televizyon dünyasının ismail yk'sı, istisnasız çektiği ya da yazdığı her projeye ya bir yabancı oyuncu koyan, ya da şive komiği yaptıran senarist, yönetmenist, ışıkçist, sesçist. bizim de buna gülmemizi beklemesi daha acı. yaptığı en ön plana çıkan dizi olan yılan hikayesi'nin kalitesinden kendisinin kalitesizliği anlaşılabilir. herhangi bir dizinin ya da filmin içinde bu adamın parmağının olup olmadığını karakterlerin diyaloglarından en fazla 2 dakikada anlayabilirsiniz. şöyle ki:
- patron polisler geldi!
+ ne?
- polisler geldi polisler!
+ nası yani ya?
- efendim polisler geldi binaya girmek üzereler kaçalım!
+ e be osman e be osman! allahım neden etrafım salaklarla dolu?
- yere yatın bu bir baskındır!
+ ne?
- polis! yere yatıp ellerinizi başınızın üstüne koyun!
+ nası yani ya?
- ebenin örekesi yani ya.
amerikanvari replikler, anlamsız sorular, anlamsız cevaplar, absürdden de öte olaylar.. neyse uzatmamak lazım, ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.
eğer izlediğiniz dizide her 5 dakikada bir abicim, abicim şöyle, abicim böyle, abicim ya, e be abicim geçiyorsa bilin ki o dizi tayfun güneyer 'e aittir.
yazdığı esprilerin komik olduğunu düşünen, zekice diyaloglar yazdığını sanan senarist. sonuçta hala iş buluyor, yazdıkları izleniyor, para kazanıp spor otomobil alıyor.
yılan hikayesi adlı dizide bir günü dört bölümde anlatan senarist*. ayrıca bir saatlik diziye kırk beş dakika ne ne ne replikleri yazacak kadar kelime hazinesi geniştir.
yazdığı senaryolarla çoktaaaaan sınır dışı edilmeliyken hala buralarda ve üstelik hala senaryo yazabiliyor. serdar ortaç sözüm sana kendini affettirmek istiyosan bu adama çatal at. belki affedebiliriz seni. belki diyorum kesin değil ama..