sözlükteki moronların varlığını ortaya çıkarmış olaydır. moron olanlar gazetenin kapanmasına üzülenler veya sevinen kişilere*postal yalayıcısı diyenler değildir.*
bunlar, sanki taraf gazetesi devlet eliyle, yargı kararıyla veya ordunun zoruyla kapatılmış gibi burada çıkıp "yüz karası olay", "bu yüzyılda olacak iş mi bu azizim" diye yorum yapan moronlardır.
ulan gerizekalı, ahmet altan demiş ki "para bitti, kapatıyoruz". her gazetenin başına gelebilecek bir olay işte. devlet müdahele mi etti, adamların kaynaklarını yargı kurumları mı dondurdu veya tsk gece vakti bordo berelileri yolayıp operasyonla adamların parasına mı el koydu? bir şey olsa, ahmet altan çıkar derdi ki "bizi bunlar bitirdi". ama yok öyle bir şey. hala ne demeye bu olayı sanki birileri tezgahlamış da zavallı taraf gazetesinin kapanmasına sebep olmuş gibi yorumluyorsun bre kuşbeyinli?
edit: taraf gazetesi tekrar bilinmez bir el tarafından ihya edildi ve yoluna devam ediyor. ama moronlar hala aramızda.
turkiye'deki primitif kamplasmalarin dusuncenin onunu ne kadar kapadagini gosteren binlerce olaydan sadece biridir. dusunceyi yabani ayrik otu gibi gorup her firsatta koklerinden cikararak yok etmeye calisan yurdum ortaminda sosyal alanda olsun, akademik alanda olsun, teknolojik alanda olsun dunyaya herhangi bir sistem sunamamis, basarili modelleri uc besten oteye gecememis turkiye'nin neden bu halde oldugunu anlatan en guzel orneklerden birisidir.
muessese olarak gazete kapanir acilir. mevzu degil. fakat bir kisi de ciksin desin ki mesele halil berktay;in yakin donem dunya tarihiyle turkiye tarihinin izdusumlerini okumak cok zevkliydi veya sevan nisanyan'in dil uzerine ve kelimeler uzerine essiz saptamalarini zevkle okuyorduk veya sivilay abla'nin ironi seviyesiydi bambaskaydi veya ahmet altan'in ezber bozan yaklasimlari inanclarimizi ve degerlerimizi yeniden sorgulamamiza ve onlari tamir etmemize veya yeniden ikrar etmemize vesile oluyordu felan desin.
hadi turkiye enetellektuel seviyesi bunu kaldirmaz dedik gectik..
ama burda bile, eli kalem tutup uc bes kitap okumus varsaydigimiz (en azindan ders kitabi) herkes iki gruba ayrilip "fettos yalakasi bilmem ne" obur grup da "fasist pstal yalayicilari" bilmem ne bilmem ne...
cemil meric'in dedigi gibi sizin beyninize ve dusunsel esnekliginize ve hatta hosgorulu birlikte yasama kulturunuze deli gomlegi giydirilmis farkinda degilsiniz, debelenip duruyorsunuz ve bu deli gomleginden kurtulma cabasi sizi yormaktan ve bitap dusurmekten baska hicbir boka yaramiyor. debelenirken etrafinizi kirip dokmeniz de cabasi...
ekonomik sebeplerden dolayı kapanması bariz yalan olan olay. yalan söylemek mecburiyetinde olmaları, bir şeyleri gizlemeye çalıştıklarına işaret ediyor.
bir de sikko aydınlarımızın ** ne yapacağını merak ediyorum şimdi. hani tarafsızlığa taraftı ya. pehh...
görevini tamamladığının belirtisidir. anlaşılan bundan sonra yeni dalgaların olmayacagı işaret etmektedir. artık yeni bir gazetede yeni görevlerde buluşmak üzere.
cemaatin "outpostları" için paralarının olmadığının göstergesidir. bu krizde ancak kalelerini koruyabiliyorlardır anlaşılan, "ileri karakolları" yerine.
gazete kelimesinin şu sıralar türkiye'deki tek karşılığı olan taraf'ın kapatılmasına tsk şakşakçıları tabi ki de çok sevinecekler. haklarındaki gerçeklerin gün yüzüne çıkmasından zerre kadar hazzetmiyorlar çünkü.
yok fetullah gülen'in gazetesiymiş, abd'nin katkılarıyla kurulmuşmuş.. lan öyle olsa bu gazetenin sırtı yere gelmezdi. daha önce de kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalınmıştı. umarım sadece bir ihtimal olarak kalır ve gerçekleşmez.
postal fetişisti tatlı su faşolarını gün yüzüne çıkaran hadisedir..
neymiş "ne darbe ne şeriat yanlısı"ymışlar bizim çocuklar, şimdi bir de bu çıktı. böyle sulu, vıcık vıcık ikiyüzlülük barındıran bu iğrenç slogana tutundular şimdi de. "biz kaç kişiyiz" geyikleriyle sokaklara dökülenini çok gördük ama "darbeye hayır" mitingi yapanını göremedik henüz nedense. neden acaba? darbe karşıtıymışlar ama...
bir de nereden çıktıysa "halk tsk'yı herşeye rağmen seviyor" muhabbeti var, nereden biliyorlarsa? evet seviyor halk orduyu, ülke topraklarını koruyan, çocuğunun silah altında olduğu, zamanında kendisinin de görev yaptığı orduyu hala seviyor halk. ama 2 defa ülkeyi kaosa sürükleyen, evini barkını talan eden, babasını tutuklayıp işkence yaptıran orduyu seviyor mu halk bir sorun bakalım. yönetime fazlasıyla musallat olmuş, halktan daha fazla söz sahibi olma arzusuyla yanıp tutuşan, mgk ile sivil yönetimi denetim altına almaya çalışan ordu ne kadar seviliyor acaba?
liberal görüşe sahip olduğum için oldukça yalnız olduğumun farkındayım. çünkü devlet kapitalizmi taraftarı sığ sağcı ya da muhafazakar partileri liberal diye adlandıran cahil ötesi bir toplumda yaşıyoruz. avrupa'da muhafazakar-hristiyan demokrat partilere en büyük eleştirilerin liberallerden geldiğini hatırlatmak bile istemiyorum, biliyorum ki pek kimse anlamayacak. batıda yaşayan bir türk'üm, üniversite mezunu, çalışan... cemaat memaat bir yana islam inancından bile olabildiğince uzak bir türkiye vatandaşıyım.
söyle bakalım ey sözde darbe karşıtı ulusal milliyetçi; taraf kapanınca ne okuması gerekir bu dinsizin? zaman mı yoksa vakit mi? söylesene saçmalamak, fikir sçmak bu kadar kolay mı?
çıktığı günden itibaren hakkında çok sayıda iddia bulunan, bir derin tarafı bulunan gazetenin kapatılabilmesi ihtimalidir. Yalnız anayasamıza göre bir yayın kapatmak kolay değil.
amerikan çıkarları doğrultusuda kurulmuş bu gazeteyi alıp, kendini sosyalist sanan hödüklerin oldukça üzüldüğü hadise. artık zaman ya da vakit okuyup sosyalizmi savunmaya devam ederler heralde. maksat cumhuriyet kazanımlarına sövmek nasıl olsa.
kapanırsa bu paçavranın yazdığı her yalana sorgusuz sualsiz inanan zeka ve mantık yoksunu 40 bin cahil okurunun topluma kazandırılmasını için acil projeler hazırlanmalı. rehabilitasyon merkezleri kurulmalı,yaşı başını almış ama zeka bakımından ergenliğe yeni girmiş nitelikteki okurları ailerinin yanından alınıp sosyal hizmetler kurumunca sahip çıkılmalı. yapacak daha çok iş var. ne olursa olsun onlar da bizim insanımız.
istenen olaydır. bu gazetenin yalan haberlerle tsk'yı yıpratma çabasını aranızda bilmeyen var mu? o haberlerden bazıları tartışmasız yalan haberdi ve hatta kendileri de arkasında duramadılar malum haberlerin. ayrıca bu gazete, üstüne tartışılan meseleleri kendine göre çözüp, kesin yargılar oluşturacak kadar da akıldan uzak bir yöntem izliyor. örneğin ermeni soykırımı konusunda, bu soykırımın olduğuna dair, propagandalar dışında hiç bir kanıt yokken taraf gazetesi bu tartışmaları çoktan aşmış ve üstüne süslü yazılar bile düzmekten geri kalmamıştır.
taraf yalanın tarafıdır. ideolojinileri, etnik kökenleri nedeniyle fanatikçe savunanlar kendi çıkmazlarıyla oyalanırken hak yerini bulmaya devam ediyor ve edecek.
yeniliklere kapalı ülkenin kapanan gazetesi. asker'i eleştirmek gibi bir gaflete düşerek kendi sonunu kendi elleriyle hazırladı aslında. bu ülke de bir şeyi ilk defa yapmak her zaman tehlikelidir. hayati tehlike doğurmadığı için yazarlar kendilerini şanslı saymalıdırlar. çok değil 30 sene önce olsa kesin asılırlardı. ama bu ülke oradan buralara geldiyse buradan daha aydınlık günlere çıkacaktır.
"binlerce fidan ektik halkın çölüne, su vermediler eğildi." lafını hatırlamak beni suçlu hisettirdi. ilk çıktığı zaman akp ci dediler. akp'nin yaptığı yanlışları eleştirdi. fethullahçı dediler ekonomik sebeplerden kapanma noktasına geldi ve verdiği ekleri azalttı. inandığı yolda gitti ve ezberleri bozdu. varsın kapansın zaten toplum olarak gerçekleri bize gösterenleri haketmiyorduk. alışmışız yalana, dolana, üçkağıda...
biz zaten sabahhattin ali'yi de nazım usta'yı da, ahmet kaya'yı da hep öldükten sonra anlamıştık. varsın özgürlük taraftarları, statüko karşıtlarıda unutulsun.
"halka rağmen halk için diyen" aşırı sol yazılar okurduk okulun kantininde. hiç düşünmezdim ki bana rağmen benim için mücadele edecekler. gidip 2 tane alayım da bu gazeteden bari akşam uyurken kendimi kötü hisetmeyeyim. bu gazete kapandığında suçlu biziz. suçluyum, suçlusun, suçlu.
darbeci, postal yalayıcı bünyeleri fazla sevindirmemesi gereken olay. hatta daha ileri gidip,ikinci cumhuriyet mitinginde taraf için para bile toplamaları kendileri için hayırlıdır. zira aynı gürüh nokta kapandığında acayip sevinmişti. taraf noktaya rahmet okuttu. aman diyim bu kapanmasın. peşinden televizyon gelir ki,tarafı bile ararsınız.
Bazı yazarlarına asla taraf olmadığım ama kapanmasını da istemediğim olaydır. Ülkesini seven insanlara, milli değerlerine sahip çıkanlara faşist değil de vatansever denmeli. Ne darbe taraftarı ne de şeriat yanlısıyız. Ama içinde kurtuluş savaşı'na "Yalanlar manzumesi" ve "Konu vatansa gerisi teferrüattır gibi aşağılık bir ideoloji" yorumunu yapan yazarlar barındıran gazetenin de ülke gerçeklerini daha ciddi değerlendirmesi gerekirdi. Bu ülke de gerektiğinde askerde, başbakan da eleştirilmelidir. Taraf bunu yaptığı için batmadı ama. Binlerce insanını bu toprakların birliği için toprağa vermiş insanların duygularına gerekli hassasiyeti gösteremedi. Halkla bütünleşemedi. Reklam vermemeleri için tehdit edilen, kara listeye alınan şirketler haberine ise çok ta ciddi bakmıyorum. Bu ülkede gırgır, penguen, uykusuz gibi mizah dergileri senelerdir ilkeli bir yayın için reklam almıyorlar ama yine de okuyucuları tarafından yanlız bırakılmıyorlar. Reklam işin herşeyi değil yani. Ama 10 lira kazanmak varken neden 1 lira kazanayım diyen yazarlar varsa o zaman da kimseye bok atmamak gerekiyor. Taraf'ın belki de en büyük hatası bu ülkenin en büyük sorununun askeri olduğunu sanması geliyor. Faşist ya da vatansever deyin çok ta önemli değil, bu ülkenin gerçeği şudur ki : yaptığı onca darbeye rağmen bu ülke insanları askeri sevmektedir. Belki de bunun sebebi yaşanan şu yolsuzluk, yalan, hırsızlık, adaletsizlik, aşağılık ortamlarda temiz değil belki ama en az kirli kalan kurumun onlar olmasındandır. Bu başka bir başlığın konusu olur ama bu ülkenin gerçeği budur. Kaldı ki Aktütün karakolu basılırken ordunun bundan haberi vardı şeklinde çok cüretkar bir haber yapıp arkasından yeterli kanıt ortaya koyamamaları da kanımca inandırıcılıklarını zedeledi. Ülke insanının maneviyatını zedeleyecekleri haberleri hep manşetlere taşıdılar. Kürt sorunu, ermeni olayları, silahlı kuvvetler hatta kurtuluş savaşı. Ulusal bir konuda hiç lehte olduklarını okumadım. Belki bu kendilerinin söyledikleri gibi liberallikti ama insanımız bu kadar liberalliğe hazır değildi.
Yine de öyle ya da böyle bu ülkede ne şartlarla olursa olsun bir gazetenin kapanması iyi bir şey değil. Tarafın bünyesinde de çok değerli yazarlar vardı ki sadece bunlar için alıyordum. Bazı fikirlerine katılmasam bile. Önemli olan o sorgulamaya itmesiydi ve bu şekilde bir gazetenin de olması, yayın hayatını sürdürmesi gerekmekte. Umarım ki bu haberlerin ardından bekledikleri desteği bulurlar ve yayın hayatlarına aynı yerden devam ederler.
böylece yazarlarının ne kadar dava adamı olduğunu görmüş olduk. demek ki, gazetenin sadece satışından elde edilen para, para manyaaa liberal yazarlarının gözünü doyurmaya yetmiyormuş, oradan para kesilince para veren başka bir ele gideceklermiş. e iyi bari. yok abi, ben yazarlarının dava adamlığının boyutundayım.
yok yani, kapansa bana ne? küresel sermaye-ulusal sermaye savaşında, küresel sermayeyi destekliyorlardı; ulusal sermayeden de farkı yok ( bence). ikisi de aynı. ama küresel sermaye 08 kriziyle sıkıştı, neoliberaller de yönetimi kaptırdılar; taraf da kapanıyor. ne tesadüf.
bazı gerici faşistlerin zil takıp oynamasına sebep olacak gelişmedir. e ama hani bu adamlar amerikan destekliydi, abd ve israil tarafından finanse ediliyorlardı ya? abd'nin bile gazeteyi kurtaracak parası yok demek, vay be!
tabi "kaç kişiyiz" kisvesi altında halktan para dilenip topladığı paraları alıp kaçan gazeteciler gördü bu millet. şimdi onuruyla, şerefiyle, dilencilik yapmadan batanları görünce şaşırıyor...
