Osmanlı'ya yapılan iftiralarla doludur. mesela kurtuluş savaşı sırasında ülke işgal altındayken sultan vahdettin dansözlerle eğleniyormuş.
ayrıca Osmanlı bayrağı olan ay yıldızı ilk defa mustafa Kemal'in tasarladığı yalanı çok söylenirdi. ve daha neler neler.
zaten son 200 yıllık tarihimizin hangisi doğru ki?
ismet inönü'nü ve onun çevresindekilerin yazdığı tarihten ne beklenir ki?
mesela inönü savaşları aslında yapılmamış. bu savaşların olduğuna dair genel kurmayda tek bir belge yokmuş.
inönü savaşlarıyla ilgili elimizdeki tek delil o günün gazete manşetleriymiş. demek ki o zamanın medyası şimdikinden farklı değilmiş.
Osmanlı'nın hep masada kaybettiği söylenir. hangi anlaşmada afrikayı hicazı yemeni kaybettik?
masada kaybettiğimiz anlaşma olan lozan' da masada oturan Osmanlı değildi Musul'u kerkük'ü savaşmadan veren ne yazık ki türkiye cumhuriyeti hükumetini temsil eden ismet inönü ve ekibiydi. ingiltere Abdülhamit'ten yüklü para karşılığında Filistin'i istmiş.
Abdülhamit Filistin'i vermediği gibi oranın toprağını kendi mülkü ilan ederek güvence altına almak istemiş. ( belki verseydi şu an Osmanlı devleti halen devam ediyor olurdu. ama haysiyetsizce devam ederdi.)
ama bugün olduğu gibi o zamanlarda da içimizde gizli Yahudiler varmış. yaptıkları darbeyle padişahı indirip musul Kerkük filistin hicaz dahil tüm ortadoğuyu zaman içinde israil ve ingilizlere vermişler.
özet olarak söylemek gerekirse okutulan sözde tarihimizde çok sayıda sahte kahraman var.
Şimdilerde insan hakları savunuculuğu yapan devletlerin o zamanlar ucuz işgücü için afrikalı zencileri nasıl köleleştirdikleri. ilk öğrendiğimde beni çok etkilemişti.
osmanlı imparatorluğu karlofça antlaşması ile ilk toprak kaybını yaşamıştır.
edit: yagmadan donen viking cavusu'ndan aldığım son bilgiye göre aslında ilk toprak kaybı 2. murat zamanındaki edirne-segedin antlaşmasıyla yaşanmış. kendisine bizi aydınlattığı için teşekkür ederim.
tarih öğretmenleri genelde solcu olur. benim hocamda takdire şayan bir solcuydu. ağzından çıkanı kulağı duymazdı. test olan sınavın sonucunu öğrenmek için baskı yaptığımızda " ben optik okuyucu muyum? ağzımdan alıp götümden çıkarayım " demişti. böyle bir hoca varken haçlı seferi kimin aklında kalır ki.
ingiltere ortadoğuyu işgal etmiş, amerika okyanus ötesinden wilson ilkeleriyle artistlik yapıyor, yunanlılar izmir'i işgal etmek için fırsat kolluyorken sen ne halt ediyorsun rusya? cevap: sıcak denizlere inme politikası. lan topraklar kapış kapış gidiyor senin düşündüğün akdeniz.
akisini de hep düşünmüşümdür eğer rusya sıcak denizlere inseydi ne olurdu? her seferinde bir tane 5 yıldızlı otel açıp "antalya bizimdir gerisi sizindir" politikası uygulayıp sıcak denizlere girmeyi planlıyorlardı.
'kıprıs' diyen bir tarih öğretmeni.. pos bıyıklı, kahverengi dişli... yazık ettin yazık, kendinden çok bize.
ders olarak, preveze deniz savaşı. dersi değil, tarih kitabında, sağ sayfada, yarım sayfayı kaplayacak bir resim, altında preveze deniz savaşı başlığını hatırlıyorum. **