tavistock

entry16 galeri0
    1.
  1. illuminati gibi bi örgüt.merkezi ingilteredeymis.psikanaliz yöntemi ile beyin yikiyolarimis
    3 ...
  2. 2.
  3. geri zekalı illuminati avcılarının ileriki günlerde üzerine eğileceğini düşündüğüm gizli örgüt. illuminatinin tahtında gözü varmış bu abilerin. daha illuminatiyi ifşaa edeceğilerdi yahu nereden çıktı şimdi bu tavistock. michael sikkofield ve şakirtleri göreve!
    1 ...
  4. 3.
  5. lan gerizekalı illuminati ifşaacıları nerdesiniz? hadi bizi aydınlatsanıza! olm bakın bu örgüt illuminatinin eline verEBiLECEK KAPASiTEDEKi tek örgüt dünyada... ee hani nerede? bizi bu tehlikeye karşı uyaracak cesur araştırmacı- taraştırmacı yazarlar, inanılmaz ifşaacılar farenin götüne mi kaçtılar? en ufak bir bilginiz yok demi makodumun dangalakları... neden? çünkü gizli örgüt dediğin böyle olur. rihanna'nın götünde piramit aramaya benzemiyor değil mi?

    sonuna kadar arkasında olduğum örgüt.
    1 ...
  6. 4.
  7. Geçtiğimiz akşam bir tartışma programında Aytunç Altındal'dan ilk defa duyduğum ve duyduğum kişi itibarı ile de yabana atamadığım kurum,enstitü..vs.Aytunç Altındal o kadar önem verdi ki şöyle ufacık bir araştırma yapmadan edemedim.
    Efendim bu enstitünün ilham kaynağı Freud'un insan davranışlarının kontrolü konusundaki araştırmalarıymış.Bu enstitü insan davranışlarını belli fiziksel,kimyasal,sosyolojik ve de psikolojik yöntemlerle belli bir amaç,kuruluş ve ülke için kontrol etmek üzere kurulmuş bir çeşit toplum mühendisliği yapmaktaymış.Ve hatta buna göre ülkemizde yayın yapan NTV,Habertürk,Taraf gibi yayın kuruluşları bu enstitünün beyin yıkama projesi doğrultusunda yayın yapmaktaymış.
    Hala araştırma aşamasındayım...
    1 ...
  8. 5.
  9. illuminati benzeri örgüt, ismi ilk olarak aytunç altındal'dan duyulmuştur çoğunlukça.

    yılların illuminatisinden sonra, ergenin yeni uğraş alanı tavistock gündeme düşmüştür, hayırlı olsun.
    1 ...
  10. 6.
  11. dallanıp budaklanmasa bari diye düşündüğüm gizli bir örgüt.
    0 ...
  12. 7.
  13. yeni çıkan, daha doğrusu yeni ismini duyduğumuz bir örgüt.
    0 ...
  14. 8.
  15. yeni çağ "gizli örgütllerin" in çağı olacak sanırım. milletin hoşuna mı gitti ne. klasik terör örgütleri yerini acaip şeylere bırakıyor sanırım.
    1 ...
  16. 9.
  17. Aytunç altındal'a göre illuminati, gül ve haç kardeşliği vesair örgütlerin en tepesinde bulunan ve bir çatı vazifesi gören örgütlenme... işlerini gizliden yönetmeleri ve doğrudan insan ve toplum psikolojileri üzerine çalışmalarından dolayı gayet mantıklı bir yaklaşımdır bu örgütün en üstte olduğunu düşünmek. Zihin kontrol operasyonları, toplumların psikolojileri ve insanların psikolojileri üzerinde çok derin araştırmalara sahiplerdir ve bir enstitü olmasından dolayı bu alanda çok önemli çalışmaları vardır. Zira bunlar da anglo sakson kökenlidir ve dünyadaki atmosfere ingiltere kanadından gizli olarak yön verildiği kanısı oluşurken göz ardı edilmemesi gereken örgütlenmedir. Haklarında çok geniş bilgiye ulaşmak mümkün değildir.
    2 ...
  18. 10.
  19. yeni nesil illuminatidir. aytunç altındal tarafından deşifre edildikten sonra ülkemize hızlı bi giriş yaptı. asıl amacı toplumun davranışlarını kontrol edebilecek bi sistem kurmak. neden bizde böyle bi enstitü kurulmamış anlamadım gitti.

    (bkz: tavistock instute)
    (bkz: şerefsizim benim aklıma gelmişti)
    1 ...
  20. 11.
  21. geçen gece evrenin sırları programında (ya da öyle bir şeyler hatırlayamadım) varlığından haberdar olduğum örgüt.

    illuminati'nin bir kolu olup daha tehlikelisiymiş. asıl amaçları insanların beynini yıkayıp, dünyaya kendileri yön vermekmiş. ayrıca bu örgüt (bkz: freud)un beyin yıkama yöntemini geliştirmek için tesislerinde çalışmalar yapıyorlarmış.

    ek olarak iddiaya göre arap baharının çıkması bu örgütün işiymiş. kitlesel beyin yıkama yapılarak bir anda kıvılcım çıkartılarak bir isyan ateşi oluşturulmuş.

    not: programın yalancısıyım henüz bir araştırma yapmadım. ne nedir, ne değildir bilmiyorum.
    2 ...
  22. 12.
  23. insan zihni üzerine çalışmalar yapan bir enstitü...
    2 ...
  24. 13.
  25. CiA'dan bir tuğgeneralin kurduğu illuminati benzeri gizli örgüt. bana göre illuminati'den daha güçlüdür.
    0 ...
  26. 14.
  27. Tavistock'un görünürde bir düşünce üretme merkezi olarak faaliyet göstermektedir. Ancak Soğuk Savaş döneminin en önemli emperyalist kültürel projelerinden olduğu ve esasında dünya ülkelerin siyasi ve ekonomik yönünü belirlemek için "psikolojik harp" faaliyetleri geliştirdiği iddia edilmektedir..

    Komplo teorilerine göre; Tavistock teşkilatı; illuminati ve masonların da üstünde bir örgüttür. CIA'nın beyin yıkama ve algı mühendisliği gibi psiko-sosyo-kültürel savaş araçları "uyutma projesi" içinde yer alır. CIA, bu uyutma projesi için "insan hakları" ve "yardım kuruluşlarına" gizli fonlar aktarır. Etkin ve prestijli vakıfların CIA'ya fon aktararak gençlik grupları, işçi sendiklaları, üniversiteler, yayınevleri vb kuruluşlara sayısız gizli operasyonlar düzenlemesini sağlar. Bunlara 1950'lerden itibaren 'insan Hakları Grupları da ilave edilmiştir.

    Tavistock insan ilişkileri Enstitüsü'nün, CIA tarafından; (Ford Vakfı ile birlikte aynı amaçla - iddialara göre; Ford Vakfı, ABD ve CIA'nın Güney Amerika ve Avrupa'daki pek çok gizli operasyonlarında görev almıştır. Vakfın temel amacı varlığı tehlike sayılan hareketleri etkisiz kılmaktır) kontrol altına alınmak istenen ülkelerde operasyon yapabilmek amacıyla kurulduğu ifade edilmektedir..

    Komplo teorileri söylentilerine göre; Freud’un beyin yıkama yöntemleri ve sublimal mesajlarla beyin yıkama yöntemleri üzerine çalışmakta ve bu yöntemleri kitleler üzerine nasıl kullanılacaklarını araştırırlar. Dünyanın her bölgesindeki farklı kültürlere ve farklı siyasi iklimlere yönelik operasyonlarda başrolü oynadıkları ve istihbarat örgütlerine onların akıl ve yöntem verdiği iddia edilmektedir.

    Yazar Aytunç Aytındal'a göre; dünya üzerinde yaklaşık 3000 kuruluşu idare eden bir gizli yapılanmadır. Altındal, konu hakkında katıldığı Televizyon programlarında " 1914'ten sonra ingiltere'de Lord Tavistock diye tanınan bir şahsın kendi malikhanesine, savaşta ruhsal durumları bozulmuş, paranormal olaylar yaşadığını söyleyen askerlerin rehabilitasyonu için bir merkez kurduğunu ve bu merkez daha sonra TIP alanında, özellikle de subliminal denilen insanın psikolojik yapısını etkkileyen alanlarda insanın psikolojik alanlarını düzenleyen, kontrol eden veya ölüme sürükleyebilen alanın kontrolünü yaptığını savundu" Altındal, "illiimünati, Gülhaç ve çeşitli masonik grupların bir üst bileşkesi olarak hizmet etmektedir. Günümüzde gerçek Tavistock en gizli örgüttür. Türkiye'de Tavistock üyesi bazı doktorlar çıkabilir. Hastaneler olabilir. Onların hastaları vardır, hasta ettikleri insanlar vardır. Mesela benim yüzümün sağ tarafı sürekli sancılıdır. Doktar hatası... Bu konulara burada girmeyeceğim... Ama Tavistock, siyasette ve hemen her alanda etkili bir kuruluş. insan psikolojisini yönlendiren, değerler sistemetiklerini etkileyen her alanda bu kuruluşun üyelerini görmek mümkün. Değerler sisteminden iki kavramda yönlendirme yapılsa, siz artık, siz olmaktan çıkmışsınızdır. Tavistock, 5. kol faaliyetleri denilen alanlarda faaliyet göstermektedir. Bir de Tavistock denilen element vardır. Bu element insan zihnini bulandrran bir maddedir ve bu örgüt tarafından bu madde kullnılmaktadır" demişti.

    Altındal'a göre; Tavistock Enstitüsü'nün ilham kaynağı ünlü psikanalist Sigmond Freud'un "insan davranışlarının kontrolü" konusundaki araştırmaları olmuştur. Enstitü, insan davranışlarını kontrol ederek, toplumları ABD çıkarları doğrultusunda biçimlendirmek amacıyla kurulmuştur.

    Erol Bilbilik'in işgal Örgütleri adlı kitabında savunduğu tezlere göre ise Tavistock; CIA'nın toplum mühendisliği yöntemiyle dünyayı ABD istekleri doğrultusunda biçimlendirmek amacıyla kullanılır. Tavıstock insan ilişkileri Enstitüsü, 1921'de Londra'da kurulmuştur. (Resmi adı Tavistock kliğini olan kuruluş; Tavistock Kliniği, adını Londra, ingiltere'deki Bloomsbury bölgesindeki Tavistock Meydanı'ndan alan, Britanya Ulusal Sağlık Servisi (NHS) kapsamında bulunan tanınmış bir psikoanalitik terapi merkezidir. Londra'da bulunan ayakta tedavi merkezlerinin yanında, akıl sağlığı, sosyal bakım ve organizasyonel danışmanlık alanında uzman olanlara yönelik mezuniyet sonrası eğitim ve akademik kurslar verilir. Klinik 1967'den bu yana Swiss Cottage'daki Tavistock Meydanı'nda bulunur.) I ve II. Dünya Savaşı yıllarında Psikolojik Savaş Örgütü olarak çalışan Tavıstock Grubu, Rocefeller Vakfı'nın yaptığı büyük bağışlarla 1946 yılında görev alanını genişleterek yeniden yapılandırılmıştır. rockefeller , Tavistock'a daha geniş çaplı psikolojik savaş araştırmaları yapma ve uygulama görevleri vermiştir.

    Esasında her iki komplo teorisyeninin kaynağı da John Colaman'ın "The Tavistock Instıtıte of Human Relations" adlı kitabıdır. Bu kitaba göre; Tavistock Ensitüsü'nün ABD çıkarları doğrultusunda beyin yıkama tekniklerini kullanmaktadır.

    Tavistock, kitlesen beyin yıkama stratejilerini ilk defa 1950'de Kore Savaşı'nda denemiştir. ("Geliştirilen, kalabalıkların kontrol metotları gizli ve halkın tepkisini çekmeyecek şekilde ABD halkı üzerinde denenmiş ve onların psikolojik tavırları tespit edilmiştir." (Age, s.18). Örneğin, 1933'de Tavistock Direktörlüğü'ne getirilen Alman Mülteci Kurt Lewin, ajanlarını düşmanalar arasına sızdırarak Harward Ünversitesi'nde geliştirilen propaganda ve beyin yıkama kampanyaları ile Amerikan halkını ABD'nin, Almanya'ya karşı savaşa girmesi için hazırlamaya çalışmıştır.... s.18).

    1950'lerden sonra tüm CIA Programları TAViSTOCK'un rehberliğinde oluşturulmuştur.

    Roosevelt ve Churchill'in hava saldırılarının tümü Tavistock laburatuvarlarında kitlesel terörden elde edilen deneyimlere göre gerçekleştirilmiştir. (Age, s.18).

    TAViSTOCK'un önecelikli hedefi "halkın psikolojik gücünü kırmaktır." Bu amaçla Dünya Düzeni Diktatörlerine muhalefeti engellemek, aile bağını zayıflatarak, aile, din, onur, milliyetçilik ve seksüel davranışları çökertmek için teknikler geliştirmek Tavistock bilim adamlarınca yıllarca üzerinde çalışılan konulardır. (Age, s.18).

    Tavistock Programları, kontrol edilecek toplumdaki "kişilerin kimlik ve ırksal mensubiyetlerinin çökertilmesine göre dizayn edilmiştir." (Age, s.19).

    Tavistock stratejilerinden biri de "uyuştucu haplar" kullanılması ve "sesksüel davranışların çarpıtılmasıdır". Bu amaçla 1960'ların LSD aykırı kültürü ve öğrenci devrimi için CIA 25 milyon dolar para harcamıştır.(Age, s.19).

    Bugün Tavistock, ABD'deki vakıflar ağını 6 milyar dolarlık bir bütçe ile faaliyette bulundurmaktadır. ABD'nin dünya düzeni üzerindeki kontrolünü artırmaya yönelik programlar üreten 10 büyük vakıf ve bu fakıflara bağlı olan 400 kuruluş, 3000 araştırma ve düşünce kuruluşu, Tavistock'un doğrudan kontrolu altındadır.(Age, s.20)

    Tavistock Enstitisü ile kol kola çalışan Rockefeller Vakfı, aklınıza hayalinize gelmeyecek projelerle dünyayı kontrol etmenin hesaplarını yapmaktadır. Örneğin, Vakıf, dünya tarımını kopntrol etmek için projeler geliştirmiş ve uygulamıştır. Vakfın Direktörü Kenneth Wernimont bu projeleri Meksika ve Güney Amerika'da uygulamıştır. Programın hedefinde bağımsız çiftçiler vardır. Çiftçilerin yok edilmesi, bağımlı hale getirilmesi, üretimin bitirilmesi anlamına gelmektedir. Bu şekilde dünya ABD'ye muhtaç hale getirilmek istenmektedir.(Age,s.21).Bu tarım projelerinin uygulandığı ülkelerden biri de 1950-1970 yılları arasında Türkiye'dir.(Bkz. Sinan Meydan, Akl-ı Kemal, "Atatürk'ün Akıllı Projeleri", C.2, inkılap Yayınları, istanbul, 2012, s. 123-133).

    Tavistock'un çalışmalarıyla, Küba Füze Krizi, bibiri peşi sıra dünyanın değişik yerlerinde siyasi liderlerin öldürülmesi, ve tvlerde hergün defalarca yayınlanan kanlı ve vahşi Vietnam Savaşı görüntüleri ile sarsılan ve bunalan 1960'lar Amerikan ve dünya gençliği zihinlerini sürekli meşgul eden milliyetçilik, sosyal sorumluluk, kamu yararı, etik değerler dünyasından uzaklaştırılarak, bireyselliği öne çıkaran Rocak müzik, uyuşturucular, holiganizm ve çarpık seks dünyasında teselli bulur hale getirilmiştir.
    .
    * http://www.mistikalem.com...aaliyetleri-36018-haberi/
    1 ...
  28. 15.
  29. güzel bir yazı. paylaşmak istedim.

    ...

    Öncelikle şunu söyleyeyim: Tavistock’tan önce medya konusuna değinerek başlıyorum, sabrederek okuyun. Çünkü anlattıklarım en nihayetinde Tavistock’a bağlanacak.

    Medya, kitleleri yönlendirmede birincil etkendir. O “medyaya güven sıffıır sıffır” diyen sikimsonik anketlerin amına koyayım ben. Siktir edin onları. Herkes “medya yalan söylüyor” diye bağırıyor ama herkes medyada dayatılanları kabul ediyor. Bu psikoloji ile alakalı bir konu. Bir insana 40 kere deli dersen deli olur. Saçma gibi gözükse de bu söz doğru. Aşağıda çeşitli örneklerle bunları daha detaylı göstereceğim.

    Bu yazıda subliminal mesaj örnekleri falan vermeden medyanın kitleleri nasıl yönlendirdiğinden söz edeceğim. Öyle çizgi filmlerden subliminal yarak resmi falan yok yani, daha derine iniyorum, işin mantığına… Subliminal mesajlarla ilgili amlı yaraklı resimleri bir çok blogda ve forumda bulabilirsiniz.

    Ana başlıklara ayırırsak, medya; kitleleri iki şekilde hipnoz eder.

    1. Toplumlara gerçeği değil, kendi yarattıkları gerçekleri defalarca göstererek.
    2. Hazırlanan belirli formatlarla izleyicilerin bilinçaltlarına ve davranışlarına hükmederek. (izleyiciyi formatlayarak)

    https://www.youtube.com/watch?v=lZPePJzCuEI

    Birinci maddede sözünü ettiğim konuyu detaylandırmaya gerek yok, en büyük örneği 11 Eylül’dür. Konu ile ilgili

    belgeselini izleyebilirsiniz. Hollywood’un terör temalı filmlerinde Arapların ve islam dininin terörle bağlantılı gösterilmesi de bunun en basit örneklerindendir.

    Güzel bir karikatür vardı, çoğunuz görmüştür ama görmeyenler için yayınlayayım.

    https://istihbaratalani.f...m/2013/03/image002242.jpg

    Türkiye’de ise en güzel örneği Ergenekon davasıdır. Her “operasyon dalgası” sonrasında defalarca terör örgütü vurgusu yapılmıştır; bu “örgüt” ve operasyon Türk milletinin kutsalı diyebileceğimiz “Ergenekon” adıyla anılmıştır. Zir Vadisi’ndeki kazılar başlamadan kazılardan çıkacak olan mühimmat listeleri televizyonlarda yayınlanmıştır. Kazı esnası da devlet televizyonu TRT başta olmak üzere dinci kanallar ve haber kanallarında da canlı olarak yayınlanmıştır. Tüm ülke bunları izledi. Peki Zir Vadisi’ndeki kazılarda çıkan mühimmatların 2 gün önce gömüldüğünün ortaya çıktığında bu kanallar neden görmezden geldi? Düşünün, mühimmatların üzerindeki gazete küpürleri bile kazının yapıldığı tarihten 2 gün önceye ait. Bu kadar dalga geçiliyor bu milletin zekasıyla…

    Geçtiğimiz gün Ergenekon davasındaki hukuk katliamına "dur" demek isteyen, davanın aslında tamamen siyasi olduğunu, ortada bir tertip olduğunun farkına varan binlerce kişi Silivri’de buluştu. Adeta isyan etti… Peki internet medyası bunu nasıl verdi?

    Bakın şimdi:

    Zaman Gazetesi’nin internet sitesinden küçük bir kare…

    https://istihbaratalani.f...m/2013/03/image003132.jpg

    Ensonhaber adlı bir site var, bu da oradan…

    https://istihbaratalani.f...om/2013/03/image00481.jpg

    Yorum yapmaya gerek bile duymuyorum, durum ortada…

    Her neyse…

    ikinci madde ise, medyanın kullandığı dil, öncelikli olarak bilinçaltı ve daha sonra davranışlarla ilgilidir. Bu davranışlar toplum mühendisleri, psikologlar, sosyologlar ve bilim adamlarının incelemeleri ve araştırmaları sonucunda çeşitli saldırılarla şekillendirilir.

    Şöyle açıklayayım; Belirli seslerin, sembollerin ve renklerin tekrarlanması, insanın bilinçaltında farklı şeylerı tetikler. Yani dış telkinler, en nihayetinde insanların davranışlarında sonuç verecektir.

    Bu telkinler bazen açık, bazen yarı açık, bazen ise kapalı yapılır. Porno filmler, açık telkindir. Aksiyon filmindeki esas kızın kırmızı renkteki kıyafetinin cinselliği çağrıştırması yarı açık telkindir. izlediğimiz bir filmin herhangi bir sahnesinde geçen 25. kare ya da subliminal mesajlar kapalı telkindir.

    Bu televizyon programları neyi amaçlıyor?

    “Kadın programları”nın amacı ne? Aile içindeki çarpık ilişkiler, ensest, yayına bağlanan karı kocanın birbirini milyonlar önünde eleştirmesi, aldatma hikayeleri, küfür, kıyamet…

    Evlilik programları? Yaşlı başlı insanları uçkur peşinde gösteren, kendine talip olan erkeklere “neyin var, araban var mı, evin var mı?” diyen “ajans orospuları” üzerinden kadınları parayla elde edilebilen varlıklar haline indirgeyen zihniyet…

    Yemekteyiz? Biz ekmek yere düştüğünde kaldırıp önce üfleyip sonra üç kez öpüp başımıza koyan ve daha sonra yüksek bir yere bırakan kültürden geldik. Ekmek kutsaldır. Bu yüzden yemeğe “nimet” deriz. Peki televizyonda ne pompalanıyor?

    Nüfusunun yarısından fazlasının yoksulluk sınırının altında olduğu bir ülkede, ulusal kanalların birinde yemek beğenmeyen tiplere yer veriliyor yarışma programında. Bunlar, yemek yerken dahi birbirleriyle kavga ediyor, hakaretler yağdırıyor. Bir çok kez gayimsi efemine tipler programa alınıyor.

    Bugün herkesin önünde şapka çıkardığı Acun Ilıcalı gerçekten başarılı olduğu için mi programları bu kadar izleniyor yoksa işin içinde başka bir şey mi var? Popstar yarışmaları (American Idol), Yetenek Sizsiniz (Got Talent), Survivor, Wipeout… Bu programlar dünyanın bir çok ülkesinde yayınlanmış programlar. Sanki virüs amına koyim. Kendi çalışanlarına hak ettiği ücretin yarısını bile vermeyen, iş saatleri konusunda çalışma koşullarını hiçe sayarak hayvan muamelesi gösteren TV kanalları ve yapım şirketleri, televizyon formatı için neden para yağdırıyor?

    Survivor yaklaşık 50 ülkede yayınlandı şimdiye kadar. Aksiyonu bol, duygu sömürüsü ile yer yer hüzünlendiren, hede hödö falan işte.

    Peki Survivor’da bilinçaltına verilen mesaj ne? Arkadaşını satmak. Brütüslük. Sırtından hançerlemek. Çıkarcılık. Nerede o eski “sağlık olsun, önemli olan yarışmaktı” temalı yarışma programı amk?

    Ya Popstar ve Yetenek Sizsiniz yarışmaları? Kapitalist sistemin temel mantığı bu yarışmalarda da vardır. Tüketim toplumu her şeyi olduğu gibi, idolleri de tüketir. Onlar gibi olmak ister. Onlar gibi giyinmek, onlar gibi davranmak, onlar gibi bakmak, onlar gibi lüks içinde yaşamak…

    Yetenek Sizsiniz’e katılan 5 yaşındaki bebelere bakın. Michael Jackson taklidi yapıyor ve bunlar gösterildikçe daha da artıyor. Diyarbakır’dan yarışmaya katılan ergen çocuk, ingilizce şarkı söylüyor. Daha doğrusu söylemeye çalışıyor. Çünkü ingilizce bilmiyor, ama özentilik söylettiriyor.

    Peki Wipeout? Gurursuzluğu, onursuzluğu aşılıyor. Programa özellikle özgüveni düşük, psikolojik problemleri / davranış bozukluğu olan insanlar seçiliyor. Para için afederseniz şebek yerine konuluyor o insanlar.

    Kapitalist sistem size bunu aşılıyor; “Ne deniliyorsa yap, para için onur, gurur, şeref her şeyini bırakacaksın.”

    (örnek black mirror 1.sezon 2 bölüm tamda bunu anlatıyor izleyin bence orjinal bir bölüm http://dizimag.co/black-m...on-2-bolum-izle-dizi.html )

    Son olarak Kanal D’de başlayan bir program var, “Ben Bilmem Eşim Bilir” adında. Bu programda eşlerin yarışmadaki sözleri dikkat çekiyor. Partnerini/eşini motive etmek için “Beni başkasıyla düşün”, “minicik etek var üzerimde, her yerim ortada”, “uykusuz gecelerimizi düşün” cümlelerini kurduran bir sistem var. Bunlar her hafta süregelen şeyler, rastlantı olamaz. Program yarışmacılarının cast ajansından geldiği çok açık. Burada alenen aptal yerine konuluyor izleyici.

    Dikkat edin, hepsinin formatının hedef noktasında kutsallar, aile yapısı ve genel ahlak düzeni var. Bunlara günün her vakti fütursuzca saldırıyorlar.

    Muhteşem Yüzyıl için kükreyen “ecdad ve ahlak bekçileri” bu programlara neden sesini çıkarmıyor?

    Bakın, bugün televizyonda izlediğimiz programlar hep belirli bir formatta hazırlanıyor.

    Kadın ve yarışma programlarıyla ahlak yapısı çökertiliyor, ele geçirilen medyayla ulus devlete olan güven sarsılıyor, hükümet yargı ile birlikte orduyu devredışı bırakıyor, tüm kurumlar ele geçiriliyor… Geriye kalan tek şey bölücülük. Yıllardır süregelen AKP politikaları Türk / Kürt ayrışmasını patlama noktasına getirmiş durumda.

    Konumuza dönersek…

    Geçtiğimiz gün ABD’de “düşünce kuruluşu” adı verilen aslında ABD’nin ‘Ulusal istihbarat Konseyi’ne bağlı Atlantic Council’in yayınladığı " “Küresel Trendler 2030”" adlı raporda çok önemli bir tespit vardı; “Kürdistan’ın yükselişi Türkiye’nin bölünmezliğine bir darbe vuracak ve çevresindeki komşularıyla büyük bir ihtilaf riskini artıracak.”

    Dikkat! Bu rapor CIA bağlantılı ve tüm açık yayınlanan bir rapordur! Kapalı kapılar ardında konuşulan değil. Bu raporların amacı, içeriği ile bazı ülkelere gaz vermek bazı ülkelere de tehdit saçmaktır. ABD, kendi eliyle hazırladığı “sürekli sorunlu bölge Kürdistan”ın Türkiye’nin başına bela olabileceğini açık açık söylüyor. Raporun bir kısmında ise Türkiye’nin Ortadoğu’da kilit rol üstlenebileceğinden ve yükseleceğinden bahsediyor. Bunun meali şu; Ortadoğu’da ABD’nin direktifleri ile hareket etmezseniz, Irak’ın Kuzeyi başınıza bela olur.

    Peki bu haberi TRT nasıl verdi dersiniz? Övüne övüne, alkışlaya alkışlaya, salyalar saça saça!

    izleyin! http://tvarsivi.com/playe...p;z=2012-12-11%2018:36:46

    işte medya böyledir.

    Size, CIA’in tehdit mektubunu “CIA Türkiye büyüyecek dedi, heyyoo” şeklinde sunar medya…

    Türkiye, medya konusunda batıyı kendine örnek alır. Örnek almaktan ziyade, kaynak olarak batıyı seçer. Bütün olay da burada başlıyor. Dünyayı batının gözünden görüyoruz. Daha doğrusu 6 şirketin gözünden. Kazakistan’da ABD üssünün kapatıldığını batı medyasında göremezsiniz. Orta Asya’da Gülen okullarının CIA ile bağlantılı olduğu için kapatıldığını batı medyasında ve doğal olarak Türk medyasında göremezsiniz.

    Her neyse, 6 büyük şirket demiştik. Bunlar;

    Walt Disney, Time-Warner, Viacom, Newscorp, CBS Corporation ve NBC Universal.

    ikiz kuleler palavrasına tüm dünyayı inandıran 6 büyük şirket… Savaş çığırtkanlığı yapan 6 büyük şirket. Batıda hatta yavaş yavaş tüm dünyada medya bunların elinde…

    Fakat o kanatta güçler savaşı var. Buna bir başka yazıda değineceğim. Zira bana göre çok önemli bir konu o.

    Tavistock

    The Tavistock Institute ya da Tavistock Institute of Human Relations… Ne derseniz deyin. Kurumsal olarak legal olsa da illegal işler yapan bir örgüt. illuminati bok yemiş yanında!

    Yıllardır “illuminati öcüsü”nün ne kadar büyük ne kadar güçlü olduğu ile ilgili yazılar okuyup durdunuz. Herkesin konuşmaya başladığı güç, gücünü kaybediyordur. Çünkü illuminati’nin gizli bir örgüt olması gerekirken herkesin dilinde oluşu, hayali bir “aşırı güçlü” imajı yaratılmaya çalışıldığının göstergesidir. Bu söylediğimi unutmayın.

    Türkiye’de Ergenekon nedir biliyor musunuz? 100 yıllık ulus bilincidir. Örgüt değildir; milli duruştur, fikir birliğidir, zihniyettir. Heh, illuminati de nedir biliyor musunuz? ABD’deki neocon zihniyetidir. Silahı tercih eden bir örgüttür. Belki artık fiziksel bir örgüt bile değildir, örgütleri kullanan bir zihinsel yapıdır. Ancak Tavistock, tüm bunlara şemayı çizen oluşumdur.

    Kafanız mı karıştı? Durun açıklayacağım.

    Tavistock, genler üzerinde araştırmalar yapan, insan davranışlarını kontrol etmek üzere çalışmalar yapan, kitlelerin yönetilmesi için uygulanması gereken planları hazırlayan kurumdur. Yani illuminati, CFR, CIA, QDDR, OEF ve daha onca bok püsür… Hepsinin beyni = TAVISTOCK!

    Tavistock aslında kimyasal bir maddeydi. Rengi, kokusu ve tadı olmayan bir madde. Tavistock’u kullanan kişi, dış telkinlere açık hale gelir. Böylece zihin kontrolü kolaylıkla mümkün olur. Bir nevi uyuşturucudur yani. Yıllar önce bunu ilaçla yapanlar, bugün kitle iletişim araçları ile aynı şeyi yapmaya çalışıyor.

    Artık bir çoğunuzun duyduğu mk ultra(zihin kontrolü) da aslında bir Tavistock uygulamasıdır.

    Hem ülkeler, hem toplumlar üzerinde oynanan psikolojik savaşların planını Tavistock hazırlar.

    1.Dünya savaşı sonrasında psikolojisi bozulmuş ingiliz askerlerinin ruh hallerini hem araştırmak hem de tedavisini karşılamak amacı ile yaratılan bu örgüt, daha sonra Rockefeller’ın desteği ile tam bir psikolojik savaş örgütü halini alıyor.

    Tavistock’un çıkış noktası yani bir nevi ilham kaynağı Sigmund Freud’dur. Lisedeki bilgilerinizi tazeleyelim biraz. Aranızdaki liseliler kasmasın tamam, sakin gençler.

    “Psikanalitik kuram”ın kurucusu Freud’un olayı neydi? Özetle, “DAVRANIŞ BiLiMi” ile ilgileniyordu. Psikanalitik kuram, 5 öğretiye ayrılır ve bunların en önemlisi bana göre

    “TOPOĞRAFiK ÖĞRETi”dir.

    Topoğrafik öğreti; bilinç, bilinç öncesi ve bilinç dışı olarak 3’e ayrılır. Tavistock’un ilgilendiği kısım da bana göre tam olarak bunlardır.
    * https://istihbaratalani.w...ontrolu-ve-kitle-hipnozu/
    1 ...
  30. 16.
  31. son dönemde var olan ,krizin, para kaybının,insanların delirmesinin,değişik türde hastalıkların sebebinin bu örgüt olduğunu düşünüyorum.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük