeki kullanılışını göz önüne alarak bu söz için yapboz karşılığını önermektedir
printer : ingilizce printer sözü bilgisayar alanında kullanılmaktadır. Bilgisayarda hazırlanan metnin yazılı dökümünü veren bu araç için Kurumumuz, yazıcı sözünün uygun bir karşılık olduğu görüşündedir.
ice-tea : ingilizce özgün yazımıyla dilimizde kullanılan ice-tea sözü, "Soğuk içilen bir tür çay." anlamındadır. Kurumumuz, bu söz için buzlu çay karşılığını önermektedir.
nickname : ingilizce kökenli bu söz, “lakap, takma ad” anlamına gelmektedir. Kurumumuz da bu söze karşılık, dilimizde zaten var olan ve kullanılan takma ad ifadesinin benimsenme
misyon : Fransızcadan dilimize giren misyon (mission) sözü, "özel görev" anlamına gelmektedir. Bu söz için Kurumumuz da dilimizde var olan (özel) görev, amaç karşılıklarını önermektedir.
viraj : Kurumumuz, Fransızcadan dilimize giren viraj (virage) sözü yerine dilimizde var olan dönemeç sözünün uygun bir karşılık olduğu görüşündedir
zamanında skater denen zımbırtıya kaykay diye karşılık buldurulmuşsa, bunu da biz benimsemeyi başarmışsak, abartıya kaçılmadığı takdirde şimdi bize komik gelenlerini de aslında zamanla özümseyebiliriz diye düşündüğüm karşılıklar.
biz indirimi kullanıyorsak mesela, bindirim kelimesi niye komik gelsin? kaldı ki remiks kelimesi de hiç ingilizceyle karşılaşmamış biri için saçma gelebilir (gerçi remiks için bindirim alakasız duruyor ama örnek veriyorum). demek istediğim, bunlar göreceli şeyler. zamanla bakış açımız değiştikçe, ya da biz alıştıkça kullanmaya başlayabiliriz.
dipnit: (bkz: alttan üfürmeli üstten püfürmeli çok oturgaçlı götürgeç) gibi hakkaten absürt şeylerin vekilliğini de yapamam artık.