pislik bir durum. beynin kontrolünü kaybettiğim zamanlar oldu, bir keresinde antalya da çalışırken gece 2 3 gibi uyanırdım bir şeyler atıştırır yatardım ki bunlar da bisküvi olurdu. bir gün uyandım ve atıştıracak bir şey yok. nasıl çıktım nasıl açık bir yer buldum bir şeyler aldım geldim o baskı, durdurulamaz duygu çok sıkıntıydı. o günden sonra kontrol altına almaya başladım, yavaş yavaş suyla destekleyerek yendim.
4 aydır tatlı yemeyen şahsımı, pasta gördüğüm için adeta titretmiştir. Kaymak gibi kreması.. enfes çikolatası.. şeker dengesi ve kakao kokusu.. daha fazla devam edemiyiciğim!
Evden kaçıp yasadışı bir iş yapmış gibi, her ayın hatrına 4 koca dilim pasta gömdüm. O kadar mutluyumki.. ya işte beni mutlu etmek bu kadar kolaydı, fakat buna bile müsade yok. Anca gizli saklı mutlu olabiliyorum, sırf bu yüzden cehennemde yanacaksın!!
karnınızı gerçek anlamda doyurmadığınızdan olabilir.
karın gerçek anlamda, et, fasulye, sebze yiyerek doyar. ekmek, şeker, tatlı yiyerek doymazsınız çünkü o yiyecekler 2 saat sonra insülin salgılanarak yağa çevrilir. vücut kullanamaz yani. ayrıca şekeriniz düştüğü için tekrar açlık hissedersiniz.
tatlı krizi de deseniz o açlıktır.
şöyle bi nohut gömün, ızgara köfte yiyin, yağlı haşlama yiyin bakın kriz falan oluyor mu?
bi hafta deneyin yav. sonuçta yiyecek zararı yok.
tatlı ile aram pek olmamasına rağmen bazen yaşadığım olay. mesela, sarımsaklı yoğurt veya cacık tarzı bir şeyler yediğimde arkadan mutlaka tatlı bir şeyler yeme isteği olur. ayrıca gece az uyuyup sabah uykumu tam olarak alamamış uyandığımda tatlı yiyeceklere o gün hep yönelim yaparım.
şeker , vücuda girdikten sonra parçalanarak kana karışıyor. meyve ve sebzelerdeki şeker , lifli bir yapıya sahip. dolayısıyla tüketildiği zaman sindirimi yavaşlatarak doygunluk hissi yaratıyor. bu nedenle doğal besin kaynaklarından aldığımız şekerin zararı nispeten az.
kandaki şeker seviyesi arttığında , pankreas insulin salgılamaya başlar. bu , şekerin vücut hücrelerine işlenmesini sağlar ve neticede kan şekeri düşer. işlenmiş şeker tükettiğimizde bu süreci hızlandırmış oluyoruz. yöneldiğimiz şekerli gıdalar dopamin salgılamamıza ve daha iyi hissetmemize neden oluyor. böylece şekere karşı bir bağımlılık yaratmış oluyoruz.
Genelde kizlarda gorulur. Tatli yeme isteklerini bastiramama durumlarini "krizmis" gibi gosterip "benim elimde degil yani kriz bu hemen yemem lazim" triplerine girerek sucluluk duygularini azaltmaya calisirlar.
pis boğazlıkla büyük ölçüde alakası olan bir şey değil. türk insanı olarak büyük çoğunluğumuzun insülin direnci bombok vaziyette.
bu yeme alışkanlıklarımız ve mutfağımızla alakalı bir durum. yani tatlı krizi diye adını koyduğumuz şey aslında hipgliseminin ta kendisidir. sadece kriz halinde değildir.
kısacası uydurulma bir şey değil ama doğrusu da bilinmiyor.
gecenin bir anı istemsizce girdim, tüm restaurantlara baktım canımın istediği bir tatlı yok, canım şöyle güzel bol prinçli üstü inceden tarçınlı sütlaç çekiyor amma yok arkadaş.
sözlükte 1,5 saniyede bir yemek paylaşan kızlar nereyesunuz.
tatlı krizi mı başladı hemen çık bir lindt excellence %99luk çikolata al at ağzına daha da tatlı yemezsin korkudan yine böyle birşey çıkar mı acaba diye.
toprak çiğne daha iyi.