olum adam çok üzülmüş lan yazdıklarınıza. dün saba tümerde, uludağ sözlükte şöyle yazıyorlar böyle eleştiriyorlar falan iki lafta bir dönüp dolaşıp sözlükteki eleştirilere geldi , az daha ağlayacaktı adam yapmayın olum onun da ailesi var amacı zaten reytingmiş para için yapıyormuş göz zevki falan zikinde değilmiş bak şimdi hatırladım ....
yazdığı senaryolarla çoktaaaaan sınır dışı edilmeliyken hala buralarda ve üstelik hala senaryo yazabiliyor. serdar ortaç sözüm sana kendini affettirmek istiyosan bu adama çatal at. belki affedebiliriz seni. belki diyorum kesin değil ama..
ne, nasıl yani yaa, .. derken, gibi saçma, gereksiz ifadeleri bol bol kullanan, senaristtir. her yapımında bir, yabancı gelin hayali vardır. ( aşkım aşkımda japon makikosan, yılan hikayesinde yunan elana, adanalıda yunan maria) 2 ya da 3 yıl bekler bir süre ortadan kaybolur. daha sonra aynı anda 2-3 senaryo ile ortaya çıkar. şafak sezer ve binnur kaya gibi kaliteli isimler, türk malı dizisiyle en başta kendilerine haksızlık etmişlerdir.
ismini sözlük sayesinde ilk kez duyduğum kişi. ama yaptığı işlere bakılırsa sadece belli bir kitleye hitap ettiği aşikar. türk malına şöyle bakmış ve daha önceki yapımlarını az çok bilen biri olarak söyleyebilirim ki yaptıkları işler sahiden de sıkıcı şeyler. ama şu da gerçek ki, yaptığı işler rağbet görüyor, telvizyonlarda yer buluyorsa bu adam belli bir damarı yakalamış ve o damardan ilerliyor işte.
yazdığı esprilerin komik olduğunu düşünen, zekice diyaloglar yazdığını sanan senarist. sonuçta hala iş buluyor, yazdıkları izleniyor, para kazanıp spor otomobil alıyor.
televizyon dünyasının ismail yk'sı, istisnasız çektiği ya da yazdığı her projeye ya bir yabancı oyuncu koyan, ya da şive komiği yaptıran senarist, yönetmenist, ışıkçist, sesçist. bizim de buna gülmemizi beklemesi daha acı. yaptığı en ön plana çıkan dizi olan yılan hikayesi'nin kalitesinden kendisinin kalitesizliği anlaşılabilir. herhangi bir dizinin ya da filmin içinde bu adamın parmağının olup olmadığını karakterlerin diyaloglarından en fazla 2 dakikada anlayabilirsiniz. şöyle ki:
- patron polisler geldi!
+ ne?
- polisler geldi polisler!
+ nası yani ya?
- efendim polisler geldi binaya girmek üzereler kaçalım!
+ e be osman e be osman! allahım neden etrafım salaklarla dolu?
- yere yatın bu bir baskındır!
+ ne?
- polis! yere yatıp ellerinizi başınızın üstüne koyun!
+ nası yani ya?
- ebenin örekesi yani ya.
amerikanvari replikler, anlamsız sorular, anlamsız cevaplar, absürdden de öte olaylar.. neyse uzatmamak lazım, ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.
bu performansı ile devam ederse, yakın zamanda heykelinin, başarısızlık abidesi olarak dikilmesini beklediğim kişi.
yahu bir insan bu kadar çok iş yapar ve bir tanesi mi güzel olmaz. yaptığı büyün işlerde aynı esprileri kullanmakdan sıkılmadı gitti adam. hayır işin kötü tarafı komik olduğunu düşünüyor bu arkadaş. en sonda adanalı diye bir diziye girmiş. girmiş diyorum zira takip edebildiğim kadarı ile kendisi böyle projelere girmeyi, bayramda birleşip danaya girmek mantığı ile yapmaktadır. bu diziden de gördüğümüz kadarıyla bıraktığımız yerde otlamya devam ediyor.*
kendisi keloğlan karaprens e karşı diye bir film çekmiştir ki, sadece bu filme bile türk tarihinin en boktan yönetmeni ve senaristi ödülünü kazanması gerekir.
ayrıca ilgili bakanlık tarafından sektörle olan bütün ilişkisinin kesilmesini talep ve umut ediyoruz.
edit: bu arada yukarıda bir arakaşım kendisini tanırtırken, ondan dahi çocuk diye bahsediyorlar demiş. lakin bu bahseden kişilerin zeka seviyeleri hakkında bilgi vermemiş. yani kim ondan dahi diye bahsediyor. normal bildiğin senin benim gibi insanlar mı yoksa böyle maymunlar filan mı? hayır maymunlar ondan dahi çocuk diye bahsediyorsa normaldir bir maymunun beyni düşünüldüğünde evet tayfun güneyer bir dahidir.
eğer izlediğiniz dizide her 5 dakikada bir abicim, abicim şöyle, abicim böyle, abicim ya, e be abicim geçiyorsa bilin ki o dizi tayfun güneyer 'e aittir.
yılan hikayesi adlı dizide bir günü dört bölümde anlatan senarist*. ayrıca bir saatlik diziye kırk beş dakika ne ne ne replikleri yazacak kadar kelime hazinesi geniştir.
4 Ocak 1971 tarihinde Karşıyaka, izmir'de dört çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluk yıllarını ve gençliğini izmir'de geçirdi. Güneyer okumayı daha ilkokula başlamadan, babası Nevzat Güneyer'in eski kitapçısında Teksas ve Tommiksleri okuma çabası sonunda kendi kendine öğrendi.
Marmara Üniversitesi uluslararası ilişkiler bölümünü birincilikle bitirdi. Daha sonra Chicago Belloit College' da (http://www.beloit.edu/ ) burs kazanarak "uluslararası ilişkiler ve medya" üzerine master yaptı.
Türkiye'ye dönünce çeşitli kanallarda (Atv, Kanald) çalıştıktan sonra Nevzat Kitapçı takma adıyla ilk televizyon dizisi senaryosu Çarli'yi yazdı ve dizi Star TV'de yayımlandı.Sonraları Yılan Hikayesi, Aşkım Aşkım, Beşik Kertmesi gibi dizileri de yazdı.
Televizyonculuk kariyeri boyunca "dahi çocuk" olarak adlandırılan Güneyer 2004 yılının sonunda, senaryosuna da imza attığı ilk filmi Şans Kapıyı Kırınca'yı Ferhan Şensoy, Rasim Öztekin, Asuman Dabak gibi ünlü tiyatro kökenli oyuncularla Küba' da çekti.
Şans Kapıyı Kırınca'nın hemen ardından yeniden televizyon için işler yapmaya başlayan Güneyer, 2005 yazında ikinci filmi olan Keloğlan Kara Prens'e Karşı'yı yazdı ve yönetti.
