kıt kanaat geçinirken para verip çocuğunu dersaneye yollayan ailenin çocuğunun,bazılarının hakkıyla(!) ondan dha yüksek puan alması, o ailenin çocuğu gecesini gündüzüne katmasına karşın onlardan geri kalması durumda elindeki belgeyle onun yanına götürmek... atmak değil, götürmek.. o şerefiyle olan gülümsemesiyle... ne tek bi hiddet varken gözlerin de, ne de ağzında tek kelime küfür.. ne de sözler dökülecek ağzından.. babasının maaş bordrosu ve annesinin ayağında giymekten altları erimiş lastik ayakkabısıyla... hafta sonları aç açına dersaneye giderken içindeki hırsını gösterircesine cesaretle koştuğunu dinleterek kalbinin... ve hamdolsuncu değil, emeğin karşılığını bekleyen bir zihniyetle... eşitsizliğin vermiş olduğu eziklikle değil, bilginin kalemindeki keskinlikle... kul hakkının boğazında düğümlenmesini dileyerek... hiç umudunu kaybetmeden yarının.. gözlerinin içine bakarak tereddütsüzce.. evet güllerle gidip yüreğinde onarılmaz yara açmayı sağlayarak.. ölmeye yakın sadece o iki çift gözün acısını yaşayarak gitmesini sağlayarak..