rte nin saldırgan tavrından istifade eden abdullah gül ün hilal taktiğiyle kazanacağı savaştır. fakat tarih recebi yazacaktır. recep ile bülent arınç arasında da sürtüşmeler yok değildir hani.
tayyip erdoğan, abdullah gül, fetullah gülen üçgeninde uzun süredir yaşanan savaştır.
aslında burada analiz edilmesi gereken bu üçlünün ne için savaş verdiği mevzusudur. Bunun analizini yapabilmek için de farklı açılardan meselelere yaklaşabilmek gereklidir. en azından üç şahsın da gözünden olaylara bakabilmek gerekir.
Bu savaş hiç şüphesiz Türkiye cumhuriyeti'nin değişen konjonktür ile birlikte girecek olduğu yeni yapılanmanın ya da başka bir tabirle kökünden çatırdayan rejimin istikbalini belirleme savaşıdır.
her türlü gül'ün alacağı karşılaşmadır. akp'nin bir kısmı gülü sever bir kısmı da erdoğanı ama diğer %50'nin ezici bir çoğunluğu hizipçi bir erdoğandansa ılımlı bir gül'ü tercih edecektir. normalde ben her ikisinden de hazzetmem, ama her ikisi içinde olası bir adaylık söz konusu olursa akp'nin bir kısmına karşılık akp'nin diğer kısmı ve bütün diğer partilerin seçmeninin gül'e daha sıcak bakacağı düşünüldüğünde erdoğanın gül karşısında hiç şansı olmayacağı görülecektir. kaldı ki cemaat de erdoğanın kapris ve böbürlenmelerinden bıkmış rotayı gül'e çevirmiştir çoktan. sonuçlar ise muhtemelen böyle olacaktır: gül %60 erdoğan %40.
açığa vurulmamaya çalışılan, ancak herkesin malumu olan ve first leydilerin de içinde bulundukları iktidar mücadelesinin vardığı noktadır. erdoğan'ın bunu inkar etmesi, aslında tevil yollu ikrardır.
daha önce gizli gizli yürütülen fakat 29 ekimden itibaren su yüzüne çıkmış savaşlardır.
gül'ün tekrar cumhurbaşkanı seçilmesiyle rte'nin yenilmesi olası bir durumdur.